Suriye'de Başar El Esad rejimine karşı savaşa katılan muhalif bir birliğin şefi Ebu Mahmud, "Suriye'de gerçek devrim bitti, ihanette uğradık" diyerek, "gerçek devrimciler cephede ölürken Özgür Suriye Ordusu komutanlarının utanç verişi bir şekilde zenginleştiğini" kaydetti.

Yaşadığı hayal kırıklığını saklamayan Ebu Mahmud, Türkiye sınırına yakın silahlı grupların üs olarak kullandığı Atme köyündeki evinde, AFP'ye konuştu.  Fransız haber ajansı, Mahmud'u saygın bir birliğin komutanı olarak tanıtıyor.

Batılı ülkeler, Türkiye ve Körfez Monarşilerinin desteklediği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)'nun bazı komutanlarının "gerçek devriciler cephede ölürken utanç verici bir şekilde zenginleştiğini" söyleyen Mahmud, "Bizim güzel devrimize hırsızlar ve yolsuzlar tarafından el konuldu" dedi.

KOMUTANLAR SADECE YAĞMALAMAK İÇİN GELİYORLAR

Başar el Esad rejimine karşı ilk saatlerden itibaren silahlanan ve daha sonra silahları bırakan savaşçılar, ÖSO yönetiminde hüküm süren yolsuzluklardan duyduklar ağır rahatsızlığı dile getiriyorlar.

Ebu Mahmud, "Bu sözde komutanlar bizi ölmek için gönderiyorlar, kendileri de para kazanmak için arkada duruyorlar. Cepheye sadece yağmalamak için geliyorlar, savaşmıyorlar.  Oysa isyanın başında olanlar da onlar" diye ekliyor.

ÇALDIKLARINI TÜRKİYE'DE SATIYORLAR

Mahmud, "Geçtikleri her yerde, çalıyorlar,  burada satmak ya da  illegal olarak Türkiye'de satmak için götürebildikleri her şeyi yağmalıyorlar" derken,  otomobil, beyaz eşya, yakıt, antika gibi akla gelen her şeyi çaldıklarını söyledi.

AFP'ye göre İdlib ve Halep'teki ÖSO komutanlarından 10 kadarının ismini sayan Mahmud,  Halep'teki boş binalara yönelik saldırıları ile ünlü "Şam Şahinleri"nin komutanı ya da iki güzel ev inşa etmek ve üçüncü bir eş yapmak için silahlarını, otomobillerini ve Bab El Hawa sınır kapısındaki  karargahını satan 100 kişilik bir silahlı taburun şefine dikkat çekiyor.

Yine ayaklanmadan önce yıkımın eşiğinde olan Atma'nın eski zanaatkarının ÖSO'da lojistik faaliyetleri ve mültecilere yardım işlerine karışması ardından bugün lüks otomobillerin bulunduğu bir ahırın başında olduğunu söylüyor.

YOLSUZ KOMUTANLAR DIŞ DESTEKLİ

Mahmud, "Sorun şu ki, bu yolsuz subayların çoğu bugün yabancı ülkelerden destek görüyor" diye tepkisini dile getiriyor.

AFP, bu komutanın Atme'de konuşmak için tüm meşruluğa sahip olduğunu söylüyor. Suriye ordusundan kaçan 30 yaşlarındaki bu firari subay, 35 silahlı üyesi olan "309 Taburu"nun başında bulunuyor.  Yine Fransız ajansa göre Mahmud, "dürüstlüğü" ile biliniyor. Askerleri onun cesaretini övüyor. Bu küçük grubun en son Halep'te olmak üzere bölgenin her yerinde çatışmalara katıldığı belirtiliyor.

"SADECE YEDİ KALEŞNİKOFLA SAVAŞIYORDUK"

"Biz sadece yedi kaleşnikovla çatışıyorduk" diyen Mahmud, bu kaleşnikovların da Suriye'li askerlerin üzerinden alındığını söylüyor.

Mahmud, "Biz, (ÖSO'nun eski şefi) Şeyh Mustafa'dan biraz para alıyorduk. Onun bir kenara itilmesiyle bu yardım da durdu" sözleriyle anlatıyor.

"NE İÇİN SAVAŞIYORU?"

Ebu Mahmud şöyle devam ediyor: "Cephede, subaylar bize bazen mühimmat veriyorlardı, ama asla silah veya para vermiyorlardı.  Bir ara bize Halep'te yöneten kişi, bizi koyun gibi mezbahaya gönderdiler.  Yiyecek hiçbir şeyimiz bile yoktu."

"Ne için savaşıyoruz, kimin için ölüyoruz? Ülkemiz için mi? yoksa Suriyelilerden çalan bu insanlar için mi?" diye soran Ebu Mahmud, başka bir birliğe katılmak istememiş.  "Dürüst ya da bana uygununu bulamadım. İslamcılar mı? Bu insanlarla gelen İslam bana sorun yaratıyor, benim bildiğim İslam değil bu."

Ebu Mahmud'un yönetimindeki adamların bazıları gitmiş, bazıları da köyde çalışıyorlar.  Mahmud, "Bugün biz buradayız, ama ruhumuz cephede" derken, "Devrimi terk ettik, ama devrim bizi bırakmıyor. Belki bir gün yeniden mücadeleye döneceğimiz gün gelecek" şeklinde konuştu. 

İlgili haber:

İşte çetelerin arkalarında bıraktıkları 'Türkiye'