‘Hasta tutsakların yeri cezaevleri değil’

İHD Cezaevleri Komisyonu Üyesi Zelal Demiray, hasta tutsakların bir siyasi malzeme olarak kullanıldığını belirtti.

Hasta tutsaklar, haklarında yapılan başvurular ya da gelen ölüm haberleri ile ancak gündemleştiğini ifade eden İHD Cezaevi Komisyonu Üyesi Zelal Demiray, “Devlet belli ki hasta tutsakların hasta olduğuna inanmıyor. Bu nedenle başvurularımızın çoğu reddediliyor. Bu reddedilme sonrasında da gelen ölüm haberlerinde devlet kendisini zerre kadar da sorumlu hissetmediğini görüyoruz” diye konuştu.

Türkiye’de hasta tutsaklar ya haklarında yapılan başvurular ya da gelen ölüm haberleri ile gündem olabiliyor. Türkiye cezaevlerinde çok sayıda hasta tutsağın bulunduğunu, Çukurova Bölgesinde de sadece 5 cezaevinde 21 hasta tutsak olduğunu belirten İnsan Hakları Derneği Cezaevi Komisyonu Üyesi Zelal Demiray, son süreçte hasta tutsak olarak kaldığı Osmaniye Cezaevi’nde yaşamını yitiren Muhsin Kızılkan için de yaptıkları tüm başvuruların sonuçsuz bırakıldığını hatırlattı.

Hasta tutsak eylemlerinde anlattıkları mahkûmların haftalar sonra ölüm haberlerini duyduklarını ifade eden Demiray, “İnfaz kanunun 16. Maddesinde, eğer hastalığı nedeni ile hapishanelerde yaşamını tek başına devam ettiremeyen mahkumlar varsa, infazın ertelenmesi başvurusunda ya adli tıp tarafından verilen ya da hastane tarafından verilip, adli tıp kurumunca onaylanan başvurular sonrasında bu talep kabul ediliyor. Fakat bu karar merciinin tek bir kurum tarafından belirlenmesini bizler kabul etmiyoruz. Adli tıp kurumu tek başına karar veren olamaz. Bunu her fırsatta dile getiriyoruz. Bir dosya üzerinden hasta tutsak hakkında verilecek bir kararında yeterli olmadığını söylüyoruz” dedi.

Devlet tarafından hasta tutsakların çok da önemli bir yere sahip olmadığını dile getiren Demiray şunları söyledi: “Devlet belli ki hasta tutsakların hasta olduğuna inanmıyor. Bu nedenle başvurularımızın çoğu reddediliyor. Bu reddedilme sonrasında da gelen ölüm haberlerinde devlet kendisini zerre kadar da sorumlu hissetmediğini görüyoruz. Her geçen gün durumları ağırlaşan bu tutsakların ailelerine baş sağlığı dilemekten başka bir şey yapılmıyor. Bunun bir an önce son bulması gerekiyor.”

Bölge de durumları kritik olan tutsakları anlatan Demiray, “Osmaniye Cezaevi’nde kalp hastası olan Sabri Kaya’nın durumu çok ciddi bir hal alıyor. Geçtiğimiz haftalarda bizlere gönderdiği mektupta durumunun her geçen gün daha da kötüye gittiğini söyledi. Onun dışında bölgemizde 21 hasta tutsak bulunuyor. Yine bunların içerisinde yer almayan açlık grevi sonrasında rahatsızlıklar yaşayan tutsaklar da var. Onlar da henüz tamamen iyileşebilmiş değil. Bunun da nedeni özensiz bakım koşulları ve eksik ilaçlar” şeklinde konuştu.

Hasta tutsakların Türkiye’de tamamen bir siyasi malzeme olarak kullanıldığını ifade eden Demiray, “Bu nedenledir ki yapılan başvurular reddediliyor. İnsan hakları çerçevesinde bunlar kabul edilemez” dedi.