TEHİS kuruldu: Hayatta kalmak değil yaşamak istiyoruz!

Salgın kısıtlamaları nedeniyle mağdur edilen kafe-bar-otel emekçileri, Turizm Eğlence ve Hizmet İşçileri (TEHİS) Sendikası’nın kuruluşunu Kadıköy’de ilan etti: “Hayatta kalmak değil yaşamak istiyoruz!”

Salgın kısıtlamaları nedeniyle mağdur edilen ve çoğu işsiz kalan kafe-bar-otel emekçileri, Turizm Eğlence ve Hizmet İşçileri (TEHİS) Sendikası’nı kurdular.

Sendikanın kuruluş deklarasyonunu Kadıköy Süreyya Operası önünde yaptığı kitlesel açıklamayla ilan eden emekçiler, kendilerine dayatılan açlık ve korona seçeneklerine boyun eğmeyeceklerini vurguladılar.

‘AÇLIĞA MAHKÛM EDİLDİK!’

“Evde kalırsak aç, çalışırsak korona”, “İşçiler birlikte güçlü” yazılı pankartların açıldığı eylemde sık sık, “İşçiler birlikte güçlü”, “İşçiyiz haklıyız kazanacağız” sloganları atıldı.

Eylemde ilk konuşma TEHİS Eşsözücü Hazal Kaycı tarafından yapıldı. Bu salgın sürecinde yaşadıkları sıkıntıların bir kez daha örgütlü bir mücadelenin gerekliliğini farkına vardıklarını belirten Kaycı, bu nedenle de sendika kurmayı kararlaştırdıklarını aktardı.

Turizm, eğlence ve hizmet sektörü olarak Mart ayından beri büyük bir mağduriyet yaşadıklarını hatırlatan Kaycı, yaşadıkları süreci şöyle anlattı: “ Mart ayında 2 ay evlere kapatıldık ve devlet tarafından hiçbir destek almadık. Daha sonra Haziran ayında tekrar iş yerlerimize çağrıldık ancak sorunlarım yine devam etti. İşverenler maaşlarımızı ödeyemedi, devlete hiçbir şekilde yardım etmedi. Sonra geçtiğimiz ay tekrar kapattık denilerek yine açlığa mahkûm edildik.”

‘ÇÖP TOPLAMAYA YA DA İNTİHAR ETMEYE ZORLANIYORUZ’

Bu sektörde zaten sigortasız çalışan ve uzun mesai saatlerinde emeğimizi harcayan kişiler olmalarına rağmen hâlâ açlığa mahkûm edildiklerini kaydeden Kaycı, 2 senedir Kadıköy’de bir kafede çalışmasına rağmen şartları sağlanmadığı için kısa çalışma ödeneğini alamadığına dikkat çekti.

“Bu ödenekler kime gidiyor bilmiyoruz ve merak da ediyoruz” diyen Kaycı, “ Biz işçiler olarak çöplerden ekmek toplamaya, bu süreçte yaşadığımız psikolojik sorunlardan dolayı intihar etmeye zorlanıyoruz. Biz bize sunulan bu şartları kabul etmiyoruz ve hiçbir işçi arkadaşımızın da bunu kabul etmesini istemiyoruz. Gelin hep beraber bu zorlu günlerimizde hep beraber duralım, gelin hep beraber sendikamızı örelim; yol haritamızı beraber belirleyelim ” çağrısında bulundu.

‘918 BİN İŞÇİDEN 800 BİNİ İŞSİZ !’

TEHİS Eşsözcüsü Kubilay Çelik de, yaklaşık 8 yıldır bu sektörde çalıştığını belirterek, gelinen noktayı, “Bu sektörde 913 bin işçi çalışıyor ve bu işçilerin yaklaşık 800bini şu an işsiz” diye özetledi.

Çelik, 918 bin işçinin sigortalı olarak gösterilse de bu sektörde sigortasız, kayıt dışı, göçmen işçi olarak çalışan binlerce insan olduğuna ve hiçbirinin en ufak bir maddi destek almadığına işaret etti.

‘MAĞDURİYETİN SEBEBİ İKTİDAR !’

Bu mağduriyetin sebebinin iktidar olduğunun altını çizen Çelik, “ İktidar insanların 1000 TL ile yaşayabileceğini düşünüyorsa buyursun kendisi yaşasın. Çünkü 1000 TL ile kimse yaşayamaz” dedi.

Salgın başladığı Mart ayından beri bütün işçi sınıfının emeğinin değersizleştirdiğini belirten Çelik, özellikle kafe ve barlarda çalışan emekçilerin emeğinin bu süreçte gözükmediğini vurguladı.

Asgari ücret üzerinden yaşanan tartışmalara da değinen Çelik, ancak bu sektörde çalışan işçilerin günlük 80 TL’ye çalıştırıldığını ve hiçbir ek yardım alamadıklarını ifade etti.

‘HAYATTA KALMAK DEĞİL YAŞAMAK İSTİYORUZ !’

Aynı sektörde çalışan bir işçinin dün sosyal medya üzerinden çöp toplayarak geçindiğini duyurduğunu hatırlatan Çelik, “ Biz sadece hayatta kalmak istemiyoruz; biz yaşamak da istiyoruz” vurgusunda bulundu.

Ayrıca bu sektörde çalışan kadınların hemen hepsi neredeyse mobbing ve tacize maruz kaldığına da dikkat çeken Çelik, kurdukları TİHS sendikasının bununla da mücadele geliştireceğini söyledi.

Otel turizm sektöründe çalışan işçilerin de sağlık problemlerini kendileri çözmek zorunda bırakıldığını anlatan Çelik, işe devam eden emekçilerin işe gelen sayı azlığından 11 saat çalışmaya ve daha düşük ücret almaya başladığını belirtti.

Bu koşulları değiştirmek için örgütlenmekten başka bir seçenekleri olmadığını vurgulayan Çelik, “ Biz hayatta kalmak için artık iktidardan ya da patronlardan bir şey bekleyecek halimiz kalmadı; biz artık bu süreci kendimiz örgütleyeceğiz ve işçiler asla yalnız değildir ” diye konuştu.

‘ÜÇÜNCÜ SAYFA HABERİ OLMAKTAN ÇIKMALIYIZ !’

TİHS Sendikası’nın Avukatı Tamer Doğan ise, bugün dile getiren sorunun sadece kafe-bar-otel çalışanların sorunu değil iki seçenek arasında bırakılan işçi sınıfın durumun olduğunu vurguladı. “Evde kalırsak aç, çalışırsak korona arasında seçim istemiyoruz” diyen Doğan, şunları kaydetti:

“Bu sürecin özeti budur. İşçi sınıfının gözden çıkartılıp, ya korondan ya da açlıktan öleceksin dayatması yapılıyor. Bütün sendikalar ya kendi seçeneğini yaratmaya zorunda. Biz artık üçüncü sayfa haberi olmaktan çıkmalıyız demeli. Türkiye işçi sınıfı artık buna karar vermesi gerekiyor artık. İşçi, intihar etmek veya çöpten yemek aramak zorunda değil; örgütlenmek zorunda. Çünkü bu zorun topyekûn bir sorun sadece kafe çalışanının, otelcinin veya aşçının zorunu değil. O yüzden hep birlikte bugün karar vermeliyiz; biz üçüncü sayfa haber olmaktan çıkmalıyız, biz boynu bükük evine eline aş ve iş yazarak intihar edecek insanlar değiliz. Ve ben bu sendikanın bir avukatı olarak sonuna kadar yanınızdayım.”

Sendikalardan gelen destek mesajlarını okuyan emekçiler eylemi, “Zafer direnen emekçilerin olacak” sloganıyla sona erdirdi.