Güngör: 63 bin çocuğun durumu incelenmeli

Sağlık Bakanlığına ilişkin 2018 denetim raporunda ortaya çıkan ihlallere tepki gösteren TTB Merkez Konsey üyesi Selma Güngör, tarihi geçmiş aşı yapılan 63 bin çocuğun durumunun incelenmesi gerektiğini söyledi.

Sayıştayın Sağlık Bakanlığına ilişkin 2018 denetim raporuna göre 63 bin çocuğa tarihi geçmiş 72 bin aşı yapıldı. Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Selma Güngör, Sayıştay raporunun yayımlanmasıyla ortaya çıkan eksikliklere ve ihlallere ilişkin görüşlerini ANF’ye anlattı. İddiaların çok ciddi olduğunu dile getiren Selma Güngör, bu iddialarla ilgili girişimde bulunacaklarının altını çizerek, "2002’den sonra Sağlıkta Dönüşüm programı ile beraber sağlık sisteminde birçok değişiklik yapıldı.

Bu değişikliklerden biri de sağlık hizmetlerinin verildiği birinci basamağın Aile Hekimliği sistemi olarak değiştirilmesiydi. Daha önce başarılı bir şekilde ilerleyen sağlık ocağı sisteminin aşı kayıt sistemi ne yazık ki Aile Hekimliği'ne geçildiğinde düzgün bir şekilde kayda alınamadı. Dolayısıyla aşıların son kullanım tarihi otomatik güncellenemedi. Biz dile getirsek de bu sorun giderilmedi" diye konuştu.

CİDDİ ARAŞTIRMA YAPILIRSA AŞI TARİHLERİ GÖRÜNÜR

Toplum Sağlığı Merkezleri'nin İlçe Sağlık Müdürlükleri'ne dönmesi ile kalıcı eleman yetiştirilmediğine değinen Güngör, geçici hekimlerin yerleştirilmesinin ciddi sorunlara yol açtığını belirterek, "Ben Bir Hekim olarak meslektaşlarımın ve diğer sağlık personeli arkadaşların titiz ve düzenli çalıştıklarını düşünmek istiyorum. Aşı sistemi çok güvenilir bir sistemdir ve biz aşıyı çok rahatlıkla öneriyoruz. Ama tabi ki bu özenle ve titizlikle yapılmaması halinde özel sağlık problemi oluşturacaktır.

Bu 63 bin çocuğun durumunun incelenmesi gerekmektedir. Ciddi bir araştırma yapılırsa her çocuğa yapılan aşının kodu giriliyor, dolayısıyla aşı tarihleri de görünüyor. Bütün aşılamaların karşılaştırılması gerekiyor. Sayıştay yetkilileri belki gruplandırmış olabilir, bunun araştırmasını yapabilirler. Sağlık Bakanlığı tarafından veri tarama sistemine göre kimlere aşılama yapıldığı biliniyor olması gerekir. Dilerim böyle bir şey olmamıştır" dedi.

HALKIN GÖZÜ BOYANIYOR

Raporun diğer bir öneminin Şehir Hastaneleri ile ilgili olan bölümü olduğuna dikkat çeken Güngör, devamla şunları belirtti: "Şehir Hastaneleri Sağlıkta Dönüşüm programının son aşaması olarak tanımlandı. Bu sağlıkta çağ atladığımız uygulamalar olarak gündeme geldi. Türk Tabipler Birliği olarak Şehir hastanelerinin aslında hem büyüklüğü hem de Kamu Özel Ortaklığı adı verilen işletim sistemi içerisinde işlendiği ile ilgili görüşlerimizi sürekli kamuoyuna bildirdik.

Birçok sorun olduğunu ve bu sorunları hastanelerde çalışan arkadaşlarımızın da hastaların da yaşadığını ilettik. Hastanelerin hepsi yeni yapıldı, asansör yeni, kapı yeni, badana boya yeni bunlarla bir biçimde halkın gözünü boyanıyor. Güzel bir hastane ile karşılaştıklarını düşünüyorlar. Fakat iş hizmet alımı noktasına geldiğinde hizmet alamadıklarına dair bilgileri alıyoruz."    

KAMU KAYNAKLARI ÖZEL SEKTÖRE AKTARILIYOR

Kamu Özel Ortaklığı işletim sistemi aslında kamu gelirlerinin Şehir Hastaneleri aracığıyla özel sektörlere aktarılması olduğunu vurgulayan Güngör, "Çıkan yasalara baktığımızda özel sektörün hak ettiğinin çok çok üstünde aktarılacağını duymuştuk. Sayıştay raporunda bu öngörümüzün kanıtlanmış olduğunu gördük. Bu anlamda üzücü tabi, çünkü tüzel güvenlik kaynakları çarçur ediliyor.

Vergilerimizle oluşan genel bütçe çarçur ediliyor ve tüm bunlar halkın daha da yoksullaşmasına, yoksullaşmanın yanı sıra daha düşük nitelikli hizmet almasına yol açıyor" dedi. Güngör, Türk Tabipler Birliği olarak hem tarihi geçmiş aşılarla ilgili hem de Şehir hastanelerindeki uygulamalarla ilgili görüşlerini önümüzdeki günlerde açıklayacaklarını belirtti.