ABD ile İran arasında başlayan ve giderek derinleşen kriz, son zamanlarda, Hürmüz Boğazı'nı da içine alan Basra Körfezi'nde yoğunlaşmaya başladı. ABD’nin İran petrol satışı üzerine ambargo koymasının ardından geçtiğimiz ay, Hürmüz Boğazı'ndan Suriye’ye kaçak petrol taşıdığı gerekçesiyle bir İran petrol tankerine, İngiltere tarafından el konuldu. İran da misilleme olarak iki İngiliz tankerine el koydu. Bunun üzerine ABD, Körfez’in güvenliği için bir plan hazırladı. İngiltere’nin de içinde yer aldığı Körfez güvenlik planında, daha sonra İsrail de yer alacağını söyledi.

İRAN: GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ

Körfez güvenlik planına ilişkin İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’ten bir açıklama geldi. Zarif, Basra Körfezi'nin İran için hayati öneme sahip olduğunu belirterek, bölgenin güvenliğini sağlama konusunda geri adım atmayacaklarını belirtti.

Zarif, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Körfez’in güvenliğini sağlamaktan geri adım atmayacaklarını kaydetti.

İran'ın ulusal güvenliği için Basra Körfezi'nin ayrıca önemli olduğunu belirten Zarif, "Bu gerçeklik üzerinden bölgede varlık gösterecek her türlü yabancı güç gerginliğe neden olacaktır. İran kendi güvenliğini sağlamak için asla geri adım atmayacaktır" ifadelerini kullandı.

MUSEVİ: İSRAİL'İN DE OLMASI İRAN İÇİN TEHDİT

Plana ilişkin açıklamalarda bulunanlardan biri de İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi oldu. Musevi, ABD ve İngiltere’nin hazırladığı körfez güvenlik planı içinde İsrail’in de yer almasının, Hürmüz Boğazı'nda varlık göstermesinin, İran için açık bir tehdit olacağını söyledi. Musevi, "ABD öncülüğünde alınan bu karar, Basra Körfez’indeki gerginliği daha da artıracaktır" dedi.