Iğdır'da duzenlenen halk buluşmasına HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, DBP Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir, HDP Iğdır adayları Habib Eksik, Kıznaz Türkeli ve binlerce kişi katıldı.

'BU COŞKU IĞDIR'DA KAZANACAĞIMIZIN İSPATI'

Burada halka hitap eden Buldan, şunları dile getirdi:

"Bugün bir miting yapmıyoruz, bugün sadece bir buluşma gerçekleştiriyoruz ancak burada toplanan binlerce insan gösterdi ki 24 Haziran’da Iğdır’dan, HDP’den 2 milletvekilimiz Parlamento’ya girecek. Bu coşku, bu kararlılık bunun göstergesidir. İnanıyoruz ki en zor şartlarda Iğdır her zaman üzerine düşeni yapmıştır. 24 Haziran’da da aynı kararlılıkla HDP’nin adaylarını Parlamento’ya gönderecektir.

'YÖNETMEYE HAZIRIZ'

HDP, bugün Türkiye’de bir umuttur, Türkiye’de bir güvencedir. Her ne kadar HDP‘nin üzerinde oyunlar oynansa da, her ne kadar HDP’de siyaset yapanlar hapsedilmeye çalışılsa da, bu halk buna izin vermeyecektir. HDP, barışa dair, kardeşliğe dair, özgürlüğe dair, demokrasiye dair her zaman mücadele etmiştir. Bu mücadele daha da büyüyecek. 24 Haziran’dan sonra güçlü bir HDP ve Cumhurbaşkanımız Sevgili Demirtaş’la bu ülkeyi yönetmeye hazırız.

'HERKESİN GÜVEN İÇİNDE YAŞAYABİLECEĞİ BİR TÜRKİYE...'

Artık bu ülkede hiçbir ananın ağlamaması için, akan kardeş kanının durması için, toprağın altına düşen çocuklarımız ve cezaevinde olan binlerce yoldaşımız için; KHK’lerle işinden, aşından olan, ihraç edilen işçisi, emekçisi, akademisyeni, barış ve demokrasi yanlısı herkesin kendini güven içinde hissettiği bir Türkiye’yi hep birlikte yaratacağız.

'IĞDIR HALKININ GEÇİMİNİ ENGELLEDİLER'

AKP’nin 16 yıllık iktidarlık döneminde bu ülkede zorbalık yapmadığı tek bir insan kalmamıştır. Iğdır da bundan nasibini alan bir kentimizdir. Iğdır halkı büyük zorluklar yaşıyor, yoksulluğa ve sefalete maruz bırakılıyor. Iğdır esnafı siftah yapmadan, evine gitmek zorunda kalıyor, çünkü Iğdır’a bir hizmet gelmiyor, sınır kapıları ticarete kapatılıyor. Geçmişte sınıra giden 4 bin tır varken, bugün 400 tır sınıra gidebiliyor. Biz 'sınır kapısını niye ticarete kapattınız' diye sorduğumuz zaman, 'bizim siyasi ilişkilerimiz var, bu yüzden' dediler. Sizin siyasi ilişkileriniz Iğdır halkının 1 aylık geçimini engelliyor. Siz kendi çıkarlarınız için Iğdır’daki emekçilerin hayatı ile oynadınız.

'YA KARANLIK, YA AYDINLIK'

Mazot olmadığı için tarım ve hayvancılık bitti. İnsanlar meraları kullanamıyor, insanlara yaylaları yasakladınız, hayvancılığı bitirdiniz. Iğdır halkı bunu hak etmiyor. Bunun için 24 Haziran’da AKP’nin ampullerini patlatmanın zamanı gelmiştir. 24 Haziran önemli bir tarihtir. İlk defa bir rejimi oylayacağız ve bu Türkiye toplumunun karar vereceği bir tarihtir. 24 Haziran’da yapılacak tercih ya karanlıktan ya aydınlıktan yana olacak, ya AKP’ye tamam diyeceğiz ya da HDP’ye devam diyeceğiz. Gençlerimizin ve çocuklarımızın yarınları için, önemli bir karar alınacaktır. Bu ülkeyi OHAL ile yöneten, barış diyen herkesi cezaevine koyan, kadınları erkeklerle eşit görmeyen, gençlerin özgürlüğünü elinden alan AKP’ye dur demenin zamanı gelmiştir.

'SAVAŞA SON VERMEK İÇİN...'

Bizler 24 Haziran’da önemli bir karar vereceğiz. AKP Hükümeti’nin savaşta ısrar etmesine, bizlerin demokrasi taleplerine karşı faşizmde ısrar etmesine, bizlerin özgürlük talebine karşı cezaevine konulmamıza bir son vereceğiz. 24 Haziran karar verme günüdür, 25 Haziran OHAL’i kaldırma günüdür.

Dört duvar arasından seçim çalışmalarını avukatları aracılığı ile yapmaya çalışan Sevgili Demirtaş’ın,, seçim çalışmasını engelleyen anlayışa karşı, bugün görüyoruz ki Iğdır’da herkes Demirtaş olmuş.

'HALK BUNU YUTMAZ!'

Dünyanın hiçbir yerinde bir Cumhurbaşkanı adayı cezaevinde olamaz, Anayasa Mahkemesi suç işlemeye devam ediyor. Kendi içtihadını uygulamıyor. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Erdoğan, her gün meydanlarda Demirtaş için 53 kişinin katili olarak bahsediyor. Biz Erdoğan’a sesleniyoruz. Demirtaş’ın 6-8 Ekim’le ilgili hakkında açılmış tek bir davası yoktur. Demirtaş’ın davaları özgürlük davalarıdır, düşünce davalarırdır. Cumhurbaşkanı bunları ifade ederken hiç utanmadan, sıkılmadan insanlara yalan söylüyor. Biz Sevgili Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı’ına söyledikleri ile ilgili yaptığımız çağrılarda şunu söylüyoruz: varsa cesaretin Demirtaş’ı çıkar karşına! Bu yakıştırmanın ahlaken de vicdanen de siyaseten de büyük bir yalan olduğunu belirtmek isteriz. Ayıptır, günahtır, yazıktır. Siz Demirtaş’ı dört duvar arasına koyacaksınız, onun sesini kısmaya çalışacaksınız, arkasından da onlarca yalan söyleyeceksiniz, bunu bu halk yutmaz!

'KÜRTLER AKP-MHP KOALİSYONUNU UNUTMAYACAK'

AKP Hükümeti’nin bugün MHP ile yapmış olduğu koalisyon Kürt halkının unutmayacağı bir koalisyondur. Bahçeli’nin 'taş üstünde taş omuz üstünde baş bırakmayın' sözünü unutmaz bu halk. Şimdi AKP, MHP’yi Meclis’e taşıma peşinde. Kürtler onurludur, hiçbir şeyi unutmazlar. Kürtler geleceğine o insanları iktidara getirmeyerek karar verecek. Bizler Roboski Katliamı’nı asla unutmayacağız. Bizler Cizre’de, yakılan yıkılan kentlerimizi unutmayacağız. Çünkü yaşamını yitiren çocuklarımızın ailelerine söz verdik. Sur’da, Gever’de Nusaybin’de söz verdik. Bu bayrağı 25 Haziran’da daha da zirveye taşıyacağız.

'OYUMUZ BIÇAK SIRTINDA; HALKA GÜVENİYORUZ'

Bizi barajın altında bırakmaya çalışıyorlar. Şu an bıçak sırtına olduğumuzu belirtmek isterim. Oyunlar oynayabilirler, usulsüzlük yapmaya çalışabilirler ama inanıyorum ki halkımız sandıklarına sahip çıkacak. Halkımız onlara büyük bir ders verecek. Bu ders 24 Haziran’da verilecek, size güveniyoruz. Herkes oyuna ve sandığına sahip çıksın. Bu seçim barışa, kardeşliğe, özgürlüğe ve demokrasiye adanan bir seçimdir. Hepiniz geleceğinize sahip çıkın, kimse AKP’ye güvenmesin. Birlikte yol yürüdükleri arkadaşlarını yarı yolda bırakanlara, polisler de savcılar da hakimler de güvenmesin. Onlar geçmişte kimle yürüdüyse hepsini cezaevine koydu. Güveneceğiniz tek parti var; HDP. Iğdır’ın iki adayı var, sizlere emanet ediyoruz. Önce Allah’a, sonra sizlere..."