Lavrov: Suriye'ye müdahale olursa Kürt sorunu çıkar

Lavrov: Suriye'ye müdahale olursa Kürt sorunu çıkar

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye'ye yönelik bir müdahale olursa etnik gruplar arasında çatışma çıkacaðı uyarısında bulunarak, bunun tüm bölgeye yayılabileceðini ve Kürt sorunu yaşanacaðını ifade etti. Lavrov, Kürtlerin Suriye'de, Türkiye'de ve Irak'ta yaşadıðını hatırlattı.

"Moskova'nın Ekosu" ve Rusya Tudey televizyonuna deðerlendirmede bulunan Lavrov, Suriye’nin çok sayıda etnik ve dini topluluðun bir arada yaşadıðı ülke olduðunu anımsatarak, krizin giderek bölgesel bir çatışmaya dönüşeceðini ima etti. Lavrov şöyle konuştu: “Buradaki dini grupların başka ülkelerle de ilişikleri var. Lübnan, Suriye'deki gelişmelerden etkilenmeye başladı bile. Orada etnik topluluklararası çatışmalar ve anlaşmazlıklar yaşanıyor ve tüm bunlar bölgeyi kapsayabilir. Kürtlerin sorunu olabilir, Kürtler Suriye, Türkiye, Irak ve diðer ülkelerde de yaşıyor. Hıristiyanların sorunu olabilir, Hıristiyanlar Mısır'da şiddete maruz kalmaya başladı bile. Bu çok tehlikeli. Onlar orada asırlar boyu yaşıyordu ve bu dengenin bozulması faciaya yol açar."

SURÝYE AMBARGOSUNA UYMAYACAÐIZ

Lavrov, Suriye'ye saldırı helikopteri taşıyan Rus gemisinin Ýngiltere'nin baskısıyla geri gönderilmesine tepki göstererek Moskova’nın, AB'nin Suriye'ye uyguladıðı ambargoya uymayacaðını söyledi. Geminin, hava savunma sistemleri ve onarımı yapılan 3 helikopteri taşıdıðını kaydeden Lavrov, Batı medyasının Rus gemisiyle ilgili tepkilerinin belirli bir kampanyanın parçası olduðunu belirtti.

Lavrov, şöyle dedi: “Suriye'ye savaş gemisi göndermiyoruz. Biz kamuoyuna açık bir şekilde Suriye ile imzaladıðımız silah satışı sözleşmesinin gereklerini yerine getirdiðimizi açıkladık. Bu silahlar tamamen savunma amaçlı ve çoðunlukla da hava savunma sistemleri. Bunlar halka karşı kullanılamaz. Sadece dış saldırılara karşı kullanılabilir. Gemide 2008 yılındaki sözleşmeye göre onarılan 3 helikopter var. Bunlar Sovyet helikopterleri. Bunlar Sovyetler döneminde Suriye'ye verilen helikopterler. 2008 yılında bunların onarılmasıyla ilgili sözleşme yapıldı.”

Lavrov yönetim deðişikliðine ilişkin sorulara ise “Kendilerini kimin yöneteceðine ve nasıl yaşayacaklarına Suriye halkı karar vermeli” ifadelerini kullandı.

Suriye’de Mart 2011’den beri çatışmalar yaşanıyor. Batılı medyaya göre 15 bini aşkın kişi hayatını kaybetti. Batılı ülkeler ve Türkiye-Katar ikilisinin desteðindeki Suriye Ulusal Konseyi (SUK), Suriye’deki iç dinamiklerin desteðini almayı henüz başaramadı. Ýstanbul’da kurulan ve AKP rejiminin hem desteðini arkasına alan bu oluşumun başına son olarak bir Kürt getirilse de Kürtler ve ülkedeki diðer dini ve etnik azınlıklarda güven oluşturmaya yetmemiş görünüyor.

Savaşın başından bu yana en büyük unutulmuşlar Kürtler. Buna raðmen Kürtler, bu tarihi fırsatı kaçırmamakta kararlı görünüyor. Demokratik özerklik yolunda anadil okulları, komün ve meclisleri, nüfusun yüzde 15’inden fazlasını oluşturan Kürt halkının güvenliðini saðlamak için de öze savunma komiteleri kuruldu. Batılı devletler Kürtlerin durumunu açık bir şekilde henüz gündemlerine almış gözükmeseler de, Suriye ve Ortadoðu’nun geleceðinin doðrudan Kürtlerin durumuna baðlı olduðu uzun süre görmezden gelinemeyecek gibi görünüyor.

Demokratik Deðişim için Ulusal Koordinasyon Komitesi Başkan Yardımcısı ve PYD’nin lideri Salih Muslim Muhammed, geçtiðimiz günlerde ANF’ye verdiði bir mülakatta Suriye’nin önünde iki yol kaldıðını söylemişti. PYD lideri Suriye’nin önünde Arap Birliði ve BM Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın 6 maddelik barış planı çerçevesinde Suriye’de bulunan gözlemci grubu 3-4 bin kişilik barış gücüne dönüştürme dışında bir seçeneðin kalmadıðını belirterek, aksi durumda iç savaşın kaçınılmaz olduðunu sözlerine kaydetmişti.