Başta Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP iktidarı, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP)’ye yönelik ‘Görevi kötüye kullanma ve teröre destek verme’ gibi asılsız iddialarıyla DBP belediyelerini hedef göstermeye devam ediyor. DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek'in yanı sıra onlarca belediye eş başkanı, Parti Meclisi ve MYK üyesi, belediye meclis üyesi, il, ilçe eş başkanı, yöneticileri ve tutuklanan PM üyeleri ardından şimdide belediyelere kayyum atama iddialarıyla AKP/Saray kirli politikalarını sürdürüyor.

Kürdistan’da AKP/Saray’ın Kürt halkı üzerinde yürüttüğü savaşın bir parçası da muhalif siyasi partiler olurken DBP Siirt Eş başkanı Tuncer Bakırhan, AKP iktidarının DBP belediyelerine dönük inkar ve imha politikalarına ilişkin ANF’ye konuştu.

‘AKP HÜKÜMETİNİN TAKILDIĞI TEK NOKTA KÜRT MUHALEFETİ’

Tuncer, AKP hükümetinin sistematik bir şekilde 14 yıldır tek adam, tek din, anti demokratik yapmaya çalıştığı Türkiye’de buna engel olan bütün görüşleri yok etmeye çalıştığını belirtti. AKP hükümetinin yok etme politikalarına değinen Tuncer, Kürdistan’da öz yönetim ilan edilen yerleri yakarak, yıkarak engel olmaya çalışırken kimi yerlerde göç ettirerek bu politikalarını sürdürdüğünü dile getirdi. Tuncer, “AKP hükümetinin takıldığı tek nokta Kürt muhalefeti. Kürt muhalefeti onların hesaba katmadığı bir şekilde direngen, onurlu bir şekilde ayakta duruyorlar ve bütün baskıları rağmen halkla iç içe ve bir siyaset belirliyor” dedi.

‘SON 2 YILDIR BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE BELEDİYELERİMİZİ ÇOK SIKI DENETLİYORLAR’

AKP hükümetinin bütün kirli oyunlarına rağmen Kürtler dünyada bir statü edinme noktasına geldiğinin altını çizen Tuncer, Kürtler onurlu bir şekilde Türkiye’yi sahiplendiğini söyledi. Parlamento’dan başladıklarını ve orayı bir dizayn etme çabaları olduğunu fakat bir türlü başaramadıklarını belirten Tuncer, şu sözlerle devam etti. ‘’DBP Genel Eş başkanımız Kamuran Yüksek başta olmak üzere, parti meclis üyelerimizin yüzlercesi şuan cezaevlerinde ve sadece düşüncelerini dile getirdikleri için. Ve şimdi rotayı yavaş yavaş belediyelerine doğru kırdılar. Son 2 yıldır bizden daha çok onlar belediyelerimizin içinde ve sürekli izliyorlar, denetliyorlar yetmiyor valiliklerden destek alıyorlar. Belediyelerimize karşı yalan yanlış ithamlar üzerinden incelemeler başlatıyorlar.

Yaptığımız binaların kaç tane elektrik prizi var diye tek tek sayıyorlar. Belediyelerimiz bu şekilde sıkı denetleniyor. 106 belediyemizde en ufak bir yolsuzluk, rant yapılsaydı havuz medyasının manşetlerinden düşmezdik. 2 yıldır bütün denetlemelerine rağmen bir şey çıktı mı? Hayır. Aslında buradan belediyelerimize yöneleceklerdi ama belediyelerimizin her noktası şeffaf ve dürüst bir şekilde işlediği için istediklerini bulamadılar.”

‘KÜRT HALKI KENDİ BELEDİYELERİNE SAHİP ÇIKMALI’

Tuncer, AKP hükümeti bilinçli bir şekilde belediyelerimizi hedef gösterdiğini ve bunun üzerine kayyum atamayı gündemleştirdiğini söyleyerek, “Unuttukları bir şey var. Bir halkın bütün nefes borularını kapatırsanız eğer bu insanlarında tahammül sınırlarını zorlarsınız. Bizim siyasetimiz bellidir nerede haksızlık, hukuksuzluk varsa biz onun karşında duran bir siyaset izliyoruz. Bizler nasıl mücadele edeceğimiz konusunda acemi bir gelenekten gelmiyoruz. AKP’nin bu asılsız iddialarına izin vermeyeceğiz ve halkımızla bütünleşeceğiz. Mevcut yaşanan durumu halkımız bizim kadar net bir şekilde görüyor ve bu durum karşısında daha örgütlü bir tavırla durması gerektiğini biliyor. Kürt halkı kendi belediyelerine sahip çıkmalı” diye konuştu.