Atabey: Halkın askere, polise ve daha fazla ‘güvenliğe’ ihtiyacı yok

SES Eşbaşkanı Selma Atabey, Sağlık Bakanı’na çağrıda bulunarak “Halkın şu an askere, polise ve daha fazla ‘güvenliğe’ ihtiyacı yok. Sosyal alanlara, özellikle sağlık hizmetlerine ihtiyaçları var" dedi.

Aile Sağlık Merkezlerinin yıkılıp yerine polis merkezi ve karakolların yapılmasına tepki gösteren SES Eşbaşkanı Selma Atabey, Sağlık Bakanı’na çağrıda bulunarak “Halkın şu an askere, polise ve daha fazla ‘güvenliğe’ ihtiyacı yok. Sosyal alanlara, özellikle sağlık hizmetlerine ihtiyaçları var. Sağlık Bakanı’nın artık savaşa hizmet etmekten vazgeçip sağlık kurumlarını ve halkın sağlığını korumaya yönelik tedbirler geliştirmesi gerek” dedi. 

Öz yönetim ilanlarından sonra devlet güçleri tarafından abluka altına alınan direniş alanlarındaki sağlık merkezi ve hastanelerin karargah olarak kullanılmasının ardından hukuksuzlukta sınır tanımayan AKP devleti bu sefer de Aile Sağlık Merkezlerini (ASM) yerle bir edip bu alanlarda karakol ve polis merkezleri yapma hazırlığında. 
 
Savaş konsepti çerçevesinde halkın evine, arazilerine, yaşam alanlarına ‘kamulaştırma’ adı altında el koyan AKP devleti bununla da yetinmeyip halka sağlık hizmeti sunan merkezleri yerle bir etmeye başladı. İlk olarak Amed’in Bağlar ilçesindeki 2 ve 3 Nolu ASM’yi (1 Nolu Sağlık Ocağı) yıkan AKP devleti, Bağlar’daki 5 ve 6 Nolu ASM ile Sur’un Ali Paşa semtindeki 1 Nolu ASM’yi de yıkıp yerine polis merkezi ve karakol yapacak. 

Aile Sağlık Merkezlerinin (ASM) yerle bir edilerek yerine karakol ve polis merkezlerinin yapılmasına tepki gösteren Amed Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Eşbaşkanı Selma Atabey, “Yaklaşık 3 ay önce 1 Nolu Sağlık Ocağı’ndaki aile hekimi ve sorumlular bizi bu yıkım işleminin olabileceğine dair bilgilendirmişlerdi. Çünkü Valilik ve Halk Sağlık Müdürlüğü tarafından bu arkadaşlarımıza Bağlar 1 Nolu Sağlık Ocağı’nın yıkımına ve İl Emniyet Müdürlüğüne devir edildiğine dair, şifahen bir bilgilendirme yapmıştı. Bu duyumları aldığımız gibi Türk Tabipler Birliği (TTB), Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) ve Sağlık Platformu olarak bir basın açıklaması yaptık. Yaptığımız basın açıklamasında halka mal olmuş bir sağlık ocağının yıkılıp ve yerine karakol yapılmasını doğru bulmadığımızı belirttik. Bunun üzerine siyasi partilerle görüştük ve bu durum Türkiye Büyük Millet Meclis’e soru önergesi olarak sonuldu fakat tahmin edeceğiniz gibi cevap alamadık. TBMM’nin yanı sıra Diyarbakır Valisi ile de görüştük. Amacımız bu duyumlarımızın gerçeklik payı olup olmadığını öğrenmekti. Tabi yine net bir yanıt alamadık. Fakat bu başvurularımızdan bir süre önce yani yaklaşık 1 ay önce, Bağlar 1 Nolu Sağlık Ocağımıza duruma ilişkin bir tebligat geldi. Bu tebligatta süre belirtilmeden sağlık ocağının bir an boşaltılması gerektiği belirtiliyordu. 15 Mart’ta Bağlar’da sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve 17 Mart’ta arkadaşlarımızı arayıp hızlı bir şekilde sağlık ocağını boşaltmalarını söylemişler” dedi. 

‘SAĞLIK OCAĞI BİZİMDİR KARAKOL OLMASINI İSTEMİYORUZ’

1 Nolu Sağlık Ocağı’nın yıkımının halk tarafından tepki ile karşılandığını belirten Atabey, “Söz konusu Bağlar 1 Nolu Sağlık Ocağı, 2 ve 3 Nolu Aile Sağlık Merkezleri olarak geçen tam teşekküllü bir merkezdi. Her bir merkezde 5 doktor olmak üzere 10 doktorun ve her birinde 5 hemşire olmak üzere 10 hemşirenin çalıştığı toplamda 55 bin kişilik bir nüfusa sağlık hizmeti sunan 1 Nolu Sağlık Ocağı 1960’larda ‘sosyal devlet’ mantığı ile kurulan bir sağlık ocağı. Mekan olarak da halkın ulaşabileceği, fiziki koşulları uygun olan bir sağlık ocağıydı. Herkesin evi gibi bildiği bir alandı. Yıkılacağına dair duyumların ardından halk ciddi tepkiler gösterdi. Bölgede oturan yurttaşlar ve esnaflar İmza kampanyası başlattı. Bunun yanı sıra AKP’li vekillerle de görüşen halk, ‘Sağlık Ocağı bizimdir karakol olmasını istemiyoruz’ dedi. Fakat halkın ve Biz Sağlık Platformunun istemi göz önüne alınmadı. Sonuç olarak 26 Mart’ta Bağlar 1 Nolu Sağlık Ocağı’nın yıkılıp, yerle bir olduğunu televizyondan öğrendik” ifadelerini kullandı. 

ÇOK SAYIDA AİLE SAĞLIK MERKEZİ AYNI TEHLİKE İLE KARŞI KARŞIYA

“Mağduriyetlerin yaşandığı ve sağlık hizmetlerinin en büyük ihtiyaç haline geldiği bu süreçte on binlerce kişiye hizmet sunan bir sağlık merkezimizin bu şekilde yıkılıp Emniyet Müdürlüklerine ya da askeriyeye teslim edilip karakollaştırılmasını kesinlikle doğru bulmuyoruz” diyen Atabey şunları söyledi: “Sizin de bildiğiniz gibi Bağlar sosyal ekonomik durumu çok düşük bir ilçe hele son süreçte Sur’daki sokağa çıkma yasağından sonra gerçekleşen göçün ardından durum daha da kötüleşti. Böyle bir kitleye hizmet veren bir sağlık ocağından söz ediyoruz. Peki, bu ASM’lerde hangi sağlık hizmetleri veriliyordu? Başta aşı olmak üzere, gebe takibi, çocuk hizmeti, poliklinik, laboratuvar hizmetleri veriliyordu. Halka aktif sağlık hizmeti veren bir merkezin bu şekilde yerle bir edilmesini doğru bulmuyoruz. Sadece Bağlar 1 Nolu Sağlık Ocağı değil, Suriçi’ndeki Ali Paşa 1’nolu ASM’mizde aynı durumda. ASM’nin bulunduğu arazi kesin olarak Emniyet Müdürlüğü’ne teslim edilmiş ama merkezin yıkımı daha gerçekleştirilmemiş. Bunun yanı sıra Bağlar’da bulunan 5 ve 6 Nolu ASM’lerde yine bu tehlike ile karşı karşıya. ”

‘SAĞLIK BAKANI’NIN SAVAŞA HİZMET ETMEKTEN VAZGEÇMESİ GEREK’

Sağlık örgütlerinin yaşanan duruma karşı duyarlılık göstererek tavırlarını net bir şekilde ortaya koymaları gerektiğini belirten Atabey Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunarak “Bu merkezler gerçekten halka hizmet sunuyor. Halkın şu an askere, polise ve daha fazla güvenliğe ihtiyacı yok. Sosyal alanlara, özellikle sağlık hizmetlerine ihtiyaçları var. Sağlık Bakanı’nın artık savaşa hizmet etmekten vazgeçip sağlık kurumlarını ve halkın sağlığını korumaya yönelik tedbirler geliştirmesi gerek” dedi.

...