İsveç'ten 'İnsan Hakları Günleri' şovu

İsveç'ten 'İnsan Hakları Günleri' şovu

Her yıl olduğu gibi bu yıl da İsveç Hükümeti’nin finanse etmesiyle İsveç’te 14-16 Kasım tarihlerinde Stockholm’deki Kültür Evi’nde “İnsan Hakları Günleri” düzenlendi.

Kızıl Haç, İsveç Kiliseler Birliği, İsveç Belediyeler Birliği, Unicef, Ayrımcılık Ombudsmanlığı ve Uluslararası Af Ögütü’nün de aralarında bulunduğu 17 örgüt ve kuruluşun stand açtığı “İnsan Hakları Günleri”nde 120 civarında seminer, panel ve konferans düzenlendi.

3 gün boyunca süren etkinliklerde İnsan Hakları Sözleşmesi, İslamofobi, ırkçılık ve ayrımcılık, cinsel eşitsizik, kağıtsızların yaşam koşulları, çocuk hakları, ilticaca hakkı ve bazı ülkelerde yaşanan insan hak ve ihlalleri ele alındı.

TARAFSIZ DIŞ POLİTİKADAN ABD’DE DESTEKÇİLİĞİNE

Soğuk savaş yıllarında görünüşte tarafsız ve bloksuz bir politika izlenen, ırkçı Güney Afrika rejimine karşı siyahları destekleyen, Vietnam savaşında ABD’ye tavır alan, faşist darbelerden kaçanlara kucağını  açarak onbinlerce siyasi ilticacıya sığınma hakkı tanıyan, Birleşmiş Milletler’de yapılan oylamalarda ezilen uluslardan yana bir tutum takınan İsveç, emekçilerin ve ezilen hakların takdirini kazanmıştı.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından İsveç dış politikadaki göreceli bağımsız tutumundan vazgeçip Avrupa Birliği’ne üye oldu ve ABD ve Nato ile yakınlaşırken, Libya ve Afganistan işgallerine katılırken, iç politikada da esasını sosyal hakların oluşturduğu İsveç Modelini adım adım tasfiye etmeye ve yeni liberal politikaları yaşama geçirmeye başladı.

Ancak tüm bunları yaparken geçmişte edindiği insan hakları ve demokrasi savunucusu, barış yanlısı bir ülke olduğu imajını sürdürmek için azami çaba gösterdi. 2000 yılında yapılan 50 ülke liderini bir araya getiren Soykırım Konferansı, daha sonra düzenlenen uluslararası kadın ve çocuk konferanslarıyla bu yılın başlarında düzenlenen ve 90 ülkeden uzmanların bir araya geldiği “İnternet Özgürlüğü Konferası” bu çabaların ürünü.

Geçmişte edindiği imajı korumaya yönelik bu girişimler hayatın gerçekleri karşısında bir değer ifade etmediği gibi, İsveç’in sürdürdüğü iki yüzlü politika her geçen gün açığa çıkıyor ve tepkilere yol açıyor.

ERDOĞAN VE AKP’YE ÖVGÜLER

Gezi Parkı eylemleri sırasında Türkiye’de göstericilere yönelik polis vahşetine sessiz kalan İsveç Hükümeti bu tutumunu Erdoğan’ın İsveç ziyareti sırasında sürdürdüğü gibi, Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlalleri, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik saldırıları gündeme getirmek yerine Erdoğan ve AKP iktidarına övgüler dizdi.

Demokrasi ve insan hakları şampiyonluğuna soyunan İsveç’in Dünyanın dinlenmesinde ABD ve İngiltere ile suç ortaklığı yaparken, aynı zamanda Samiler, Romanlar, kağıtsızlar ve ilticacıların en temel haklarını ihlal ettiği için Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin sert eleştirilerine uğruyor.

BİR YANDAN İNTERNET ÖZGÜRLÜĞÜ KONFERANSI ÖTE YANDAN “NSA” İLE İŞBİRLİĞİ

Bu yılın 22-23 Mayıs günleri İsveç hükümeti intenet özgürlüğü ve güvenliğini konu alan “Stockholm İnternet Forumu”na ev sahipliği yaptı. 90 ülkenin yetkili ve uzmanlarını bir araya getirerek internet güvenliğinin öncülüğüne soyunan İsveç’in Eylül ayında Dünyanın dinlenmesinde ABD ve İngiltere’nin  suç ortağı olduğu açığa çıktı. İngiliz gazeteci Duncan Campbell, İsveç Ulusal Savunma Radyo Kurumu’nun (FRA) Baltık denizindeki sualtı fiber kablolardan ve internetten elde ettiği bilgileri Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı’na (NSA) ilettiğini açıkladı.

Böylelikle tüm Avrupa ülkelerinin ABD’yi protesto ederlerken İsveç Hükümetinin sessiz kalmasının nedeni anlaşıldı. Bu hafta başında İsveç Parlamentosu’nda konunun tartışılması sırasında Sol Parti ve Çevre Partisi kablolardan elde ettiği bilgileri ABD’ye ileten Hükümete sert eleştiler yöneltti.

DİKTATÖRLERİ SİLAHLANDIRIYOR

İsveç’in iki yüzlü ve tekellerin çıkarlarını temel alan emperyalist politikası silahsızlanma ve barış konusundaki söylemleriyle pratikte gerçekleştirdiği silah ihraçları incelendiğinde daha da netleşiyor.

İsveç uzun yıllardan bu yana en fazla silah satan ülkeler sıralamasında ilk 10 içinde yer almayı sürdürüyor. Son 10 yıl içinde İsveç’in silah ihracaatı üç kat artarak 3 milyar krondan 9,8 milyar krona yükseldi. İsveç’in en büyük müşterisi ise ağır insan hakları ve ifade özgürlüğü ihlallerinin yaşandığı diktatörlükle yöneltilen Suudi Arabistan. İsveç yasaları insan haklarını ihlal eden, diktatörlükle yöneltilen ve birbirleriyle savaş halinde bulunan ülkelere silah satışını yasaklamasına rağmen geçtiğimiz yıl Pakistan, Hindistan, Tayland, Bruney ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelere silah satmayı sürdürdü.

SAMİLERİN ÜLKELERİNE BOMBA YAĞDIRIYOR

Dış politikada ABD ile dünyayı dinleyen, diktatörleri silahlandıran İsveç, iç politikada da İskandinavya’nın yerli halkı Samilerin en temel haklarını ihlal ediyor. Nato ve ABD’nin de katıldığı emperyalist tatbikatlarda Samilerin yurtları Laponya’ya bombalar yağdırılıyor ve İnsansız Hava araçlarını deneme uçuşları yapıyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi Hükümet Samilerin topraklarında tekellerin maden aramalarına izin veren yasayı bu yılın başlarında parlamentodan geçirdi. Samiler torakların yağmalanmasını  gösteriler yaparak protesto ederlerken Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığı Komitesi İsveç’i BM’in yerli halkların haklarını belirleyen sözleşmesini ihlal etmekle suçladı.

Samilerin İsveç Hükümetini ırkçılık yapmakla suçlayan başvuruları ise önümüzdeki aylarda  BM tarafından ele alınacak. İsveç Hükümeti Sami Halkının haklarını güvence altına alan Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) sözleşmesinin 169. maddesine imza atmayı reddediyor.

BİNLERCE ROMANI FİŞLEDİ

Romanlar açısından da durum farklı değil. İsveç Entegrasyon Bakanı  bazı Avrupa ülkelerinin Romanlara karşı tutumunu sert demeçlerle eleştirirken geçtiğimiz ay İsveç polisinin aralarında 2 aylık çocukların da bulunduğu 4 bini aşkın Romanı onyıllar boyu fişlediği açığa çıktı.

Birleşmiş Milletler Irkçılığı Önleme Komitesi de geçtiğimiz ay üçüncü kez İsveç’i Romanların yaşam koşullarında değişim olması için gerekli önlemleri almadığı için eleştirdi. Romanlara karşı ırkçılığın ve nefret suçlarının arttığı belirtilen raporda İsveç Hükümeti Romanların eğitim ve konut sorunlarının çözülmesi için adım atmamakla suçlanıyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de İsveç’i ilticacı ve çocukların haklarını ihlal ettiği için 6 kez mahkum etti. Geçtiğimiz yıl da Birleşmiş Milletler Yüksek Göçmen Komiserliği (UNHCR) Iraklı ilticacıları toplu olarak uçaklara bindirip Irak’a yollayan İsveç Hükümetine sert eleştiriler yöneltmişti.

IRKÇILAR İÇİN CENNET

Bu yılın Eylül ayında Birleşmiş Milletler Federasyonu ile birlikte 50 sivil toplum örgütü ırkçılık, ayrımcılık ve nefret suçlarına karşı gerekli önlemleri almadığı için İsveç Hükümetini BM Irkçlığı Önleme Komitesi’ne şikayet etti. İsveç aynı suçları işlemekten 2004 ve 2008 yıllarında sorguya çekilmiş ve ırkçkı ve yabancı düşmanı örgütlerin serbestçe örgütlenme ve propaganda yapmalarına izin verdiği için sert eleştirilere maruz kalmıştı.

Tüm bu eleştirilere rağmen İsveç Hükümeti ırkçı ve yabancı düşmanı örgütlere karşı önlem almayı reddediyor. Son olarak geçtiğimiz Cumartesi günü “Kristal Gece”nin yıl dönümü dolayısıyla Stockholm’de gösteri yapan ırkçı ve faşist partiler “Yaşasın Adolf Hitler”, “Kızıllara ölüm” sloganlarını attılar. Bunları gösteren filmler internet sitelerinde yer aldığı halde polis yetkilileri nefret suçu içeren sloganları duymadıklarını iddia ediyorlar.

Bu yılın 1 Temmuz’una kadar İsveç’te yaşayan ilticacıların tedavi olma hakları yoktu. Yapılan yüzlerce protesto gösterileri ve insan hakları örgütleri ve Birleşmiş Milletler’in eleştirilerinden sonra İsveç hükümeti kağıtsızlara tedavi olma hakkı tanıyan yasayı parlamentodan geçirmek zorunda kalmıştı.