Ýtalya ile Libya anlaşıyor; zulmü mülteciler çekiyor

Ýtalya ile Libya anlaşıyor; zulmü mülteciler çekiyor

Uluslararası Af Örgütü, Ýtalya'nın Libya ile göçmen kontrolü hakkında yaptıðı anlaşmaları yürürlükten kaldırmasını talep etti. Af Örgütü; göçmenlerin, mültecilerin ve sıðınmacıların Libya'da hala pek çok insan hakları ihlallerine maruz kaldıðını açıkladı. Konuyla ilgili bir kampanya başlatan ve rapor hazırlayan UAÖ, Akdeniz’deki mülteci ölümlerinin son bulmasını amaçlıyor.

Ýtalyalı yetkililerinden Libya ile yaptıkları göçmen kontrolü sözleşmesinin içeriðini açıklamasını isteyen ancak olumlu bir yanıt alamayan Uluslararası Af Örgütü, ısrarını sürdürüyor. "Nisan 2012 anlaşması, Libya’daki göçmenler, mülteciler ve sıðınmacılara yönelik yaygın ve devam eden insan hakları ihlallerini gösteren kamuoyuna açık bilgilere raðmen ve Libya’da hala mülteci statüsü belirleme hakkında herhangi bir hüküm yer almamasına raðmen imzalandı" eleştirisini yapan UAÖ, Akdeniz’deki mülteci ölümlerinin son bulması için Ýtalya’yı hedef alan uluslararası kampanya başlattı. Kampanyaya örgütün www.amnesty.org adresli sitesinden destek olunabiliyor.

ÝŞ ARAMANIN VE VE ÇATIŞMADAN KAÇMANIN YOLCULUÐU...

Uluslararası Af Örgütü'nün kampanya kapsamında hazırladıðı raporunda, Libya'nın uzun yıllardır Afrika'nın farklı bölgelerinden göç aldıðı hatırlatılarak, bu göçün içinde çeşitli sektörlerde çalışmak üzere ülkeye gelen 'düzenli' göçmenlerin; Libya'ya iş aramak –bazen- Avrupa'ya geçmek için gelen 'düzensiz' göçmenlerin ve ülkelerindeki çatışmalardan ve işkenceden kaçan mültecilerin yer aldıðı kaydediliyor. Libya'dan Avrupa'ya ulaşmak için tekne ile yola çıkanların çoðu Libyalı deðil; Eritre, Etiyopya, Somali, Sudan, Irak ve Filistin gibi ülkelerden gelen kişiler.

Geçmişte Libya'nın, bu tür göçleri tolere etse de, düzenli göçmen statüsünde olmayan kişiler her zaman insan hakları ihlallerine uðrama riski taşıyordu. Libya'da bir iltica sistemi bulunmadıðı için, mülteci ve sıðınmacı gibi uluslararası korumaya ihtiyacı olan kişiler genellikle düzensiz göçmen olarak deðerlendiriliyor.

KADDAFÝ DE, KADDAFÝ'YÝ DEVÝRENLER DE GÖÇMENE KARŞI...

Uluslararası Af Örgütü ve diðer insan hakları gruplarının araştırmaları; Libya'da, gerek Kaddafi'nin iktidarında, gerekse de Kaddafi'nin devrildiði iç karışıklık sırasında ve sonrasında mülteci, sıðınmacı ve düzensiz göçmenlere karşı geniş çapta insan hakları ihlallerinin uygulandıðını ortaya koydu.

Bu ihlaller ise kötü şartlar altında uzun süreli gözaltıları, dayak ve kötü muameleyi, işkence durumlarını kapsıyor.

Neredeyse her gün denetimsiz sınırlardan ülkeye giren ve yakalanan düzensiz göçmenlerle ilgili haberlerin duyulduðu Libya'da, günde ortalama 1000 kişinin bu şartlarda ülkeye giriş yaptıðı tahmin ediliyor.

AF ÖRGÜTÜ'NÜN TALEPLERÝ

UAÖ'nün tespiti; Libya'daki adalet sisteminin halen 'felç olmuş durumda' ve silahlı militanların yabancılara yönelik kötü muamelelerine geniş çapta müsamaha gösteriliyor.

Ýtalya ve Libya arasındaki anlaşmaların böylece ciddi insan hakları ihlallerine yol açtıðına dikkat çeken Uluslararası Af Örgütü, başlıca önerilerini şöyle sıralıyor:

"Libya ile mevcut göç kontrolü anlaşmalarının feshedilmesi;

Libya mülteci, sıðınmacı ve göçmenlerin insan haklarına saygı duyduðunu ve koruduðunu, ve uluslararası korunmaya ihtiyacı olanların belirlenebilmesi için düzgün şekilde işleyen bir sistem oluşturduðunu kanıtlayana kadar, Libya ile başka anlaşmalar yapılmaması;

Libya ya da başka ülkelerle yapılacak tüm anlaşmaların kamuoyu ile paylaşılması."

AVRUPA ÜLKELERÝ VE AB, NE YAPMALI?

Ayrıca Avrupa ülkeleri ve AB'ye de seslenen UAÖ; göç kontrol politika ve uygulamalarının insan hakları ihlallerine yol açtıðından ya da bu ihlallere katkı saðlamadıðından emin olunmasının gerektiðine deðinerek, uygun uygulama mekanizmaları ile insan haklarını koruyacak maddelerin bu sözleşmelere eklenmesi ve sözleşmelerin kamuoyu ile paylaşılmasını istedi.

göçmenlerin yakalanma ve kurtarılma operasyonlarında, bu insanların güvenliðine en üst seviyede özen gösterilmesinin ve iltica talep etme imkanı da dahil olmak üzere, bu kişilerin bireysel deðerlendirme işlemlerine tabi tutulabilmelerinin saðlanmasını da Avrupa ülkeleri ve AB'den talep eden örgüt, arama kurtarma çalışmalarının kapasitesinin ve Akdeniz'de bu konudaki işbirliðinin arttırılmasını, denizdeki ölümlerin engellenmesi için alınan önlemlerin kamuoyu ile paylaşılması ve yine “Arama ve Kurtarma” yükümlülüklerine iltica ve insan hakları hukukunun gerektirdiði şekilde uyulmasını da, önemsiyor.