Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkezi, AKP'nin belediyelerine dönük siyasi soykırım saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

"AKP rejimi Kürt halkına ve onun siyasi ve kurumsal yapısına yönelik geliştirdiği saldırıların yeni hedefi Van ve Mardin büyükşehir belediyelerimiz ile Siirt ve Dersim belediyelerimiz olmuştur" diye başlayan açıklamada, şunlar ifade edildi: "Saldırı kapsamında Siirt Belediyesi Eş Başkanımız Tuncer Bakırhan, Dersim Belediyesi eş başkanlarımız Nurhayat Altun ve Mehmet Ali Bul’un da aralarında bulunduğu yine onlarca yöneticimiz rehin alınmıştır. Aynı zamanda Mardin, Van ve Siirt belediyelerimiz gasp edilmiş, belediye eş başkanlarımız Ahmet Türk, Bekir Kaya ve Tuncer Bakırhan görevlerinden uzaklaştırılmış, yerine vali ve yardımları atanmıştır."

'SEÇİMLE KAZANMA ŞANSI OLMAYINCA...'

AKP'nin kendine biat etmeyen ve teslim olmayan başta Kürt halkı ve kurumları olmak üzere ülkeden ne kadar farklı düşünen ve muhalif olan çevreler varsa hepsine savaş açtığına vurgu yapılan açıklamada, şöyle devam edildi: 
"AKP ve hükümetinin irade kırmaya ve teslim almaya yönelik geliştirdiği bu hukuk ve yasalardan yoksun saldırıları 12 Eylül darbe dönemi uygulamalarını dahi aşmıştır. AKP hükümeti her fırsatta halk iradesi ve seçilmişliği ile övünürken halkımızın en zor şart ve koşullarda büyük emeklerle seçimlerde elde ettiği belediyelerimize yönelik gasp edilerek el konulması, halkımızın iradesine yönelik en büyük saygısızlıktır. Aslında AKP, aralarında Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerimizin de olduğu 4’ü fiili kayyım olmak üzere 37 belediyemizde demokratik seçim yöntemleriyle kazanma şansını kendisinde görmediği için hukuksuz bir şekilde el koymuştur."

'HALKIMIZ DİRENİŞLE CEVAP VERECEK'

DBP, açıklamasının sonunda ise şu ifadelere yer verdi:

"Bugün belki asker-polis zoruyla belediyelerimize el konulabilir fakat AKP hükümeti bu belediyeleri ancak işgal edebilmiştir. Hiçbir biçimde halkımızı yönetemez ve temsil edemez. Halkımız zaten yaşanan bu baskı ve işgal anlayışına karşı 10 yıllardan beri direniyor ve mücadele ediyor. Bugün de bu saldırı ve baskılar bize geri adım attıramaz. Olsa olsa daha çok mücadele ve direnme gerekçelerimizi arttırır ve büyütür. 
AKP ve Saray hükümetinin savaş politikaları her ne biçimde olursa olsun, halkımız bu işgal saldırılarına karşı eskiden nasıl teslim olmayıp direndiyse bugün de direnerek cevap olacaktır."