2. Kürt Tiyatro Festivali, “Tiyatro sahnesi üzerinde özgür yaşam kuruluyor” sloganıyla başladı. Dünya Tiyatrolar Günü'nde başlayan festival, Rojavalılar tarafından büyük ilgi görüyor. 
Festivalin hazırlık komitesinde yer alan Tiyatrocu-Yönetmen Hasan Ramo, festival çalışmaları ve festivalin Rojava için anlamını değerlendirdi. 

16 OYUN SAHNELENECEK

Festivali hazırlayabilmek için iki aylık bir çalışma yürüttüklerini ifade eden Ramo, şunları anlattı:

"Bu iki aylık süreçte tüm şehirlerdeki tiyatrocularla birlikte ortak bir toplantı gerçekleştirdik. Geçen yıl gerçekleştirdiğimiz 1. festivalde yaşanan eksiklikleri değerlendirdik. Yine bu tüm tiyatro emekçileri içerisinden 28 kişiden 4 komite oluşturduk. Festival çalışmalarını yürütmesi için bir basın komitesi, karşılama komitesi, teknik işler komitesi ve sanat komitesi oluşturduk. 13 Mart’a kadar festivalde oyunlarını sergilemek isteyenler başvuru yaptılar.  Geçen festivalde oyunlarını sergilemek isteyen gruplardan seneryolarını istiyorduk ve bunları okuyarak başvuruları kabul ediyor ya da etmiyorduk. Ama bu festivalimizde sanat komitesi direkt oyunları izleyerek hangi oyunların festivalde gösterileceğine karar verdi. Bu sanat komitesi de, hepsi bu işte uzman olan, akademik düzeyde de çalışma yürüten tiyatroculardan oluşuyordu. Genelde gösterime girecek oyunların en az 45 dakika olmasına özen gösterdik. Böylece 16 tiyatro oyununun festivalde gösterilmesine karar verildi.  Bu sergilenecek oyunlardan 15’i Cizre kantonundaki şehirlerdeki tiyatro grupları, 1 tanesi de Kobanê kantonundaki bir tiyatro grubu tarafından hazırlandı.”

'SADECE ÇEVİRİ YAPMAYACAK; KÜRT TİYATROSUNU GELİŞTİRECEĞİZ'

Festivali Dünya Tiyatrolar Günü ve   Tiyatrocu Erdoğan Kahraman’ın (Yekta Şoreş) şehadet yıl dönümü olan 27 Mart'ta başlatıklarını söyleyen Ramo, şöyle devam etti:

"Yekta Şoreş 27 Mart 2004’te Qamişlo'da bedenini ateşe vererek eylemini gerçekleştirdi. Kürdistan dağlarında da en zor koşullarda tiyatroculuk yapmıştı. Yani imkansızlıklar içinde tiyatroculuktan vazgeçmemiş ve tiyatroyu geliştirmişti. Bize de burada bulunduğu süre içerisinde seminer gibi o dönemleri anlatırdı. O imkanların az olduğu koşullarda bile Kürdün acısını, umudunu, tarihini tiyatroya yansıtıyordu. Onların emekleri sayesinde bizim tiyatroculuğu geliştirmek için bugün birçok imkanlarımız oldu. Bugün Rojava’da kendi dilimizle tiyatro yapıyoruz ve tiyatro yapmak isteyenlerin sayısı ve niteliği artmış durumda. Hedeflerimiz var.  Sadece başka dillerden çeviriler yapmak istemiyoruz. Kendi dilimizde senaryolar yazmak, bunlarda halkımızın acılarını ve umutlarını yansıtmak ve sahneye taşımak istiyoruz. Molier, senaryolarını yazdığı zaman başka yerlerde sahnelensin, diye başka dillerde yazmadı. Fransızca yazdı ve kendi halkının acılarını yazdı. Biz de Kürt tiyatrosunu geliştirmek istiyoruz. Kürt halk gerçeğini acılarını, umutlarını Kürtçe senaryolarımız ile geliştirmek ve Kürtçe sahnelemek istiyoruz. Kürt tiyatrosunu daha fazla geliştirmek ve tanıtmak amacıyla da bu festivalleri hazırlıyoruz."

'DEVRİM SAYESİNDE TİYATRO YAPIYORUZ'

Rojava Devrimi sürecinde Kürt tiyatrosunu geliştirmek için önemli adımlar atıldığını dile getiren Tiyatrocu-Yönetmen Hasan Ramo, son olarak şunları söyledi: “Bugün bizim için bu festivali gerçekleştirebilmek bile bir devrimdir. Bu beş yıllık süreçte Suriye bir kaos durumunu yaşıyor. Ama beş yıldır Rojava’da bir devrim gerçekleşiyor. Bu devrim siyasal, zihniyet, toplumsal olarak her anlamda gerçekleşiyor. Bugün Kürt tiyatrosunu geliştirebilmemiz ve böylesi festivalleri organize edebilmemiz de bu devrim sayesinde. Ne yapsak da devrim şehitlerimizin yarattığı düzeye ulaşmamız zor ama Kürt tiyatrosunu geliştirerek bu devrime hizmet etme, bu büyük bedellere layık olma arayışındayız."