Kürtler Rio'da Halkların Zirvesi'nde
Kürtler Rio'da Halkların Zirvesi'nde
Rio de Jeneior’da Birleşmiş Milletlerin (BM) kalıcı kalkınma üzerine yapılan zirvesine paralel olarak Dünya Sosyal Forumu da “Halkların Zirvesi”ni organize etti. Çarşamba günü 100 bini aşkın kişi “Dünya Halklar Yürüyüşü”ne katılırken, zirve kapsamındaki etkinliklerde Kürtler de bir heyet halinde bulunuyor.
86 devlet ve hükümet başkanları Çarşamba günü Rio’da toplandı. Rio+20 olarak adlandırılan zirve, ABD Başkanı Barack Obama başta olmak üzere birçok liderin eksikliði ile başladı. Bu zirve ile dünyanın “daha ekolojik ve sosyal bir yola koyulmasının” amaçlandıðı belirtiliyor.
Bu zirve, Rio’da dünya çevre ajandasının dayatıldıðı ilk zirveden 20 yıl sonra yapılıyor. 1992 yılındaki Halkları Zirvesi, iklim deðişikliðine karşı uluslararası mücadelenin siyasi çıkışı noktası olarak deðerlendiriliyor. Dönemin liderleri kalıcı kalkınmanın tanımı üzerine anlaşarak, beş yıl sonra kabul edilecek olan Kyoto Protokolü’nün temellerini atmıştı.
Rio’daki zirvenin açılışında konuşan BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, “eski model ekonomik kalkınma ve sosyal ilerlemenin artış işlemediðini kabul ediyoruz” dedi. BM Genel Sekrateri, “Rio+20 bir şeyleri düzeltmek, güçlü bir büyüme ile kalıcı bir refahın sosyal ve çevresel boyutları ile ekonomik kalkınmanın aciliyetlerini uzlaştıran yeni bir model için benzersiz bir şans sunuyor” diye ekledi.
YEŞÝL EKONOMÝ KONSEPTÝ YETERSÝZ
“Şimdi harekete geçme zamanıdır” diyen Ban Ki-moon, “Çocuklarımızın ve torunlarımızın bir Rio+40 ya da Rio+60 toplamasına yol açmayalım” şeklinde konuştu. Zirvede hazır bulunan toplam 191 dünya liderinin “yeşil ekonomi” konsepti öngören bir deklarasyonu Cuma günü onaylaması gerekiyor. Bu konsept dünya çevre yönetimini güçlendirmeyi ve BM’nin 2015’te sona eren Binyıl Hedefleri çizgisinde “kalıcı kalkınma hedefleri” ilkesini başlatmayı öngörüyor.
Aylarca süren müzakerelere ve tartışma günleri sonucunda bu 50 sayfalık metin üzerine Salı günü bir anlaşma saðlandı. Ancak, sivil toplum örgütleri ve bazı Avrupa liderleri bu konseptin yetersiz olduðu tepkisinde bulunuyor. Fransa’nın Sosyalist Cumhurbaşkanı François Hollande, anlaşmanın “bir aşama” olduðunu söylerken, ortaklarından kalıcı kalkınmada “büyük davayı” ilerletmek için “sıçrama” yapmalarını istedi. Hollande, özellikle zirvede mali işlemlere vergi uygulanması ve çevre için özel bir kurumun kurulması yönünde anlaşmaya varılmamasını eleştirdi.
Büyük sivil toplum örgütleri arasında Greenpeace “Epik başarısızlık” derken, WWF ise “belirgin hayal kırıklıðı” ifadesini kullandı. Zirve sırasında Costa Rica Başkanı Laura Chinchilla, büyük ekonomilerin liderlerinin (Almanya, Ýngiltere, Rusya…) zirveye katılmamasını eleştirdi.
100 BÝNÝ AŞKIN KÝŞÝ RÝO SOKAKLARINDA
Bu zirvenin yapıldıðı gün yaðmura raðmen 100 bini aşkın kişi de “Dünya Halklar Yürüyüşü” için Rio sokaklarına çıktı. Renkli görüntülerin oluştuðu yürüyüşte radikal bir ekonomik dönüşüm talep edildi. 200 sivil toplum örgütü tarafından organize edilen yürüyüşte, ABD’li fast-food zincirleri McDonald ve Burger King’i protesto eden "Mac Killer” ve "Murder King" yazılı dövizlerin dikkat çekti.
Yürüyüşe çevreciler, işçiler, memurlar, siyahi eylemciler, eşcinseller, yerliler, feministleri ve Kürtler katıldı. Eylem de nükleer enerjiyi ve resmi zirveyi protesto eden Güney Koreli bir grup nüfusun “yüzde 1’ine yönelik yeşil yaşama hayır” pankartı açtı.
KÜRTLER DE HALKLARIN ZÝRVESÝ’NDE
Paralel olarak yapılan Halkların Zirvesi’ne de 1600’ü aşkın yerli katıldı. Yerliler topraklarının korunmasını istedi. 15 Haziran’da başlayan Halkların Zirvesi 23 Haziran’a kadar sürecek. Bu alternatif zirveye Kürtler adına da KNK, BDP ve Kon-Kurd’dan bir heyet katıldı. Kürtler heyet, altarnatif medya, kriminalizasyon, komünikasyon, kadın mücadelesi, ortak deðerler, Arap Baharı ve Suriye’deki gelişmeler konusundaki seminerlerde Kürtlerin pozisyonlarını anlattılar. Toplantılarda Kürt heyet, Kürt sorununu geldiði düzey ile Ortadoðu’daki gelişmelerde Kürtlerini rolünü deðerlendirdiler. Heyet, ekoloji ve suyu özelleştirilmesi konusundaki seminerlere de katılım saðlarken, yerel medyanın da ilgisini üzerine çekti.
86 devlet ve hükümet başkanları Çarşamba günü Rio’da toplandı. Rio+20 olarak adlandırılan zirve, ABD Başkanı Barack Obama başta olmak üzere birçok liderin eksikliði ile başladı. Bu zirve ile dünyanın “daha ekolojik ve sosyal bir yola koyulmasının” amaçlandıðı belirtiliyor.
Bu zirve, Rio’da dünya çevre ajandasının dayatıldıðı ilk zirveden 20 yıl sonra yapılıyor. 1992 yılındaki Halkları Zirvesi, iklim deðişikliðine karşı uluslararası mücadelenin siyasi çıkışı noktası olarak deðerlendiriliyor. Dönemin liderleri kalıcı kalkınmanın tanımı üzerine anlaşarak, beş yıl sonra kabul edilecek olan Kyoto Protokolü’nün temellerini atmıştı.
Rio’daki zirvenin açılışında konuşan BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, “eski model ekonomik kalkınma ve sosyal ilerlemenin artış işlemediðini kabul ediyoruz” dedi. BM Genel Sekrateri, “Rio+20 bir şeyleri düzeltmek, güçlü bir büyüme ile kalıcı bir refahın sosyal ve çevresel boyutları ile ekonomik kalkınmanın aciliyetlerini uzlaştıran yeni bir model için benzersiz bir şans sunuyor” diye ekledi.
YEŞÝL EKONOMÝ KONSEPTÝ YETERSÝZ
“Şimdi harekete geçme zamanıdır” diyen Ban Ki-moon, “Çocuklarımızın ve torunlarımızın bir Rio+40 ya da Rio+60 toplamasına yol açmayalım” şeklinde konuştu. Zirvede hazır bulunan toplam 191 dünya liderinin “yeşil ekonomi” konsepti öngören bir deklarasyonu Cuma günü onaylaması gerekiyor. Bu konsept dünya çevre yönetimini güçlendirmeyi ve BM’nin 2015’te sona eren Binyıl Hedefleri çizgisinde “kalıcı kalkınma hedefleri” ilkesini başlatmayı öngörüyor.
Aylarca süren müzakerelere ve tartışma günleri sonucunda bu 50 sayfalık metin üzerine Salı günü bir anlaşma saðlandı. Ancak, sivil toplum örgütleri ve bazı Avrupa liderleri bu konseptin yetersiz olduðu tepkisinde bulunuyor. Fransa’nın Sosyalist Cumhurbaşkanı François Hollande, anlaşmanın “bir aşama” olduðunu söylerken, ortaklarından kalıcı kalkınmada “büyük davayı” ilerletmek için “sıçrama” yapmalarını istedi. Hollande, özellikle zirvede mali işlemlere vergi uygulanması ve çevre için özel bir kurumun kurulması yönünde anlaşmaya varılmamasını eleştirdi.
Büyük sivil toplum örgütleri arasında Greenpeace “Epik başarısızlık” derken, WWF ise “belirgin hayal kırıklıðı” ifadesini kullandı. Zirve sırasında Costa Rica Başkanı Laura Chinchilla, büyük ekonomilerin liderlerinin (Almanya, Ýngiltere, Rusya…) zirveye katılmamasını eleştirdi.
100 BÝNÝ AŞKIN KÝŞÝ RÝO SOKAKLARINDA
Bu zirvenin yapıldıðı gün yaðmura raðmen 100 bini aşkın kişi de “Dünya Halklar Yürüyüşü” için Rio sokaklarına çıktı. Renkli görüntülerin oluştuðu yürüyüşte radikal bir ekonomik dönüşüm talep edildi. 200 sivil toplum örgütü tarafından organize edilen yürüyüşte, ABD’li fast-food zincirleri McDonald ve Burger King’i protesto eden "Mac Killer” ve "Murder King" yazılı dövizlerin dikkat çekti.
Yürüyüşe çevreciler, işçiler, memurlar, siyahi eylemciler, eşcinseller, yerliler, feministleri ve Kürtler katıldı. Eylem de nükleer enerjiyi ve resmi zirveyi protesto eden Güney Koreli bir grup nüfusun “yüzde 1’ine yönelik yeşil yaşama hayır” pankartı açtı.
KÜRTLER DE HALKLARIN ZÝRVESÝ’NDE
Paralel olarak yapılan Halkların Zirvesi’ne de 1600’ü aşkın yerli katıldı. Yerliler topraklarının korunmasını istedi. 15 Haziran’da başlayan Halkların Zirvesi 23 Haziran’a kadar sürecek. Bu alternatif zirveye Kürtler adına da KNK, BDP ve Kon-Kurd’dan bir heyet katıldı. Kürtler heyet, altarnatif medya, kriminalizasyon, komünikasyon, kadın mücadelesi, ortak deðerler, Arap Baharı ve Suriye’deki gelişmeler konusundaki seminerlerde Kürtlerin pozisyonlarını anlattılar. Toplantılarda Kürt heyet, Kürt sorununu geldiði düzey ile Ortadoðu’daki gelişmelerde Kürtlerini rolünü deðerlendirdiler. Heyet, ekoloji ve suyu özelleştirilmesi konusundaki seminerlere de katılım saðlarken, yerel medyanın da ilgisini üzerine çekti.
