Ýşsizlik, sosyal adaletsizlik ve polis şiddetinin giderek arttıðı Tunusta halkın öfkesi de kabarıyor. Son bir kaç gündür başkent Tunusun güneyindeki Silianada düzenlenen gösterilerde şimdiye kadar yüzlerce kişi yaralandı. 2011 başında Bin Ali rejiminin devrilmesi ardından iktidara taşınan Tunusun AKPsi Ennahda hükümeti ise sorunlara çözüm bulmak yerine daha da aðırlaştırıyor.
24 yıllık Bin Ali rejiminin devrilmesine yol açan ayaklanmanın birinci yıldönümü yaklaşıyor. Devrimden sonra Tunuslular kendilerini yeni bir baskıcı rejimle karşı karşıya buldular. Son üç gündür Silianada binlerce kişinin katıldıðı hükümet ve polis karşıtı gösterilerde şimdiye kadar 300ü aşkın gösterici ve polis yaralandı. Göstericiler, ekonomik sorunlara çare bulunmasının yanı sıra, bölge valisinin politikalarına ve polisin şiddet uygulamalarına karşı çıkıyor.
Protestolar hakkında bilgi veren UGTT sendikası, tüm uyarılarına raðmen göstericileri daðıtmayı başaramadıklarını duyurdu. Sendika, göstericilerin iş, adalet ve özgürlük talepleri ile yola çıktıklarını ve hükümetin düşmesini istediklerini de belirtti.
Olayların dinmemesi üzerine Cumhurbaşkanı Muhammed Marzuki, bu akşam olayların durması için halka yönelik bir konuşma yapacak. Ülkenin resmi haber ajansı TAP, Marzukinin bu akşam son olaylar ve ülkenin genel durumu üzerine bir konuşma yapacaðını duyurdu.
ÝŞSÝZLÝK DEVRÝMDEN SONRA DAHA DA ARTTI
2011 yılındaki Yasemin Devriminden sonra bir türlü yeni anayasasına kavuşamayan ülkede, işsizlik ciddi bir problem olarak kalmaya devam ediyor. Ülkeyi uzun süre yöneten Zeynel Abidin Bin Alinin devrildiði 2011 başlarında yüzde 13 civarında olan işsizlik şu anda yüzde 18 civarında. Bu da, 10 milyonluk ülkede yaklaşık 800 bin çalışabilecek kişinin işsiz olduðu anlamına geliyor.
Üniversite mezunlarının da işsizlikten etkilendiði Tunusta, halen 200 bin kadar yüksek eðitim diplomalı işsiz olduðu tahmin ediliyor. Ülkedeki genç nüfusun geleceðe dair umutlarının giderek yok olması da, protestolarda etkili oluyor.
Ülkedeki işsizlik sorununun bir diðer nedeni ise, ülkenin ihracatının yüzde 80nini Avrupa Birliði ile yapıyor olması. Diðer bir ifadeyle ABdeki ekonomik gerileme Tunus ekonomisine olumsuz etki ediyor.
TUNUSUN AKPSÝ VE SERT POLÝSÝYE ÖNLEMLER
Tunusta Zeynel Abidin Bin Ali rejiminin devrilmesi sonucu Ennahda partisinin iktidara gelmesi ardından Tunuslular kendilerini yeni bir baskı rejimi ile karşı karşıya buldular. Yeni iktidarla birlikte selefi grupların saldırıları da artarken, özellikle kadınlara yönelik şiddet ve ayrımcılıkta da büyük artış yaşandı. Tıpkı Türkiyede olduðu gibi maðdurlar, sanık olmaya başladı.
En son 3 Eylül günü bir kadın ve nişanlısı araçla giderken, üç polis tarafından durdurularak, polislerin tecavüzüne uðramıştı. Skandal olay sonrası Ýçişleri Bakanlıðı sözcüsü Khaled Tarrouche, polisin çifti ahlaksız bir pozisyonda yakaladıðını söyleyerek utanç verici bir açıklamada bulunurken, yine de bu durumun tecavüze gerekçe olamayacaðını kabul etmişti. Olaydan sonra iki polis tecavüzden tutuklanırken, genç kadın ve nişanlısı 26 Eylül günü ırza geçme suçlamasıyla ifadeye çaðrılmıştı. Aralarında Tunuslu Demokrat Kadınlar Derneði ile Tunus Ýnsan Hakları Liginin de olduðu çok sayıda sivil toplum örgütü bu duruma sert tepki göstererek, bu prosedürün maðduru sanıða dönüştürdüðünü, kendisini ve nişanlısını haklarından vazgeçirmeye zorlamayı ve terörize etmeyi hedeflediðini duyurmuşlardı.
Ülkenin güneyinde de Ekim ayında bir gösterici linç edilerek öldürülmüştü.
Tunusta Ekim 2011de yapılan seçimlerde iktidar olan Ennahda, AKPye olan sempatisini defalarca açık bir şekilde ifade etmişti. Türkiyenin model olarak pazarlandıðı bir dönemde iktidara gelen Ennahdanın seçim kampanyasında Türkiyeden de para aldıðı iddia ediliyor.
Geçen yılın Kasım ayında Fransız LCP kanalında yayınlanan panele katılan Paris X-Nanterre Üniversitesi profesörü ve aynı zamanda Tunus Baharı isimli kitabın yazarı Abdelwahab Meddeb, Ýslami hareket Ennahdaya bir kısım paranın Türkiyeden geldiðini söylemişti.
Aralık 2010da, Muhammed Buazizi isimli bir gencin, polisin haksız uygulamalarını protesto etmek için bedenini ateşe vermesi, bugün adına Arap Baharı denilen ayaklanmaların fitilini ateşlemişti. Tunustaki ayaklanma 14 Ocak 2011de Zeynel Abidin Bin Ali rejiminin düşmesiyle sonuçlanmıştı. Bin Alinin Suudi Arabistana kaçmasıyla 23 yıllık rüşvet ve baskı dolu bir iktidar dönemi sona ermişti.