Günay: Kesintisiz eylem programı başlatıyoruz

HDP Sözcüsü Ebru Günay, AKP-MHP faşizmine karşı kesintisiz eylem programı başlattıklarını açıkladı. Günay, "Bu, direnişi büyütme kararıdır" mesajını verdi.

HDP Sözcüsü Ebru Günay, HDP Genel Merkezinde haftalık olağan basın toplantısını yaparak, partisinin hazırladığı yeni dönem mücadele programını açıkladı.

Günay'ın konuşmasının satır başları şöyle:

"Mevcut rejim çürümüş ve yozlaşmış bir rejimdir, bu nettir. Bu tespiti yaptıktan sonra bizlere faşizmi alaşağı etmeye götürecek mücadele araçları örmek, demokratik direnişi büyütmek ve alternatif bir yönetim inşa etme görevi kalmıştır. Toplantımızda, AKP-MHP ittifakının kurmak istediği rejim için Türkiye’ye derin bir siyasi ve iktisadi kriz yaşattığı, iktidarda kalabilmek için her türlü zor ve hile araçlarına başvurduğu tespiti yapılmıştır.

Saray rejimi Türkiye halklarını nefessiz bırakmak istiyor.

'MEYDAN OKUYORUZ!'

Evet, nefessiz bırakılmak isteniyoruz! Bu yüzden PM ve MYK’da kararını aldığımız mücadele programında Faşizme Karşı Direniş, Halklara Demokrasi ve Adalet dedik. Bu bir meydan okumadır! Kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı, ırkçı ve erkek egemen politikalarla toplumsal muhalefeti ve halkları hedef alan faşizme karşı hayatın her alanını siyasi, demokratik ve meşru barikatlara çevirmek hususunda yeni bir Demokratik Eylem Programını başlatma kararı aldık.

Bir çağ yangınının içerisinde olduğumuz derin krizlere karşı Partimiz üzerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirme konusunda kararlıdır. Haliyle HDP olarak toplumsal muhalefeti ve halkları hedef alan faşizme karşı daha güçlü, sürekliliği olan toplumsal bir mücadele hattının örülmesi gerektiğine karar kıldık.

Bildiğiniz gibi Haziran ayından bugüne kesintisiz bir şekilde eylemler, etkinlikler ve tartışmalar içindeyiz. Şimdi hazırladığımız Demokratik Eylem Programı, 1 Eylül’de açıkladığımız Barış Deklarasyonunun bir üst aşamaya taşınmasıdır. Haziran’da yaptığımız demokrasi yürüyüşünü halkın katılımı ile büyütme kararıdır. Temmuz ayında yaptığımız demokrasi buluşmalarını genişleterek faşist bloku yalnızlaştırma adımıdır.

Bu program acıları dindirmek, savaş ve katliam devrini kapatmak içindir.

Demokrasiyi savunduğumuz, toplumun taleplerini görünür kıldığımız için saldırı altındayız.

'TARİHİ SÜREÇ ORTAK HAREKET ETMEYE ÇAĞIRIYOR'

Bu böyle gitmez! Gitmeyecek de… İçinde bulunduğumuz tarihi süreç, partimizi ortak mücadelenin öncü gücü olmaya çağırmakta, demokrasi güçlerini de daha fazla yan yana durmaya, ortak hareket etmeye zorlamaktadır. Çünkü biliyoruz ki, iktidar blokunun faşist iktidarını sürdürebilmesi, aynı zamanda Türkiye’deki demokrasi güçlerinin ve demokratik muhalefetin yetmezlikleriyle mümkün olabilmektedir. Bunu aşmanın yolu direnişi büyütmekten geçmektedir.

Misyonumuz bu ülkeyi demokratikleştirerek uçuruma sürüklenmesini engellemektir.

Bizler umutlular hareketiyiz ve saraylarda değil sokakta sesi olanlarız, cesaretini kaybetmemiş, öfke ve keşfedilmiş hakikatin sahipleriyiz.

Ölüme, yoksulluğa, savaşa, faşizme hayır diyoruz: Birlikte faşizmi yenebiliriz.

Faşizm yaymaya çalıştığı korku kadar aciz ve güçsüzdür.

Faşizmin ittifakına karşı halkların ittifakını hep birlikte kurmaya çağırıyor, gücümüzü birleştirelim faşizmi yenelim diyoruz. Unutulmamalıdır ki faşizm yaymaya çalıştığı korku kadar aciz ve güçsüzdür.

Seçimleri aşan bir pozisyona geçerek, ittifakımızı genişleteceğiz.

HDP sadece HDP değil; Kürtün, Arabın, Süryaninin, Lazın, Çerkesin ana dili mücadelesidir.

Çünkü bizler ilkeler ve doğrularla yaşıyoruz! Açık bir şekilde diyoruz: Tüm faşistliğinizle elinizden geleni yapın! Rehin mi alacaksınız hiç durmayın, dava mı açacaksınız durmanız kabahat, çeteci yapıları bize karşı birleştirecek misiniz? Hiç durmayın, tüm varlığımızla buradayız. Haklı olduğumuz bu davada, sadece özgürlüğümüze ve halkımıza karşı borcumuz vardır. Biz sizin korkularınızın büyüklüğünü, siz de bizim direnişimizin büyüklüğünü tanıyorsunuz.

HDP halkların ortak mücadele ve yaşam arzusunun demokratik direniş üssüdür.

İktidarın 2021 bütçesi, gözyaşı, rant ve talanı hakim kılmak istiyor.

Şu anda Meclis'te bütçe görüşmeleri var. Bütçeler iktidarların topluma vaat ettikleri politik tercihlerini yansıtır. 2021 yılı Bütçesinin Parlamento'da olduğu bugünlerde AKP-MHP ittifakının halklara vadedikleri şey Saraya, Savaşa ve Yandaşa bütçedir. Bu bütçe halka ise açlık, yoksulluk ve işsizlik vaat ediyor. 2021 yılına hakça dağıtımı değil; kan ve gözyaşını; rant ve talanı hakim kılmak istiyor.

Bütçe hakkımızı savunarak ekmeğimize, aşımıza, tenceremize ve soframıza sahip çıkıyoruz. Bizden alınarak Saraya, Savaşa ve Yandaşa verilmek istenen kaynakları, geleceğimizin demokratik inşasında kullanmak için harekete geçiyoruz. Bütçe hakkımızı kullanmak için her evin balkonunu bir Meclis komisyonuna, her sokağı bir Meclis'e, her kent meydanını bir kürsüye, her fabrikayı demokratik direniş alanına çevireceğiz.

Bu kapsamda semt pazarlarından fabrika vardiyalarına; TBMM’den sivil toplum örgütlerine; sokak afişlerinden sosyal medya mecralarına kadar her muhatabı bütçe hakkının bir parçası haline getirecek şekilde Demokratik Eylem Programımızı başlatıyoruz.

Tiranların, zorbaların yönetimini ezilenlerin sabrı belirler; sabrımız tükenmiştir.

Bu eylem programını sabrı tükenenlerin sesi olmak ve yıkıma karşı inşa demek için başlatıyoruz; Tiranların, zorbaların yönetimini ezilenlerin sabrı belirler. Türkiye halklarının sabrı artık tükenmiştir. Evine ekmek götüremeyen yoksulun sabrı kalmamıştır. Açlığa ve yoksulluğa itiraz eden, insanca bir yaşamı talep ettiği için coplanan, hakarete uğrayan işçinin ve emekçinin sabır gücü tükenmiştir. Dili, kültürü, kendini yönetme iradesi yok sayılan Kürdün sabrı bitmiştir. Tecrit ile tüm ülke sathına faşizmi yayan bu zorba iktidar karşısında sabrımız tükenmiştir. İnanç özgürlüğü yasal güvence altına alınmayan, inancından ötürü evlerine çarpı işareti konulan Alevilerin sabrı tükenmiştir. Her gün erkek ve devlet şiddetine maruz kalan, katledilen biz kadınların sabrı tükenmiştir. Halkların, emekçilerin, ötekileştirilenlerin sabır taşı artık çatlamıştır. Toplumu nefessiz bırakan bu zorba sisteme tahammülümüz kalmamıştır.

'MÜCADELEDEN BAŞKA YOL YOK'

Türkiye halklarının acil demokrasi ve adalet talebini karşılamak için mücadeleden başka bir yol bulunmamaktadır. HDP olarak bu acil ihtiyaca uygun kesintisiz bir eylem hattını geliştirmiş bulunuyoruz. Halk toplantıları, yürüyüşler, kitlesel basın açıklamalarıyla alanlarda olacağız. Bu programla soluksuz bir mücadeleyi başlattığımızı tüm halklarımıza duyuruyoruz. Mücadeleyi büyütme kararı;

- Demokrasiye sahip çıkma çığlığının sesidir,

- Eşitliği sözde veya kağıt üzerinde değil yaşamın her yerinde tesis etmenin sesidir,

- Kadınları görmezden gelenlere karşı sokakların mora boyanması, Jin Jiyan Azadî sloganın sınır tanımayan haykırışıdır,

- Gençlere söz hakkı tanımayanlara karşı gençlerin her yerde açacağı bayrağın adıdır

- Kürtlere karşı kolonyal rüyalar görenlere karşı birliği büyütmek, zifiri karanlıklar dayatanlara karşı ulusal birlik çalışmalarını kalıcılaştırmanın çabasıdır.

Önümüzde iki seçenek var ya sessiz kalarak her gün öleceğiz ya da direnerek, mücadele ederek bu kötü gidişata HEP BİRLİKTE son vereceğiz. İkinci seçenek tek kurtuluş yoludur. Bu yüzden gün sokağın sesini yükseltme, demokratik mücadeleyi daha da büyütme günüdür.

Daha çok eylem daha özgürlük diyerek, her yerde alanlarda meydanlarda olacağız.

Erkek ve devlet şiddetine karşı amansız bir mücadele hattı öreceğiz. Kadın ve Gençlik Meclislerimizle birlikte her yerde eylem içinde olacağız. Her türlü zulme ve zalimliğe karşı büyük yürüyüşler düzenleyeceğiz. Saraya, Savaşa ve Yandaşa karşı sokakta, pazarda halkın bütçesini konuşacağız. Kürtler arası gerginliği büyütmeye çalışanlara karşı Birliği savunacağız. Yaşam siyasetinin karşısına ölüm siyasetini dayatanları teşhir etmeye devam edeceğiz. Eylemlerimizle; Maden işçilerinin ve deprem vergisi gasp edilen halkın sesi olacağız, Evine ekmek götüremeyenlerin ve keyif çayını ömrü boyunca göremeyenlerin hakkını savunacağız, pandemi şartlarında işe gitmek zorunda kalan, sabah herkesten önce, akşam herkesten geç gelen tüm yoksulların, emeği her yerde sömürülen güvencesiz işçinin, emekliliğine göz dikilen yaşlının öfkesi olacağız.

'ÜYE OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ'

Sadece partimizin organize ettiği eylem ve etkinliklerde değil, nerede bir ezilen, hakkı gasp edilen, haksızlığa uğrayan varsa yanında olacağız, sesine ses katacağız. Değerli halkımız, zorlu ve meşakkatli ama sonu mutlaka zafer ile bitecek bir yola girmiş bulunuyoruz. Bu zorlu yolculukta bütün halklarımıza çağrıda bulunuyoruz; HDP’ye üye olun, bu onurlu yürüyüşe omuz verin. Partimize üye olacak her bir yurttaşımız ile faşizme karşı mücadeleyi daha da büyütmüş olacağız."