Demirtaş: Dosya uyduruk, mütalaa ve yargılama ciddiyetsiz

HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yargılandığı davada savcı tutukluluğun devamını istedi. Demirtaş, mütalaa ve yargılamanın ciddiyetsiz olduğu tepkisinde bulundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu yargılandığı dava Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyor. Demirtaş hakkında 142 yıl hapis isteniyor.

Dava duruşması, verilen öğlen arasının ardından devam etti. Demirtaş, bu oturumda hakkında düzenlenen 27 nolu fezlekeye dair savunmasıyla başladı.

Demirtaş, rehin olarak tutulduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim (SEGBİS) sistemiyle savunmasını yaptı.

Hakkındaki suçlamalara tepki gösteren Demirtaş, “Parçalı, kopyala yapıştır yöntemi ile oradan buradan alınmış cümlelerle oluşturulmuş konuşma metni olmaz, böyle bir konuşma da hani bağlamından koparılmış bir şekilde konuşma olarak tariflenemez” dedi.

Suçlamaları kabul etmeyen Demirtaş, Mukaddes Çelik isimli kişinin üzerinden çıkan hafıza kartına dair de savunma yaptı.

Demirtaş, “Benim aleyhime olduğu iddia edilip de bu dosyaya sunulan delil nedir peki? Benim ismimin hiçbir yerde geçmediği, kaç sayfa olduğunu hatırlamıyorum, örgütsel bir değerlendirme raporu olduğu iddia edilen bir belge delil olarak sunuldu” dedi.

Demirtaş, “Peki, o dosya da Mukaddes Çelik’e yargılanırken sorguda soruşturmada yargılama esnasında hiçbir şekilde benimle ilgili bir soru sorulmuş mu? Hayır. Çünkü Selahattin Demirtaş dosya da yok” şeklinde konuştu.

Kürt siyasetçi Demirtaş, şunları ifade etti: “İçinde Selahattin Demirtaş geçen, Eş Başkan geçen, HDP geçen, HDP Eş Başkanı geçen Türkiye genelinde ne kadar bilgi, belge varsa Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilsin diye Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın ortak, gizli talimatları siyasi müdahaleleri nedeniyle bu belgeler gelip dosyaya giriyor. Bunu ben de siz de çok iyi biliyorsunuz. Selahattin Demirtaş’la ilgili en küçük bir delil bulursanız Ankara 19’a gönderin. Niye, çünkü Ankara 19 Ağırdaki 500 küsur sayfalık iddianame de bir tane elle tutulur delil yok.”

SIFIR DELİLLE EN YÜKSEK CEZA VERİLEBİLİR

Yargılamaya tepki gösteren Demirtaş, “Sıfır delille karar verseniz sıfır delille en yüksek cezayı da hüküm olarak kursanız. Bugün ki siyasi atmosferde istinaf ve Yargıtay kesinlikle onaylayacaktır. Rahat olun. Sıfır delil. Deseniz ki cezalandırılmasına yeterli delil bulunamamıştır ama Selahattin Demirtaş’ın cezalandırılmasına karar verirdi deseniz. Kararınızı onaylayacaklar, bugün ki siyasi ortamda. Cümlemi tekrar ediyorum, bugün ki siyasi ortamda” diye kaydetti

Demirtaş, “Yarın ki siyasi ortamda ne olacak bilinmez” diye ekledi.

Bu savunma ardından iddia makamı, sunduğu mütalaasında isnat edilen suçların katalog suçlar kapsamında olması ve cezanın alt ve üst sınırı dikkate alındığında adli kontrol şartlarının yeterli olmayacağı savundu ve tutukluluk halinin devamını istedi.

CİDDİYETSİZ YARGILAMA

Demirtaş, yeniden söz alarak, şöyle dedi: “3 yılı buldu 3 yılı. Ben beraattan falan söz etmiyorum. Üç yıldır yasadışı bir şekilde beni bu hücrede tutuyorsunuz ve savcı oradan, üç cümleyle katalog suç, alt sınır üst sınır dalga mı geçiyorsunuz benimle ya. Ben 12 yıl milletvekilliği, iki defa cumhurbaşkanı adayı oldum bu ülkede. Benimle ilgili mütalaa kuracaksanız. Ciddiyetle, hukukun ciddiyetine yakışır, bu davanın ciddiyetine yakışır mütalaa kuracaksınız. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı alacak önüne, satır satır inceleyecek. Varsa hukuku mütalaası yazacak savcıya verecek. Ciddi ve sağlıklı mütalaasını yapacak. Genç savcı arkadaşı tenzih ediyorum, dosyayla hiç alakası yok. Onu da oraya oturtmuşlar, ne söylenmesi gerekiyorsa onu söylüyor. Ciddi bir mütalaa kuracak ki bizde cevap verelim.”

UYDURUK BİR DOSYA

“Bir milletvekilini, Eş Genel Başkanı 3 yıl içeride tutacaksın yargılama sürerken, katalog suç bilmem alt sınır üst sınır tutukluluk halinin devamına... Sen Çocuk Mahkemesinde bunu yapamazsın ya! Uyduruk bir dosyada bunu yapamazsın. Trafik kazasıyla taksirli yaralamadan dolayı tutukluluk gerektiren bir dosya varsa bu dosyayı veremezsin. Alay mı ediyorsun? Onurumuzla oynamaya mı çalışıyorsun? Kabul etmiyorum böyle bir şeyi. Zinhar reddediyorum. Biz onurumuzla burada yargılanıyoruz. Bu ciddiyetsiz mütalaayı ve yargılamaya ciddiyetsiz yaklaşımı reddediyorum. Mütalaayı aynı şekilde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına aynı şekilde iade ediyorum. Alsın bir daha okusun. Bu mudur hukukçuluk? Bu mudur yargı faaliyeti?”

TECAVÜZ SANIĞI TUTUKSUZ YARGILANSIN

“Daha dün, bakın dün, Veterinerlik Fakültesinde profesör olduğu söylenen ve kendi bünyesindeki kadın asistanına tecavüzle suçlanan profesör için 37 yıl suç isnadıyla iddianame hazırlanıp duruşma günü belirlendi. Tecavüzden yargılanacak. Kadının beyanı var. Basına yansıdı takip ediyorum. İnsanın içi acıyor. Olay doğru mu değil mi bağımsız yargı, tarafsız yargı olsa anlaşılır. Fakat Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı duysun. Bu 37 yıl tecavüz suçlamasıyla hakkında iddianame düzenlenen profesör mağdur olmasın diye, tensip beklenmeden, tensip öncesi tahliye edildi. İddianame kabulü öncesi tahliye edildi. 2 ay yatırılmadı cezaevinde 2 ay!

Yükseköğretim Kurulu derhal emekliliğini kabul etti ve emekli edildi. Emeklilik hakkı verildikten sonra meslekten ihraç edildi, emekliliği yanmasın diye. İnsanın kanı donuyor ya insanın kanı donuyor. Yahu bu nasıl bir anlayıştır! Ortalıkta bir tecavüz iddiası var. İddia boyutuyla bile çok ciddi. Biz suçlayamayız tabii ki. Masumiyet karinesi var. Nasıl bir telaşla bunu cezaevinden çıkarıp, emekli edip kurtardınız da şimdi 37 yıl iddianame hazırlayıp suçluyorsunuz. O tutuksuz yargılansın.

Tutanaklara geçsin diye söylüyorum. Onun tutuksuz yargılandığı bir yerde tutuksuz yargılanmayı talep etmeyi onursuzluk kabul ediyorum. Haysiyetsizlik kabul ederim. Siz tecavüzcüleri serbest bırakın Selahattin Demirtaş’la ilgili mütalaayı verirken sakın ola ki tahliye talep etmeyin. Gidin bu taciz tecavüz mafya, katil, ne kadar bu it sürüsü varsa onların tahliyesini talep edin. Selahattin Demirtaş sizden tahliye talep etmeyecek, sizin kulaklarınız bunu duymayacak.

Mersin’de AKP Belediye Meclis üyesi iki çocuğa çarpıp öldürdü. 95 kilometre hızla gidiyordu, 50 kilometre hız sınırının olduğu yerde. Hızla yargılandı. 4,5 yıl ceza aldı. Tutukluydu. Dün istinaf mahkemesinde duruşmalı görüldü dosyası. Bakın kurnazlığa bakın! İstinaf cezayı 5 yıl 1 aya çıkardı, tahliye etti. Neden? Yargıtay’a gitsin diye dosya. Çünkü onasa tahliye edemeyecek. İstinaf yeniden yargıladı 5 yıl 1 aya çıkardı cezayı AKP belediye meclis üyesi diye. İki tane küçük çocuğun annesi babası adliyenin önünde ağlaya ağlaya çıktılar. Siz birde onları tahliye edin.

‘TAHLİYEMİ TALEP ETMİYORUM’

Selahattin Demirtaş, ‘tahliye talep ediyorum’ cümlesini kurarsa şerefsizdir. Tahliyemi talep etmiyorum. Dosyamın son gününe kadar da tutuklu da olsam tutuksuz da olsam geleceğim bu sanık kürsüsünde temsil ettiğim iradenin onurunu haysiyetini koruyacağım. Gerisi sizin bileceğiniz iştir. Sayın Başkan ve üyeler; Adalet şu saat itibariyle tahliye kararı vermeniz halinde bile katledilmiştir, bunu bilin. Dışarıda tecavüzcüler, hırsızlar, talancılar, soyguncular yargılanıp dolaşırken ben yüksek güvenlikli bir hücrede kendimi daha onurlu ve haysiyetli hissediyorum. Söyleyeceklerim budur.”