Türkiye Dünya'ya zehirli gıda satıyor!
Türkiye Dünya'ya zehirli gıda satıyor!
Rusya’nın Bitki Koruma ve Karantina servisi olarak bilinen Rosselhoznadzor Türkiye'den ithalat edilen yaş meyve ve sebzede sürekli olarak zararlı Batı Çiçek Güvesi ve kimyasal gübreler tespit ettiklerini açıkladı. Türkiye’den sebze ve meyve ithalatının durdurulması gündemde.
Rosselhoznadzor'dan yapılan açıklamada Ocak-Haziran aylarında Türkiye'den getirilen meyve ve sebzelerde gümrük kontrolü sırasında 33 defa zararlı maddeye rastladıklarını açıkladı. Açıklamada, "Konu Amerikan beyaz kelebek ve Batı çiçek güveleriyle ilgilidir. Ayrıca bu zararlı ürünlerin üzerlerinde ilgili sertifika belgeleri de bulunuyordu. Zira bu belgelerde ürünlerin uluslar arası ve Rusya taleplerine göre uygun olduðunu garanti ediliyordu" denildi.
Rosselhoznadzor, Ocak-Haziran ayları içinde Türkiye'den getirilen 41 partide de yüksek dozlu hormon tespit ettiklerini belirtti. Kurum açıklamasında, "41 parti içinde 750 binden fazla meyve ve sebzede Rusya ilgili mevzuatlarının belirlediði düzeyi azami derecede aşan yüksek dozlu hormon, kimyasal gübreler tespit edildi" bilgisi verildi.
Bir süre önce açıklama yapan Rosselhoznadzor uzmanı Türkiye’den gelen yaş meyve ve sebzede 30 yıldır Rusya’da yasaklanan Pestisit, (zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak, ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde ya da maddelerden oluşan kimyasal karışımlara) rastlandıðını açıklamıştı. Ayrıca Ýthal edilen Kavakta normalin iki üstünde Nitrata rastlandıðı belirtildi. Konu hakkında deðerlendirmede bulunan Rosselhoznadzor’un başkanı Sergei Dankvert, eðer Türkiye etkili adımlar atmazsa olaðanüstü tedbirlere gideceklerini vurgulamıştı. Türkiye’nin konu hakkında bilgi verdiði ancak bunun söz de kaldıðı kaydedildi.
Bazı uzmanlar Türkiye’den ithalatın durması halinde bundan Rusya’daki sebze ve meyve fiyatlarının etkileneceðini öne sürerken bazıları da iç pazarda yılda 700.000 ton sebzenin tüketildiðini Türkiye’nin payının bunda % 5 olduðunu ifade edip bu oranın fiyatları etkilemeyeceðini düşünüyor.
Rusya’nın Avrasya Ekonomik Topluluðu tarım merkezi dış ekonomik faaliyetleri departmanından ladimir Tarasov Türkiye’den büyük miktarda gri ithalat yapıldıðını ve gölge kanallarda satıldıðını belirterek bu yüzden de konunun üzerinde çok önceden durulması gerektiðini belirtmişti. Tarasov ayrıca ithal edilen kalitesiz ürünlerin Krasnodar ve Stavrapol pazarlarının önünü de tıkadıðına dikkat çekti. Rosselhoznadzor 2005 yılında benzer gerekçelerle Türk bitkisel ürünlerine yasak getirmişti. Rosselhoznadzor konu hakkında Türkiye’ye yazı gönderdiklerini bildirdi.
AVRUPAYA ÝHRAÇ EDÝLENLER DE TEHLÝKELÝ
Türkiye’nin gıda güvenliði özellikle de yaş sebze ve meyvedeki zararlı kimyasal gübrelere ilişkin uyarılar sadece Rusya’dan gelmiyor. Bu yılın Mart ayında Avrupa’da satılan 76 sebze-meyveyi test eden çevre örgütü Greenpeace Türkiye’de yetişen tarım ürünlerinin en tehlikeli ürünler listesinde ilk 3 sırada yer aldıðını açıklamıştı.
Greenpeace’in Avrupa’daki marketlerde satılan sebze ve meyveleri inceleyen araştırmasından Türkiye’de üretilen sebze meyvelerin tüketilmemesi için uyarılarda bulunmuştu. Çevre örgütü, en fazla kimyasal maddenin kullanıldıðı ürünler listesinin başına ortalama 24 kimyasal maddenin tespit edildiði Türkiye’de üretilmiş biberi koymuştu. Ýkinci sırada 10 kimyasal madde ile yine Türkiye’de yetiştirilen armut, üçüncüsünde yine 9 kimyasal maddeyle Türk üzümü yer almıştı. Türkiye’de yetiştirilen kabak ve greyfurt da ‘sakıncalı’ ürünler listesinde gösterilmişti.
Türkiye’nin gıda tehlikeli gıda ithalatından şikâyetçi olan ülkeler arasında Ukrayna da yer alıyor. Greenpeace’in açıklamalarından sonra tepki gösteren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker “Bütünüyle gerçekdışı itham ve iddialar oluşturuyor. Mesela bir örnek vereceðim size üzümle ilgili. 24 tane kimyasal madde diyor. Baðcılıkta kullanılabilen toplam kimyasal madde sayısı en fazla dörttür” diyerek kendilerini savunmuştu.
Ancak Rusya’nın suçlamalarından sonra henüz bir açıklama gelmedi. Rusya ve özellikle de Avrupa’ya ihraç edilen gıda yönelik sıkı kontroller uygulandıðı halde bu kadar zararlı maddeye rastlanıyorsa Türkiye’deki pazarda tüketilen ürünlerin nasıl olduðu düşündürücü.
Rosselhoznadzor'dan yapılan açıklamada Ocak-Haziran aylarında Türkiye'den getirilen meyve ve sebzelerde gümrük kontrolü sırasında 33 defa zararlı maddeye rastladıklarını açıkladı. Açıklamada, "Konu Amerikan beyaz kelebek ve Batı çiçek güveleriyle ilgilidir. Ayrıca bu zararlı ürünlerin üzerlerinde ilgili sertifika belgeleri de bulunuyordu. Zira bu belgelerde ürünlerin uluslar arası ve Rusya taleplerine göre uygun olduðunu garanti ediliyordu" denildi.
Rosselhoznadzor, Ocak-Haziran ayları içinde Türkiye'den getirilen 41 partide de yüksek dozlu hormon tespit ettiklerini belirtti. Kurum açıklamasında, "41 parti içinde 750 binden fazla meyve ve sebzede Rusya ilgili mevzuatlarının belirlediði düzeyi azami derecede aşan yüksek dozlu hormon, kimyasal gübreler tespit edildi" bilgisi verildi.
Bir süre önce açıklama yapan Rosselhoznadzor uzmanı Türkiye’den gelen yaş meyve ve sebzede 30 yıldır Rusya’da yasaklanan Pestisit, (zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak, ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde ya da maddelerden oluşan kimyasal karışımlara) rastlandıðını açıklamıştı. Ayrıca Ýthal edilen Kavakta normalin iki üstünde Nitrata rastlandıðı belirtildi. Konu hakkında deðerlendirmede bulunan Rosselhoznadzor’un başkanı Sergei Dankvert, eðer Türkiye etkili adımlar atmazsa olaðanüstü tedbirlere gideceklerini vurgulamıştı. Türkiye’nin konu hakkında bilgi verdiði ancak bunun söz de kaldıðı kaydedildi.
Bazı uzmanlar Türkiye’den ithalatın durması halinde bundan Rusya’daki sebze ve meyve fiyatlarının etkileneceðini öne sürerken bazıları da iç pazarda yılda 700.000 ton sebzenin tüketildiðini Türkiye’nin payının bunda % 5 olduðunu ifade edip bu oranın fiyatları etkilemeyeceðini düşünüyor.
Rusya’nın Avrasya Ekonomik Topluluðu tarım merkezi dış ekonomik faaliyetleri departmanından ladimir Tarasov Türkiye’den büyük miktarda gri ithalat yapıldıðını ve gölge kanallarda satıldıðını belirterek bu yüzden de konunun üzerinde çok önceden durulması gerektiðini belirtmişti. Tarasov ayrıca ithal edilen kalitesiz ürünlerin Krasnodar ve Stavrapol pazarlarının önünü de tıkadıðına dikkat çekti. Rosselhoznadzor 2005 yılında benzer gerekçelerle Türk bitkisel ürünlerine yasak getirmişti. Rosselhoznadzor konu hakkında Türkiye’ye yazı gönderdiklerini bildirdi.
AVRUPAYA ÝHRAÇ EDÝLENLER DE TEHLÝKELÝ
Türkiye’nin gıda güvenliði özellikle de yaş sebze ve meyvedeki zararlı kimyasal gübrelere ilişkin uyarılar sadece Rusya’dan gelmiyor. Bu yılın Mart ayında Avrupa’da satılan 76 sebze-meyveyi test eden çevre örgütü Greenpeace Türkiye’de yetişen tarım ürünlerinin en tehlikeli ürünler listesinde ilk 3 sırada yer aldıðını açıklamıştı.
Greenpeace’in Avrupa’daki marketlerde satılan sebze ve meyveleri inceleyen araştırmasından Türkiye’de üretilen sebze meyvelerin tüketilmemesi için uyarılarda bulunmuştu. Çevre örgütü, en fazla kimyasal maddenin kullanıldıðı ürünler listesinin başına ortalama 24 kimyasal maddenin tespit edildiði Türkiye’de üretilmiş biberi koymuştu. Ýkinci sırada 10 kimyasal madde ile yine Türkiye’de yetiştirilen armut, üçüncüsünde yine 9 kimyasal maddeyle Türk üzümü yer almıştı. Türkiye’de yetiştirilen kabak ve greyfurt da ‘sakıncalı’ ürünler listesinde gösterilmişti.
Türkiye’nin gıda tehlikeli gıda ithalatından şikâyetçi olan ülkeler arasında Ukrayna da yer alıyor. Greenpeace’in açıklamalarından sonra tepki gösteren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker “Bütünüyle gerçekdışı itham ve iddialar oluşturuyor. Mesela bir örnek vereceðim size üzümle ilgili. 24 tane kimyasal madde diyor. Baðcılıkta kullanılabilen toplam kimyasal madde sayısı en fazla dörttür” diyerek kendilerini savunmuştu.
Ancak Rusya’nın suçlamalarından sonra henüz bir açıklama gelmedi. Rusya ve özellikle de Avrupa’ya ihraç edilen gıda yönelik sıkı kontroller uygulandıðı halde bu kadar zararlı maddeye rastlanıyorsa Türkiye’deki pazarda tüketilen ürünlerin nasıl olduðu düşündürücü.
