Ýngiliz Başbakan David Cameron ile Ýskoçya bölgesinin ulusalcı başbakanı Alex Salmond, 2014 sonbaharında Ýskoçya’nın baðımsızlıðı üzerine bir referandum yapılmasını öngören anlaşmayı imzaladı. Böylece geri sayım başlarken, referandumdan baðımsızlık lehine çıkacak bir sonuç üç yüzyıllık bir tarihi altüst edebilecek.

15 Ekim günü Edimbourg’a ziyarette bulunan David Cameron, burada Ýskoç başbakan Alex Salmond ile buluştu. Salmond iki yıl içinde baðımsızlık için seçimlerin yapılmasını istiyordu. Ýngiliz Başbakan Cameron “Kesinlikle Ýskoçya’nın Birleşik Krallık bünyesinde kalması gerektiðine inanıyorum” dedi. Cameron, Birleşik Krallık’ın hiçbir şekilde bir ülkeyi kendi halkının iradesi dışında krallık bünyesinde tutamayacaðını da sözlerine ekledi.

Her iki lider arasında yapılan anlaşmaya göre 2014 sonbaharında Ýskoçya’nın baðımsızlıðı üzerine bir referandum yapılacak.

Birleşik Krallık gazeteleri de bu konuya geniş yer verdi. Daily Record’a göre adım adım müzakere edilen “Edimburg Anlaşması”, 1707 yılından bu yana yürürlükte olan Ýngiliz-Ýskoç Birliði’ni tasfiye edebilir. Gazete Ýskoçların talepleri karşısında, Ýngiliz ve Ýskoç yöneticiler tam bir “alan savaşı” yürüttüler. Pratikte, David Cameron Ýskoç başbakanın hazırladıðı takvimi kabul etti. Referandumun sadece bir soru ile özetlenmesinde karar kılındı: “Baðımsızlıktan yana mısınız, karşı mısınız?”

The Ekonomist’e göre yapılan son araştırmada 5,2 milyon Ýskoçyalıdan sadece yüzde 28’i Birleşik Krallık’tan ayrılmak istiyor.

1707’den beri Ýngiltere ile birlik olan Ýskoçya, 1997’deki referandumun ardından daha geniş bir otonomiye sahip oldu. Ýskoçya parlamentosunun eðitim, saðlık, çevre ve adalet konusunda yetkisi var. Dışilişkiler, enerji, vergi ve savunma alanlarında ise Ýngiliz hükümetine baðlı.