Petrol fiyatlarının geçtiğimiz yılın Haziran ayından bu yanaki sert düşüşü nedeniyle Venezuela ekonomisi ciddi bir kriz içerisine girmiş durumda. Hugo Chavez’den sonra bir yıldır görevde olan Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ekonomik krizden çıkmak için birçok önlemin yanı sıra Çin ile olan kredi anlaşmalarını arttırma yoluna gitti.

Devlet bütçesinin yüzde 90’ından fazlasını petrol gelirlerinin oluşturması nedeniyle Venezuela’nın ekonomideki kötü gidişi durdurmak için dışarıdan kredi alımlarında artış görülüyor.

Venezuela’nın en önemli ticari partnerlerinden olan Çin, aynı zamanda bu ülkenin en önemli kredi sağlayıcısı konumunda. Hükümetin Çin’den daha önce aldığı kredilere ek olarak önümüzdeki dönemde 5 milyar dolar kredi alması gündemde. Yaz aylarına kadar Çin’den ayrıca 5 milyar dolarlık ikinci bir kredinin alınması bekleniyor.

Çin’den alınan ve alınmaya devam edilecek kredilerin petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle krize giren kamuya ait petrol şirketi PDVSA’nın yeniden üretimi teşvik etmesi için kullanılması planlanıyor. Çin de böylelikle ABD başta olmak üzere batılı ülkeler ile ilişkileri gergin olan Venezuela üzerindeki etkisini arttırmış oldu.   

EKONOMİDE YÜZDE 7 KÜÇÜLME BEKLENİYOR

Ekonomi uzmanlarına göre, halen yüzde 68 civarında olan enflasyon oranı yakın zamanda yüzde 80’lere kadar yükselecek. Olası bir hiper enflasyonu önlemeye çalışan Devlet Başkanı Nicolas Maduro ise, bazı tüketim ürünlerinin fiyatlarına yüksek zamlar yaptı.

Ancak birçok tüketim maddesine yapılan zamlar nedeniyle ülkedeki üretimin gerilemesi kaçınılmaz oluyor. Uluslararası Para Fonu (IMF)’ye göre de, Venezuela ekonomisi bu yılın sonuna kadar ortalama yüzde 7’lik bir küçülme yaşayacak.

Petrol ekonomisine dayalı Venezuela ekonomisinde üretim çeşitliliğinin az olması nedeniyle, Chavez döneminde de ciddi bir ekonomik sıçrama yaşanmamıştı. 2000’li yıllarda daha çok yoksulluğu bitirmeye ve bölgeler arası dengesizliği aşmaya dönük sosyal devlet politikalarına ağırlık verilmişti.

BİRÇOK ÜRÜN KARA BORSAYA DÜŞMEYLE KARŞI KARŞIYA

Öte yandan, para birimi bolivar’ın Amerikan doları karşısında son bir yılda üçte bir oranında değer kaybetmesi ile birlikte ithal edilen ürünlerin maliyeti de giderek artış gösterdi. Kara borsada Amerikan doları 250 bolivar seviyesine kadar çıkabiliyor ve bunun sonucu olarak birçok temel tüketim ürününü bulmak dahi zorlaştı.

Bazı tüketim maddelerinin piyasada bulunamaması ve olası kara borsa faaliyetlerini önlemek isteyen Devlet Başkanı Maduro, ülke genelinde 20 bin civarında parmak izi skannerini devreye koydu. Şimdiye kadar daha çok kamuya ait alışveriş mağazalarında kullanılan bu skannerleri kullanmak için özel sektörden 7 alışveriş zincirinin de gönüllü olduğu  bildiriliyor.

Her ne kadar petrol fiyatlarının bu yıl içinde bir miktar yükselmesi beklense de, bu yükselişin Venezuela ekonomisini canlandırmaya yetmeyeceği yorumları yapılıyor. Zira petrol fiyatlarının kısa vadede Haziran 2014 seviyesine çıkması neredeyse imkansız gibi.