'Saray'ın ışığı sönsün diye çalışacağız'

Bursa'da Yıldırım İlçe Örgütü’nün düzenlediği iftar programına katılan HDP başkanı Sezai Temelli, "7 gün 24 saat ışıklarımız sönmeksizin, Saray’ın ışığı sönsün diye çalışacağız" dedi.

Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da 24 Haziran'da gerçekleşecek seçime ilişkin HDP'nin çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Bugün de HDP başkanı Sezai Temelli, HDP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü’nün düzenlediği iftar programına katıldı. Etkinlikte konuşan Temelli, 25 Haziran sabahı ülkenin bir kez daha umuda uyanacağını belirtti. "Biz bu ülkeye barışı bir kez daha getireceğiz" diyen Temelli, "Biz cezaevlerindeki tüm yoldaşlarımızı gidip halaylarla alacağız.  16 yıldır iktidarda olan AKP, iktidarda kalabilmek için savaş ve yolsuzluk politikalarını sürdürdü.

3 yıldır da çok daha yoğun bir şekilde halkları birbirine düşman etme yaklaşımıyla, ayrıştıran siyaseti ile iktidarda kalacağını sanıyor. 24 Haziran’da buna son vereceğiz. O gün Türkiye halklarının kurtuluş günüdür. Çünkü her yerde adaletsizliği, şiddeti, savaşı hakim kılmıştır. İşte halklar bu iktidarı faşizmin çöplüğüne süpürüp atacak" diye konuştu.

'BU CEBERRUT İKTİDARDAN HEP BERABER KURTULACAĞIZ'

Bugün Türkiye’nin tüm illerinde emekçiler, demokrasi güçleri, sol sosyalist yapıdan gelenler, Kürt siyasal hareketinin tüm unsurları, Alevi toplumu ve kadınların omuz omuza geldiğini dile getiren Temelli şunları belirtti: "Nasıl 8 Mart’ta, Newroz’da 1 Mayıs’ta yan yana geldiysek, şimdi de 24 Haziran’da yan yana geleceğiz. Ve bu ceberrut iktidardan hep birlikte kurtulacağız. Ne mutlu bize ki Türkiye’nin adayını çıkardık. Selahattin Demirtaş Türkiye’nin adayıdır. O yüzden de Türkiye’nin sorunlarına Türkiye’nin adayı çözüm üretir.

Biz dedik ki "bunca adaletsizlik yapmış olabilirsiniz, ama gelin en azından bu seçim sürecinde tüm Cumhurbaşkanı adayları eşit koşullarda yarışsın. Halka programlarını anlatsın ve seçmenlerin seçme hakkına hiçbir gölge düşmesin". Mahkemelere müracaat ettik ama reddettiler, şimdi AYM’ye gidiyoruz. Buradan bir kez daha AYM’ye çağrı yapıyoruz, kendi içtihadınıza uyun ve bu konuda almanız gereken kararı bir an önce alın. Sadece Demirtaş’ın seçilme hakkına değil, milyonlarca insanın seçme hakkı üzerindeki bu vesayetçi anlayışa da bir son verin. Adaleti siyasetin gölgesinden, baskısından ve Saray’ın zulmünden kurtarın."

80 DEĞİL 180 VEKİLLE O MECLİSE DÖNECEĞİZ

İktidarın zulmüne karşı sonuna kadar mücadele edeceklerinin altını çizen Temelli, "Diz çökmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz. Yaşar Kemal diyor ki "bu kadar zulme demir çürürdü." Kürt halkı toprak oldu, zulme de, şiddete de, faşizme de direndi ve direnmeye de devam edecek. Bu topraklarda barış büyür, demokrasi büyür, insan hakları büyür ve bu topraklara, ortak vatanımıza, demokratik cumhuriyet gelir. Biz de demokratik cumhuriyeti kurmak için ne kadar engellerlerse engellesinler, bu barajı yıkacağız. 80 değil 180 vekille o meclise döneceğiz. Emekçiler, kadınlar, gençler, esnaf, çiftçi tüm mağdur kesimler, üretenler, hepimiz 25 Haziran’da Meclis’te olacağız

Bazı arkadaşlarım “birinci sıra adayımız seçilecek” diyor. Ne birinci sırası, hepsi seçilecek, hepsi. Tüm adaylarımız Türkiye’nin adayları. Bizler Meclis’e giderken bu ülkede demokrasiyi bitirmeye kararlı olanlara karşı, halkın kararlılığını, emekçilerin kararlılığını Meclis’e taşıyoruz. İşimiz 25 Haziran’da bitmiyor. İkinci tura Demirtaş kalacağı için, 8 Temmuz’a kadar çalışacağız ve yine Demirtaş kazanacak" dedi. 

ÇÖKERTME PLANININ ALTINDA KALACAKLAR

Kürt sorunu çözülmeden demokrasi sorununun çözülmeyeceğini hatırlatan Temelli, Kürt sorunu ile yüzleşmeden demokrasi önündeki barajları kaldırmanın mümkün olmadığını vurguladı. Çözümün halkların elinde olduğunu söyleyen Temelli şunları ifade etti: "Biz bu fedakarlığı yaparken onlar arkamızdan iş çevirip çökertme planı yapmışlar. O çökertme planının altında onlar kalacak. Bu ülkenin halkları, işçileri ve emekçileri nasıl yan yana geliyorsa, çözümün adresi de orası olacak. Yoksa AKP’den hiçbir hayır gelmez. AKP’den gelen hayır gelmez olsun.

Diyarbakır’da Kürt olup Ankara’da kurt olan bir adayları çıkmış diyor ki, “çözüm süreci AKP’den geçer.” Onlar çok iyi şeyler yapmışlar. Hatta Demirtaş’ın tutsak olmasında onların bir suçu yokmuş. Kayyum yol yapmış, çöp toplamış. O kayyumlar sadece yolsuzluk yaptılar. Bir yerde bu kadar yol yapılıyorsa, orada yolsuzluk vardır. Bütün Türkiye’ye yol yaptılar yollar çöküyor, köprüler bomboş kalmış. Osmangazi Köprüsü’nden bugün geçtik. Biz bugün geçmesek hasılat kötüydü."

HEM YOLSUZLUKTAN HEM SAVAŞTAN KURTULACAĞIZ

3. köprü için binlerce ağacın kesildiğini hatırlatan Temelli, 3. havalimanında da doğa katliamı yapıldığını ve onlarca işçinin hayatını kaybettiğine dikkat çekti. Köprü ve havalimanında yaşanan yolsuzluklara da değinen Temelli, "Yolsuzluk bitsin istiyorsanız, savaş bitmeli, savaş bitsin istiyorsanız yolsuzluk bitmeli. O yüzden Kürt halkı ve emekçiler omuz omuza. Hem yolsuzluktan hem savaştan kurtulacağız.

Şimdi bir teknoloji sevdası var. Ne yapacaksınız bu teknoloji sevdasıyla yapay zeka. Tüm fabrikalarda robotlar çalışacak. Peki işçiler ne olacak? Patronlarla toplantıda "ben bu OHAL’i sizin için uzattım" diyor. Neden? İşçiler grev yapamasın, düşük ücretle çalışsın, iş güvencesi olmasın diye. Eve ne götüreceğiz, tavada robot mu pişireceğiz?" diye sordu?

HAVVA ANANIN DEDİĞİ GİBİ DEVLET BİZİZ O YOLLARA DA İZİN VERMEYECEĞİZ

"Üreten bizsek yöneten de biz olmalıyız" diyen Temelli, Bursa'daki çarpık sanayileşmenin bedelini Bursa halkının sağlığıyla ödediğini söyledi. Suyun ticaretleştiğini, HES'lerle derelerin kirlendiğini vurgulayan Temelli, "Bütün bu HES’leri kuranlara karşı, baraj yapanlara karşı itirazımızı hep birlikte dile getireceğiz. Dile getirme yeri sandıklardır. Bursa’da da Cerattepe’de de dile getireceğiz. O güzelim Karadeniz’i mahfedenlere karşı Havva Ana’nın dediği gibi "devlet biziz o yollara da izin vermeyeceğiz." 

Şimdi tekrar 2002’ye dönmüş, hatta hızını alamamış 92’ye dönmüş. Diyor ki “Süleyman Demirel Üniversitesi’ni biz açtık.” Süleyman Demirel Üniversitesi 92'de açıldı. Sanıyor ki gördüğü her şeyi kendi yapmış, ne kadar iyi şey yapıldıysa üzerine konmaya çalışıyorlar. Senin verdiğin tek şey KHK ile üniversiteleri kurutmak oldu. Üniversiteleri kuruttuğun için halkın bilim hakkını da gasp ettin" ifadelerini kullandı.

ORTAK ZENGİNLİĞİMİZ HAKÇA DAĞITILARAK HERKESE ULAŞACAK

Bir an önce bu iktidardan kurtularak bu ihraç edilmiş değerli bilim insanlarının üniversitelere dönmesi gerektiğini belirten Temelli, tutuklu bulunan Onur Hamzaoğlu'na da selam yolladı. Yüzlerce öğretmen ve sağlık emekçisinin ihraç edildiğini hatırlatan Temelli şunları kaydetti: "15 Temmuz darbe kalkışmasını bahane edip OHAL darbesi yaptılar. Bu emekçiye düşman, sana düşman, bana düşman iktidardan kurtulma zamanı geldi.

Şimdi hep birlikte ortak vatanımızda demokratik cumhuriyeti inşa etmek, demokratik bir anayasayı hep birlikte yazabilmek için, tüm halkların eğitim alanında, toplumsal yaşamda, sosyal haklar alanında, eşit yurttaş olarak bütün haklardan yararlanmasını sağlayacak bir anayasayı birlikte yapacağız. Tüm kamu hizmetleri eşit yurttaşlık temelinde olacak. Tüm kamu hizmetleri, eğitimde, sağlıkta, sosyal politikada, herkese eşit dağıtılacak. Ortak zenginliğimiz, hakça dağıtım programı sayesinde herkese ulaşacak."

‘7 HAZİRAN'DA YARIM KALAN İŞİ 24 HAZİRAN'DA TAMAMLAYACAĞIZ'

7 Haziran'da yarım bıraktıkları işi 24 Haziran'da tamamlayacaklarını belirten Temelli devamla şunları vurguladı: "Bizler yaşamı her seferinde yeniden üreterek, herkesi yaşamın içinde tutarak engellisiyle, emekçisiyle, emeklisiyle ve doğayla barışık bir düzeni birlikte var edeceğiz. Bizim Cumhurbaşkanımız ve HDP’nin programı budur. 24 Haziran’dan sonra bu programı iktidara hep birlikte taşıyacağız. 7 gün 24 saat ışıklarımız sönmeksizin, Saray’ın ışığı sönsün diye çalışacağız. Şimdi yine çok önemi bir eşikteyiz. 24 Haziran’da hep birlikte bu barajı yıkacağız. Kararlı mücadelemize demokrasi ve barış yolundan yürümeye devam edeceğiz."