Fransa’nın başkenti Paris’te ilki 2006 yılında yapılan “Kürt Film Festivali” isimli sinema etkinliğinin 4’ncüsü bu yıl 20 ile 27 Ekim tarihleri arasında yapılıyor. Paris Kürt Sinemacı ve Sanatçılar Kolektifi (COCDARK) ve Paris TEV-ÇAND  tarafından ortak organize edilen sinema etkinliği, Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez ile Rojava’ya adandı. Şimdiye kadar birçok filmin gösterildiği sinema etkinliğinin dünkü programında ise yönetmen Yüksel Yavuz’un “Hêvî” belgeseli gösterildi.

Belgeselin 4 kadın karakterlerinden biri ise, 9 Ocak 2013’te Paris’te iki arkadaşıyla katledilen Sakine Cansız. Cansız’ın belgeselde yer alması, salonda duygusal atmosferin oluşmasına neden oldu.

SAKİNE CANSIZ’IN HİKAYESİ PARİS’TE GÖSTERİLDİ

“Hêvî” belgeseli, Türkiye’nin son 30 yılda Kürdistan’da yürüttüğü kirli savaşın tarihini irdeliyor. 99 dakika olan Belgesel, 3  bölümden oluşuyor. Yönetmen Yüksel Yavuz, Sakine Cansız, Gültan Kışanak, Eren Keskin ve Aysel Tuğluk’un hikayelerinden hareketle, Kürt kadınlarının son 30 yıllık destansı mücadelelerine ışık tutuyor. Sakine Cansız, Eren Keskin, Gültan Kışanak ve Aysel Tuğluk’un yaşam öyküsünden yola çıkılarak hazırlanan belgeselde, faili meçhul cinayetler, işkence, cezaevi, köy yakmalar, adaletsiz yargılamalar olmak üzere, Türk devletinin Kürdistan’daki kirli dosyası açılıyor. İstanbul’da bir hukuk bürosundan başlayan film, Amed, Kandil dağları, Dersim, Paris, Berlin ve Rotterdam’dan çekimlerle sürüyor. Türkiye ve Kürdistan’da PKK’li tutsakların 2012 yıllında başlattığı ölüm oruçları dönemi, Paris’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in cenaze törenlerine de yer veren film, oldukça duygusal ve sert. Filmin son bölümünde Cansız’ın hayat hikayesi ve Kürt kadınının direnişine yer ayrılmış.

YAVUZ: KÜRT KADIN MÜCADELESİNİ ANLATMAK İSTEDİM

Gösterimin ardından seyircilerin sorularını yanıtlayan Yüksel Yavuz, filmin Paris’te gösterilmesi kendisinin için önemli olduğunu belirterek, ”Bu filmin özelikle 4 karakterden biri olan Sakine Cansız’ın Paris’te katledilmesi bakımında burada gösterilmesi benim için çok önemliydi” dedi. Amacının Kürt kadın mücadelesini anlatmak olduğunu vurgulayan Yavuz, devamla şunları söyledi: ”Ben gelişen Kürt kadın mücadelesini sinema yoluyla Avrupa seyircisine aktarmak istedim. Bunun için Sakince Cansız, Gültan Kışanak, Eren Keskin ve Aysel Tuğluk’un hikayelerinden yola çıkarak, bu mücadelenin başlangıçtan günümüzdeki gelişimini aktardım. Sakine Cansız, politik geçmişi, karakteriyle büyük bir hazineydi. 12 Eylül gibi vahşi dönemde cezaevinde kalmış, dağda ve Avrupa’da politik mücadele yürütmüş bir kişiliğe sahipti. Çok canlı, insancıl ve farklı biriydi.”

AKKULAK: FRANSA SİNEMALARI FİLMİ GÖSTERMEK İSTEMEDİ’

Filmin yapımcılarından Zülfiye Akkulak ise bir seyircinin “Sakine Cansız’ın Paris’te katledildi. Bu film neden şimdiye kadar Fransa da gösterilmedi” sorusuna, şu cevabı verdi: “Film şimdiye kadar başta Almanya, Kürdistan, İngiltere ve Norveç’te gösterildi. Büyük bir ilgi gördü. Ancak şimdiye kadar Fransa’da birçok sinema ile görüştük. Filmin içeriğini anlatınca hiç bir gerekçe gösterilmeden hep ret edildi. Hatta kabul edebileceğini düşündüğümüz sinemalar bile bunu kabul etmedi” diye cevaplandırdı.

KILIÇ: DAVANIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ

Gösterimde bir konuşma yapan Uluslararası Kürt Kadın Hareketi temsilcilerinden Nursel Kılıç ise Kürt kadınlarının mücadelesini anlamak için filmin önemli olduğuna dikkat çekti. Kılıç, ”Bu film, 30 yıllık Kürt kadınların geldiği düzeyi anlatıyor. Kadınların sömürgeci devlet ve egemen erkek anlaşışına karşı verdiği mücadelenin bir kesitidir. Bunu da Sakine Cansız şahsında anlatıyor. Çünkü Sakine Cansız, bu özgürlük mücadelesinin sembolü ve direnişin efsanesi olmuştur.’’