Gezi direnişi sırasında Okmeydanı'nda ekmek almaya giderken polisin attığı gaz bombası fişeğiyle kafasından ağır yaralanan ve 269 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren 14 yaşındaki Berkin Elvan, Feriköy'deki mezarı başında anıldı. Anmaya, Berkin Elvan’ın ailesi, avukatlarının yanı sıra HDP Milletvekili Oya Ersoy ile çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı. 

Mezarlığın kapısını ve çevresini ablukaya alan polisin, Elvan ailesine üst arama yapmak istemesi gerginliğe neden oldu. Kızı Özge Elvan’ın aranmak istemesine tepki gösteren baba Sami Elvan, “Çekin çocuklarımızdan elinizi” dedi. 

‘KATİLİN CEZA ALMAMASI İÇİN BİN TANE DÜMEN ÇEVRİLİYOR’ 

Bir dakika saygı duruşu ile başlayan anmada ilk konuşmayı yapan Elvan ailesi avukatı Can Atalay bundan 8 yıl önce henüz delikanlılığa adım atmış bir çocuğunun sokağın ortasında vurulduğunu hatırlattı. Aradan geçen bu 8 seneye rağmen katillerin biri dışında yargılanmadığına dikkat çeken Atalay, o bir katilin ceza almaması için bin tane dümen çevrildiğini belirtti. 

‘BİR ÇOCUĞU TERÖRİST İLAN ETMEK HANGİ KİTAPTA YAZIYOR?’ 

Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, 7 yıldır adalet aradıklarını hatırlatarak sözlerine başladı. “Bu ülkede benim gibi acı çeken binlerce aile var” diyen baba Elvan, bu mücadeleyi sadece kendisi için değil tüm adalet arayan bu aileler adına verdiğini vurguladı. Çocuğunun geri gelmeyeceğini çok bildiğini ama hukuk ve adaletin işlemesini istediğini kaydeden Elvan, “Biz bu ülkede hukuk, adalet, özgürlük, barış, kardeşlik olsun istiyorum. Hepimiz aynı topraklar içinde yaşıyoruz. O nedenle kimse kimseye başka bir gözle bakmasın” dedi. Asıl emir verenlerin ceza alması gerektiğinin altını çizen Elvan,“ Bunların bir eli yağdan, bir eli balda, beyaz çay içerek hayatını devam ettiriyor. Hangi birimiz beyaz çayın nasıl bir tat olduğunu biliyoruz? Daha önce dememiş miydi parmağımda bir yüzük var, eğer bir gün zengin olursam mutlaka çalmışımdır diye. Ve 14 yaşındaki çocuğu ‘terörist’ ilan etti. Bu hangi kitapta yazıyor?” diye sordu.  

ADALET İSTİYORUZ

Oğlunun katledilmesi davasında tek bir polisin sanık olarak yargılandığını hatırlatan Elvan, “ Fatih Dalgalı isimdeki bu polis, ilk duruşmada hanımının hamile olduğunu söylemişti. Umarım onun çocuğunun tırnağına dahi zarar gelmez. Ama bize yaşatılanları konusunda vicdanına ve çocuğunun yüzüne bakarak kendisini sorgulamasını isterim” diye konuştu. 

Son olarak iktidar yetkililerine seslenene Elvan, şöyle sitem etti:

“Her gün sosyal medyada bizim çocuklarımıza hakaret edenler, ağza alınmayacak küfürler edenler neredeler? Kendilerine dönük en ufak bir şeyde hemen gözaltına alıyorlar, işkence yapıyorlar. Daha 15-20 gün önce benim çocuğum sokak ortasında gözaltına alındı. Ya nedir sizden çektiğimiz? Bu halkın sizden çektiği nedir? Ben kime ne yapmışım? Çocuğum kime ne yapmış? Kimin parasını çalmış? Hangi ayakkabı kutusuna para koymuş? Biz adalet istiyoruz başka hiçbir şey değil.” 

ANNE ELVAN: KADINLARIN VE ÇOCUKLARIN İKİ ELİ YAKANDA

Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, tam 7 yıldır çocuğunun hasretini çektiğini ifade ederek sözlerine başladı. 7 yıldır hiç adalet görmediklerini hatırlatan anne Elvan, 7 yıldır olmayan bir adaletin peşinden koştuklarını dile getirdi.  Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gezi’yi hedef alan açıklamalarını anımsatan Elvan, şöyle feryat etti: “ Diyor ki; hesabını sorduk, soracağız. Hesabın bu mu Recep Tayyip Erdoğan? 14 yaşında bir çocuk. Senin o vicdanın varsa, seni o vicdanla baş başa bırakıyorum. 7 yıldır bu acıyı çektirdin bana. Bugün de yine burada üstümüze saldırmaya çalışıyorsun. Yeter artık; senin 18 yıldır bu ülkeye verdiğin zarar. Biz Roboskî’yi mi unutalım? Suruç’u mu unutalım? Ankara’yı mı unutalım. Biz Sur’da üç yaşındaki bebeği mi unutalım? Yoksa buzdolabında haftalarca bekletilen çocuğu mu unutalım? Sokak ortasında bir hafta bekletilen Taybet anayı mı unutalım? Sen hangi kadınlar gününü kutluyorsun? Siz hangi anneler gününü kutluyorsunuz? Biz hangisini unutalım? Ama emin ol ki; bütün bu annelerin, bütün bu çocukların iki eli senin yakanda.”

Anma, “Berkin Elvan ölümsüzdür” sloganlarıyla sona erdi.