Buldan: Demirtaş Erdoğan’ın uykularını kaçırıyor

HDP Eş Başkanı Pervin Buldan, Küçükçekmece ve Kanarya’da seçim bürosu açılışına katıldı. Burada bir konuşma yapan Buldan, “Bu ülke zorbalıkla yönetilmez. Onlar tasfiye diyor, biz inşa diyoruz. Onlar tasfiyeden yana, biz inşadan yanayız” dedi.

HDP’nin Küçükçekmece, Kanarya’daki seçim bürosu açılışında konuşan Eş Başkan Buldan şunları söyledi:

“Siz yine en güzelini yaptınız. Hepinize binlerce teşekkür ediyorum. Hepinizin emeğine, yüreğine sağlık. İyi ki varsınız. Bu görüntü, AKP’nin İstanbul’da kaybettiğinin görüntüsüdür. Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da kaybettiğinin görüntüdür.

Tayyip Bey şu anda Amed’de. Amed meydanında Amedlilere sesleniyor. Ama inanın bu kadar Amedli yok meydanda. O meydanda taşıma bir kitle var. Batman’dan, Mardin’den polis çocuklarını ve eşlerini getirmişler. Buranın yarısı kadar kitle var.

DEMİRTAŞ, ERDOĞAN’IN UYKULARINI KAÇIRIYOR, RÜYALARINA GİRİYOR

Tayyip Bey Amed’de bugün sürekli Edirne’den bahsetti. Sürekli Demirtaş’tan bahsediyor. Sanırım bu ara Demirtaş, Erdoğan’ın uykularını kaçırıyor, sürekli Recep Tayyip Erdoğan’ın rüyasında. Artık korkmaya başlamış. Korkunun ecele faydası yok. Gidiyorsun Tayyip Bey, uğurlar olsun, güle güle.

Bugün, Amed meydanında sadece HDP ve Demirtaş var. Birkaç gündür Demirtaş’ı ağzına almış. 6-8 Ekim olaylarını anlatıyor. “53 insanın kanı Demirtaş’ın elinde” diyor. Bu iftirayı, bu yalanı birkaç gündür ağzına almış. Buradan soruyoruz. Biz TBMM’de 6-8 Ekim olaylarını araştırmak için komisyon kuralım dedik. Bu insanları kim öldürmüş açığa çıkaralım dedik, ama AKP’li vekiller bu talebimizi reddetti. Araştırılmasına izin vermedi. Çünkü biliyorlar ki 6-8 Ekim’de yaşamını yitiren tüm insanlar, güvenlik güçlerinin silahıyla katledildiler.

Buradan Tayyip Bey’e sesleniyoruz, eli kanlı kim, ortaya çıkacak. Sur’daki insanlarımızı, Gever’deki insanlarımızı katledenler, Cizre’de Nusaybin’de evlerimizi yerle bir edenler, çocuklarımızın katledilmesine sebep olanlar bugün bu ülkeyi yönetenlerdir. AKP Hükümetidir.

DEMİRTAŞ’I ÇIKARIN, HALK KARARINI VERİR

Eğer cesaretiniz varsa Selahattin Demirtaş’ı çıkarırsınız, bir araya gelirsiniz, bu meydanda karşı karşıya gelirsiniz. Kim suçlu kim suçlu değil bu halk zaten kararını verir siz merak etmeyin.

Biz bütün bu yaşananların kimin emriyle gerçekleştiğini biliyoruz. 6-8 Ekim olaylarında yaşamını yitiren insanlarımız HDP’liydi. 50 insan bizim partimizin üyesiydi. Orada siyaseten üzerinde durdukları Yasin Börü meselesi var. Biz Yasin Börü’nün acısını da yüreğimizde hissettik. Biz onun da yaşamını yitirmemesi için çaba sarf ettik. Ama siz bütün bu olayları Selahattin Demirtaş yapmış gibi bugün seçim kampanyası yürütüyorsunuz. Yazıklar olsun.

24 Haziran’a 21 gün kaldı. 21 gün sonra bunların ampulü patlayacak. Bunların süresi dolacak. Bu ülkeyi Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığında, HDP’nin güçlü parlamento temsiliyeti ile, gençlerin, kadınların, Kürtlerin, Ermenilerin, Azerilerin, Alevilerin kardeşçe barış içinde, demokrasinin adaletin halkın olduğu bir ülkede yaşamanın güvencesini veriyoruz. HDP olmadan, Selahattin Demirtaş olmadan parlamento olmaz.

Bu ülke zorbalıkla yönetilmez. Onlar tasfiye diyor, biz inşa diyoruz. Onlar tasfiyeden yana, biz inşadan yanayız. Biz yeni bir yaşamdan yanayız. Bugün Kürt’ün kimliğini inkar edenler, dilini yasaklayanlar, belediyelerine kayyum atayanlar, vekillerini rehin tutanlar şunu çok iyi bilsinler ki, 24 Haziran Kürtlerin birlik ve beraberlik günü olacaktır.

BU ÜLKE NE RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A NE DE AKP’YE MECBUR

Yıllardır Kürtleri bölmeye çalıştılar. Yıllardır Kürt’e siyaset hakkı tanımadılar. 10 milletvekilimiz tutuklu, belediyelere kayyum atadılar, Kürt halkının bütün değerlerine saldırdılar, mezarlıklarımızı bombaladılar, Ahmed’e Xane’nin heykelini yıktılar, Uğur Kaymaz’ın heykelini yıktılar, cezaevlerine tecrit getirdiler, İmralı’da tecrit hala devam ediyor. Tüm bunlar AKP Hükümeti'nin Kürtlere reva gördükleri. Ama inanın bu ülkenin Recep Tayyip Erdoğan’a tahammülü kalmadı. Bu ülke ne Recep Tayyip Erdoğan’a ne de AKP’ye mecbur. HDP var Selahattin Demirtaş var.

Bizi baraj altında bırakmak istiyorlar. Tek gayeleri HDP parlamentoya girmesin. Bizim elde edeceğimiz milletvekili sayısı AKP’ye geçsin. AKP tek başına parlamentoda çoğunluk olsun, tek başına anayasayı değiştirsin, yine Kürtleri inkar etsin, yine kadınların, gençlerin mücadelesinin öbürüne geçsin. Bunu yaparken yanlarında MHP’yi de götürüyorlar. AKP - MHP koalisyonu Kürtlerin, Parlamento’da temsiliyetini engellemek için kuruldu.

AKP’nin bugün kol kola girdiği MHP, Cizre, Sur yakılırken taş üstünde taş omuz üzerinde baş bırakmayın diyen Bahçeli’nin partisidir. AKP böyle bir zihniyeti kendi listelerinden Parlamento’ya taşımaya çalışıyor. Kimse unutmasın, HDP parlamento dışında kalırsa 16 yıllık iktidar, yaptıkları zulüm, inkar, ret; tüm bunlar artarak devam edecek.

Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız cezaevinde. Oy kullanmaya giderken elinizi vicdanınıza koyun, “artık yeter, edî Bese” deyin. AKP’ye hep birlikte “edî bese” diyeceğiz. Bu bir vicdan muhasebesidir. Bu bir kader seçimidir. Basit değil, ucuz yaklaşmayalım. “Oy kullanmasam bir şey olmaz” demeyelim. Herkes oyunu kullansın. 24 Haziran’a kadar da herkes AKP’ye oy verenleri ikna etsin. Herkes bir kişiyi ikna ederse biz barajı çok rahat aşarız.

Zamanımız kısa. Bu kısa zaman içinde her yoldaşımızın bir seferberlik ruhuyla bu çalışmalara katılmasını rica ediyoruz. Burada çok sayıda genç var. Bu gençler ilk defa oy kullanacak. O oy çok anlamlıdır. İlk oyunuz HDP’ye olacak bunu biliyoruz. Bir kere HDP’ye oy atıldı mı kimse elini HDP’den geri çekemez. Bir oy HDP’ye bir oy Demirtaş’a.”