Ýspanya'da halk parlamentoyu işgal etmek istiyor

Ýspanya'da halk parlamentoyu işgal etmek istiyor

Ýspanya’nın başkenti Madrid’de parlamentoyu işgal etmek isteyen göstericiler ile polisler arasında şiddetli çatışmalar yaşandı, en az 74 kişi yaralanırken, 38 kişi de gözaltına alındı. Eylemciler parlamentodakilere yönelik “Dışarı çıkın! Siz bizi temsil etmiyorsunuz!” diye haykırdı. Zengin Katalonya bölgesi ise baðımsızlık istiyor.

Kemer sıkma politikasına karşı yapılan gösterilerde Salı akşamı parlamento önünde çatışmalar yaşandı. 6 bin aşkın kişi gösteriye katıldı. En az bin 500 kadar polis eylemcileri durdurmak için harekete geçirildi. Parlamento etrafında geniş güvenlik önlemeleri alındı. Polis coplarla eylemcilere saldırırken, eylemciler de taş ve şişelerle karşılık verdi.

Kent merkezi eylemden dolayı bloke oldu. “Dışarı çıkın! Siz bizi temsil etmiyorsunuz! Kovun onları!” sloganı ile yürüyüşe geçen eylemciler, parlamentoya 250 metre kadar yaklaşabildi.

Hükümetin Perşembe günü 2013 bütçesi ve bir dizi reform açıklaması bekleniyor. Ertesi gün de uluslar arası bir şirket Ýspanyol bankalarına yeni bir “stres testi” uygulayacak. Ülke yüzde 25’e varan işsizlik oranı ile son üç yılda ikinci kez resesyon aşamasında bulunuyor. Bu durum karşısında zengin Katalonya bölgesi de Kasım ayında genel seçimlere gidilmesini isterken, kendi kaderini tayin hakkının da geldiðini savunuyor. Bölge başkanı geçtiðimiz günlerde bu yönlü bir açıklama yaptı.

DEMOKRASÝ GASPEDÝLDÝ

Madrid’de yapılan gösteri sosyal aðlar üzerinden örgütlendi. Saðcı hükümetin dayattıðı kemer politikasına tepki artarken, 80 kolektif Aðustos ayından bu yana Parlamentoyu işgal etmeye veya sembolik olarak kuşatmaya çaðırıyor. Bununla aynı zamanda “halkın egemenliðini gasp eden üçlü (Avrupa Merkez Bankası, Uluslar arası Para Fonu ve Avrupa Komisyonu) ile mali pazarlar” protesto ediliyor. Kolektifler, mali pazarlar için demokrasinin gasp edildiðini belirtirken, “Ocupa el congreso" çaðrısına Facebook üzerinde 50 bin kişi yanıt verdi.

HÜKÜMET KORKU ÝÇÝNDE

Hükümet de gösterilerin büyümesinden endişe ediyor. Bu nedenle 15 Eylül günü “25-S Yürüyüşü” (25 Eylül) pankartını asmak isteyen dört kişiyi gözaltına alarak pankartı kaldırdı. Sonraki gün gösterinin hazırlıðı için Madrid’deki Retiro park alanına girmek isteyen 40 kişi kimlik kontrolünden geçirildi. 20’yi aşkın kişinin bildirim yapmadan toplanması buna gerekçe olarak gösterildi. Polis göstericilerden 8’ini gözaltına aldı.

ÝHBARCILIK DAYATMASI

Şiddetli gösterilerin yayılması gerekçesiyle Ulusal Polis 25 Eylül’deki gösteriden beş gün önce anonim ihbar hattı kurdu. Vatandaşlara çaðrı yapan polis, vandalizm eylemlerinde bulunanların ihbar edilmesi için bir mail adresi açtı.

Ýktidardaki Halk Partisi (PP), “25-S” eylemine karşı öfkeli. PP’nin Genel Sekreteri Maria Dolores de Cospedal, gösteri çaðrısını kınayarak 1981’de askerler tarafından yapılan darbe teşebbüsüyle kıyaslayacak kadar ileri gitti. Madrid Valiliði de bir açıklama yaparak parlamentonun işgalinin 6 aydan 12 aya kadar hapis cezalandırılacaðı tehdidinde bulundu.

KATALONYA BAÐIMSIZLIK ÝSTÝYOR

25-S göstericileri hükümetin “baskı” ve “kriminalize” etme politikasına tepki gösteriyor. Madrid’de hükümet sosyal bir krizle karşı karşıya kalırken, zengin Katalonya bölgesinde de sular ısınıyor. 11 Eylül günü 1,5 milyon kişi Barselona sokaklarına çıkaran baðımsızlık istedi. Katalonya bölge başkanı Artur Mas, Salı günü yaptıðı açıklamada 25 Kasım’da genel bölgesel seçimlere gidilmesini istedi. Mas, Katalonya bölgesi için “kendi kaderini tayin hakkını icra etmenin zamanı geldi” dedi.

Mas, “Eðer Katalonya bir devlet olsaydı, dünyanın en büyük 50 ihracatçısı arasında olacaktık” diyerek, bu bölgenin Ýspanya’nın birinci ihracatçı ekonomisi olduðunu kaydetti. Ýspanya’nın eski motor ekonomisi olan 7,5 milyon nüfuslu Katalonya, bugün yurt için gayrı safi milli hasılanın yüzde 22’sine denk gelen yaklaşık 44 milyar euro ile en borçlu bölge haline geldi. Bu nedenle merkezi devletin 17 bölge için ayırdıðı yardım fonundan 5 milyar euro mali yardım için Aðustos sonunda talepte bulundu.

Öte yandan Ýspanyol sivil toplumun büyük bir kesimi de Anayasa’nın gözden geçirilmesi ya da parlamentonun feshedilmesini isterken, Başbakan Mariano Rajoy’u istifaya çaðırıyor.