Türkiye'de '80'li yıllarda ormanları korumak amacıyla ortaya çıkarılan koruculuk sistemi, şimdilerde kalkan olarak kullanılıyor. Bir çeşit bahçıvanlık göreviyle ortaya çıkarılan sistem, günümüzde Türk ordusunun arazi hakimiyetinin olmaması ve asker ölümlerinin önünü alabilmek için genişletiliyor. 

Ordunun topyekûn imha projesi kapsamında korucular öncülüğünde Zagros sahasında başlatmış olduğu operasyonlara bölgede bulunan köy korucuları öncülük ediyor. Türk ordusunun Kürdü Kürde vurdurma planını esas alan gerçekliği, bölgede bulunan yurtsever köylüler tarafından açığa çıkarılıyor.

KÖYLÜLER: KORUCULAR OLMADAN OPERASYON YAPAMIYORLAR

Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Girana köyündeki halk, askerlerin köy korucuları olmadan operasyona başlamadıkları hatta araziye bile çıkamadıkları bilgisini verdi. Girana köyünde yaşayan ve can güvenliğinden kaynaklı adını vermek istemeyen bir köylü, şunları dile getirdi: 

"Şemzînan bölgesinde başlatılan operasyonlara genellikle Rubarok ve Girana köyündeki korucular öncülük ediyor. Operasyonlara gönüllüce katılan korucuların sayısı yok denecek kadar azdır. Zagros hattındaki operasyonlara katılmaları için koruculara yüklü miktarda para teklif ediliyor.

Para kabul etmeyen korucular aileleri ile tehdit ediliyor. Bunun tek bir nedeni vardır: Askerler korucusuz operasyon yapamaz. Zagros dağlarını bilmedikleri için gerillaya yapacakları operasyonlarda sonuçsuz kalacaklarını biliyorlar. Askerlerin ruh hali ve morali hiç iyi değil. Operasyonlara katılmamak için kendilerini yaralayan, kışı bekleyip operasyonların bitmesini bekleyen askerler var. Komutanlardan istifa edenler var. Askerler operasyonlara gönülsüz katılıyor. Mêrgê alanında bir asker faili meçhule gitti. Susuzluktan öldüğü söyleniliyor; fakat o askerin nasıl ve hangi şekilde öldüğü belli değil. Operasyonlara katılan askerlerin hepsi de iradesiz ve zaten gönüllülük yok denecek kadar az. Operasyona zorla katılan askerlerin korkmaması için operasyonu yürüten komutanlar tepelerde gerilla birliklerinin olduğu bilgisini saklıyor."

GERİLLALAR: OYUNA GELMEYİN; HAKİKAT YOLUNU SEÇİN

Gerilla saflarındaki korucu çocukları da Zagros bölgesindeki operasyonlara katılan koruculara seslendi. Kürdü Kürde vurdurma planının artık korucular tarafından farkına varılması gerektiğini söyleyen gerillalar, ailelerine seslenerek, "Silahlarınızı bırakın ve çocuklarınızı öldürmekten vazgeçin" dediler.

Operasyonların devam ettiği Zap bölgesinde kalan gerilla Vejîn Agirî, koruculuk yapan ağabeyinin silahını bırakması gerektiğini ve şunları belirtti:

"Düşman, korucuları kullanarak katliam yapmaya çalışıyor. Sur, Cizre, Silopi katliamlarında korucular kullanıldı. Yine bu süreçte de Zagros'ta aynı katliamları gerilla üzerinde yapmaya çalışıyorlar. Gelişen tüm operasyonlara korucuları da katarak başarı elde etmeye çalışıyorlar. Korucuların artık uyanması gerekiyor. Kardeşi kardeşe vurdurma oyununa gelmeyin. Bu savaşta kardeş kardeşi vuruyor" dedi.

Düşman silahlarını bırakın. Korucular bu oyuna 'artık yeter' demeliler. Hakikat yolunu esas alıp silahlarını bırakmalılar."

Ailesi korucu olan Gerilla Agît Bagok da koruculuk sisteminin kirli bir politika olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: "Topyekûn bir savaş yürütülüyor. Korucular da bu savaşa dahil oluyor. Başta aileme ve diğer koruculuk yapan herkese sesleniyorum; Mardin'in Nusaybin ilçesinde koruculuk yapan ailem PKK'ye, bana silah kaldırıyor. Çağrım da şudur: Silahlarınızı bırakın ve hakikat yolunu seçin. Silah kaldırdığınız PKK hareketi olmazsa sizler de katledilirsiniz. Bunun iyi bilinmesi gerekiyor. Çocukları katledenlerin yanında, onların silahını kaldıran ailem ve tüm korucular silah bırakmalı."

'PARALI KÖLELİK BİÇİMİDİR!'

Babası korucu olan ve kendisi de Zap'ta mevzide bulunan Gerilla Arîn Goyî de şunları ifade etti: "Ailem korucudur. Kendi Kürt gerçekliklerinin bilmedikleri için koruculuk yapıyorlar. Fakat o kadar katliam yaşanıyor, bunu iyi görüp çözümlemeleri gerekiyor. O kadar gerilla arkadaş şehit düşüyor. Buna rağmen halen silahlarını bırakmıyorlar. Bugün benim yoldaşıma silah kaldıran yarın bana karşı da kaldırır. Hiçbir farkı yoktur."

Kendisinin bir arkadaşından etkilenerek özgürlük saflarına katıldığını söyleyen Goyî, tüm çabasının halkının ve Önderliğinin özgürlüğü için olduğunu anlattı. Goyî, "Çocuğu gerilla olan bir aile nasıl olur da düşman silahını kaldırır! Katliamlara bakıp düşman gerçekliğini görmeleri gerekiyor. Parayla satın alınmak isteniliyor. Koruculuk da paralı kölelik biçimidir" dedi.

'DİRENİŞÇİ AİLELERİ ÖRNEK ALMALILAR'

Gerilla Arîn, son olarak ailesine şöyle seslendi:

"Ben böyle bir aileyi kabul etmiyorum. Onlar gerilla ailesidir. Bunun farkına varmalılar. Ve parti gerçekliğine dönmeliler. Sur, Cizre, Silopi'deki anneler nasıl direndilerse, benim ailem ve diğer tüm korucular da öyle direnmeli ve düşmanı reddetmeli. Onlar da özgürlük yürüyüşüne katılmalı. Ben bugün burada mevzideyim; Önderliğim, ailem ve yoldaşlarım için savaşıyorum. Büyük bir direniş göstermek istiyorum. Son olarak tek isteğim; başta ailem olmak üzere diğer tüm korucuların silah bırakmasıdır."