Adalet Bakanlığı’na 2 bine yakın soru önergesinin bir tanesine ‘ihlal vardır, cevabı verilmediğini; İnsan Hakları Komisyonu’na 3 bine yakın dilekçesine rağmen tek bir ‘ihlal bulunmadığını’ paylaşan HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, böyle bir dönemde Kürt tutsakların büyük bir direniş içinde olduğunu söyledi. Gergerlioğlu, “Kimse keyfinden açlık grevi yapmıyor; Kürt meselesinin çözümü, İmralı’daki tecridin bitirilmesi ve konuşma ortamının sağlanması için yapıyorlar” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili ve Meclis İnsan Hakları İzleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu, tecridin kaldırılması talebiyle cezaevlerinde devam eden açlık grevinin büyük bir endişeyle izlediğini belirterek, zaten kötü koşulları olan cezaevlerinin, salgın döneminde açlık grevleriyle birlikte çok daha kötü sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.

HDP Milletvekili Gergerlioğlu, 30 yıllık göğüs hastalıkları uzmanı olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “İnsan Hakları İnceleme Komisyonu olarak cezaevlerini ziyaret ediyoruz. Hem siyasi koğuşları hem adli koğuşları gidip dinliyoruz. Rutubetli, sağlık açısından uygun olmayan koşullarda mahpusların yüzlerinin sarardığını, sağlıksız olduklarını görüyoruz. Sincan Cezaevi’ni ziyaret ettiğimizde, Kürt kadınların olduğu koğuşlarda sular akmıyordu. Zaten sayıca çok fazlalar ve birisi hasta olsa hepsi hasta olacak. Böyle sağlıksız bir ortamda; korona, tecrit içinde tecrit, aşırı kalabalık ortamlar var ve bu ortamda bir de açlık grevi sürüyor. Biz açlık grevini tedirginlikle izliyoruz. Açlık grevleri konusunda mutlaka bir çözüme ulaşılması, İmralı’daki tecridin bitirilmesi ve Kürt sorunun çözüme kavuşturulması gerekiyor.”

ADIM ATMASI GEREKEN DEVLETTİR

Kürt sorununun devlet tarafından giderek çözümsüz kılındığının altını çizen Gergerlioğlu, şöyle devam etti: “Şu anda devlet bir uzatma dönemi yaşatarak kendine zaman kazandırmaya çalışıyor. En az 200 yıllık olan ve son 100 yılda da devletin büyüttüğü bir Kürt sorunu var. 40-50 yıldır iyice çözümsüz kılınan ve devletin barışa yanaşmadığı, kendi çözümsüzlüğünü dayattığı bir süreçte, insanlar itiraz ettiği için cezaevlerine giriyor. Cezaevlerine girdiklerinde tecrit politikasının bitmesi için açlık grevleri yapıyor ve bir kısırdöngü oluşuyor. Devletin adım atması lazım. Hiç kimse canı istediği açlık grevine girmiyor. Açlık, susuzluk, hiçbirimiz için kolay değil. Ortada dev bir mesele var. İnsanlar ölüyor, şehirler yıkılıyor, ülke ekonomisi berbat durumdayken silaha korkunç paralar ayrılıyor ve cezaevlerine binlerce insan dolduruluyor. En az 10 bin arkadaşımız abuk-subuk mahkemelerle tutuklandı.”

‘KÜRT MAHPUSLAR DİRENİŞ İÇİNDE’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit için 8 Kasım 2018’de Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven tarafından başlatılan açlık grevini hatırlatan Gergerlioğlu, “Önceki açlık grevlerinde maalesef ölümler oldu. Bir psikoloji ve ruh hali var ve insanlar ölüme yaklaşarak protesto eylemlerine giriyor. Her insan çok değerlidir, kimse canını kaybetmemeli. Ortada gerçekten önemli bir eylem var. Kimse keyfinden yapmıyor; Kürt meselesinin çözümü, İmralı’daki tecridin bitirilmesi ve konuşma ortamının sağlanması için yapıyorlar. Bu kadar basit, çorap söküğü gibi çözülecek bir konu için şu anda Kürt mahpuslar büyük bir direniş içinde. Biz bu hali gerçekten büyük bir tedirginlikle izliyoruz” şeklinde konuştu.

‘KOLEKTİF ÖRTBAS MEKANİZMASI VAR’

Cezaevlerini çok yakından takip ettiğini belirten Gergerlioğlu, şunları paylaştı: “Adalet Bakanlığı ve İnsan Hakları Komisyonu’na en çok dilekçe veren milletvekiliyim. Birçok haberi Adalet Bakanlığı bizden alıyor. Mahpus yakınları, cezaevi idareleri, sorun ve sıkıntıları Adalet Bakanlığı yerine bize bildiriyor. Cezaevlerinde çok hantal ve iyi niyetli olmayan bir devlet mekanizması var. Kolektif bir şekilde tüm ihlalleri örtbas etmeye çalışan bir devlet mekanizmasıyla karşı karşıyayız. Adalet Bakanlığı’na 2 bine yakın soru önergesi sundum, tek birine ihlal vardır, cevabı vermediler. İçişleri Bakanlığı’na 90’a yakın soru önergesi verdim, o kadar pervasız ki cevap bile vermedi. Cumhur İttifakı denetiminde olan İnsan Hakları Komisyonu’na 3 bine yakın dilekçe verdim, tek bir ihlal ‘bulunmadı’. Tabi bunlar böyle yaptı diye biz bu yoldan vazgeçecek değiliz.”

DAHA FAZLA ÜZERİNE GİDECEĞİZ

Gergerlioğlu, her hafta Meclis’te basın toplantısı düzenleyip cezaevlerindeki durumu kamuoyuna duyurduğunu anımsatarak, bunu çaresizlikten dolayı yaptığını ifade etti. Bu konunun üzerine yoğun bir şekilde gideceklerini vurgulayan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, şunları ekledi: “Gayretle bu konuları gündeme getirmeye çalışıyoruz. Medya, STK’lar ve kendi oluşturduğumuz raporlarla bir baskı oluşturuyoruz. Tecrit içinde tecrit, açlık grevleri varken ve ölümler yaşanabilecekken biz bu konuda vicdani sıkıntı içindeyiz. Bu yüzden haklarımıza bu konunun üzerine daha fazla gideceğimizin sözünü veriyoruz. Umarım 2021’de çok daha olumlu adımlar atabileceğiz. Çok kötü niyetli bir iktidar var ama bizim de çok iyi niyetlerimiz ve gayretimiz var. Açlık grevlerinin bitmesi, İmralı’daki tecridin kaldırılması için adımlar atacağız.”