GÖRÜNTÜLÜ

'AKP Sur'u tecrit etmeyi ve halkı TOKİ'ye mecbur bırakmayı istiyor'

Amed Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Melik Aslan, AKP'nin işgal planı üzerine ANF'ye değerlendirmede bulundu...

Amed Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Aslan, AKP'nin Sur'daki işgal planına tepki göstererek, “Yıkım meşru kılındıktan sonra halkı TOKİ denilen ‘ucube’ evlere mecbur bırakacaklar” dedi. Aslan, Sur’un izole ve tecrit edilmiş bir alan haline getirilmesinin hedeflendiğini söyledi.

AKP devletinin savaş politikaları çerçevesinde yakıp yıktığı Sur ve Silopi ilçelerinde yürürlüğe koyduğu, işgal niteliğindeki "acele kamulaştırma" ile söz konusu ilçelerde halk bir kez daha mağdur edilmekte. Karakol ve polis merkezlerinin yapılması için çalışmaların başladığı bu ilçelerde "acele kamulaştırma" adı altında yürütülen izolasyon çalışmaları bölgeyi tam teşekküllü açık cezaevleri haline getirmekte.

Amed Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Melik Aslan, AKP'nin işgal planı üzerine ANF'ye değerlendirmede bulundu... 

 ‘BİRÇOK ALANA EL KONULUYOR’

Amed Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Aslan, Sur’da devlet tarafından yürürlüğe konulan kanunun “acele el koyma“ olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Kamulaştırma ve ‘acele kamulaştırma’ arasında çok büyük bir fark vardır. Kamulaştırmada hukuki sürecin ardından eylemsellik yani el koyma durumu söz konusu iken ‘acele kamulaştırma’da ise önce eylemsellik yani el koyma, daha sonra hukuki sürecin işletilmesi söz konusu oluyor. Normal koşullarda ‘kamulaştırma’nın asıl amacı insanların rahat yaşam alanlarına kavuşmasını sağlamak iken bugün devlet politikası kapsamındaki bölgeleri insansızlaştırılmak için kullanılıyor. Bu çerçevede ibadet alanlarına, vakıflara ait alanlara hatta özel otellerin de içinde bulunduğu birçok alana ‘acele kamulaştırma’ adı altında el konuluyor.”

‘HALK HİÇE SAYILDI’

“AKP devleti bir nevi ‘sivil darbe’ yapıp halkı hiçe sayarak ilçeleri acele kamulaştırıyor” diyen Aslan, şöyle devam etti: “Gerçekleştirilen acele kamulaştırma işlemine dair hiçbir kurum, kuruluş ve belediyenin fikri sorulmadan tamamen hükümet politikası doğrultusunda hareket ediliyor. Bu ‘acele kamulaştırma’lar sonucu Başbakan Davutoğlu’nun iddia ettiği gibi Toledo tarzı açık hava müzeleri yerine Amed halkı için şehirde zaten birçok örneği bulunan yarı açık cezaevleri inşa ediliyor. Bu cezaevlerinin inşası için atılan ilk adım ise beton bloklarla Sur’un etrafına örülen ‘utanç duvarı’dır. Bu duvarın tek amacı insanların evlerine, sokaklarına, caddelerine ve anılarına dokunmalarını engelleyerek  Sur’u izole ve tecrit edilmiş bir alan haline getirmektir.”

‘AMAÇ TOKİ'YE MECBUR BIRAKMAK’

Acele kamulaştırma çerçevesinde; Surp Giragos Ermeni Kilisesi (Ortadoğu'nun en büyük kilisesi ), Surp Sarkis Keldani Kilisesi, Ermeni Katolik Kilisesi, Süryani Meryem Ana Kilisesi, Protestan Kilisesi, Ulu Cami, Şeyh Muttahar Cami, Kurşunlu Cami, Dört ayaklı Minare, Dengbêj Evi, Cemil Paşa Konağı gibi tarihi eserlerin yanı sıra Sur Belediyesi'ne ait hizmet binasına da el konulduğunu aktaran Aslan, “Yaşanan bunca acının tek sebebi devletin sebep olduğu yıkımı meşru kılmaktı. Yıkım meşru kılındıktan sonra ise halkı TOKİ denilen bu ‘ucube’ evlere mecbur bırakacaklar” ifadelerini kullandı.

AKP devletinin bir yandan savaşı meşru kılıp diğer yandan ‘moloz’ adı altında tarihi Devlet Su İşleri’nin (DSİ) ve Devlet Karayolları’nın kamyon ve kepçeleri ile Dicle nehri kıyısına döktüğünü belirten Amed Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Melik Aslan, “Kentlerimizi yıktılar, kültürümüzü yaktılar, tarihimizi moloz yapıp çöpe attılar fakat taşlar üzerindeki anılarımızı silemezler” dedi.