Ebdurrahman: Çatışmaları KDP ile Erdoğan körüklüyor

YNK Kerkük Dış İlişkiler sorumlusu Hoşyar Ebdurrahman, “Bölgedeki tüm sorunlar Erdoğan’ın izlediği mezhepçi, milliyetçi ve ırkçı politikalarının sonucudur. KDP de Kürt milliyetçiliğini geliştirmekle buna zemin sunuyor” dedi.

YNK Kerkük Dış İlişkiler sorumlusu Hoşyar Ebdurrahman, Erdoğan ve Bahçeli’nin Kerkük merkezli yaptıkları açıklama ve tehditlere ilişkin ANF'ye konuştu.

'ÖCALAN, TALABANİ, QASIMLO PARÇA SİYASETİNİ AŞTI'

YNK Kerkük Dış İlişkiler Sorumlusu Hoşyar Ebdurrahman, Mam Celal’ın yaşamını yitirmesinin Kürt siyasetinde büyük bir boşluk yarattığını söyledi. Ebdurrahman, Mam Celal’ın Kürdistani, bölgesel ve dünyada yeri olan bir siyasetçiyi kaybetmenin, Kürtler ve parti olarak kendileri için büyük bir kayıp olduğunu belirterek, “Mam Celal'i değerlendirirken Dr. Qasimlo ve Öcalan ile birlikte ele almak gerekir. Çünkü bu her üç lider Kürt siyasetinde parçacı yaklaşımın sınırlarını aşan önderliklerdir” diye konuştu.

Referandum ve referandumdan sonra yaşanan gelişmelere ilişkin Ebdurrahman, “Katalonya başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde referandum oldu. 50 ile 60 milyon civarında bir halkız. Yüz yıllardır parçalanmış bir şekilde yaşıyoruz. Dört parça topraklarımız ve halkımız için bir talepte bulunma hakkımız fazlasıyla var. Neden bu söz konusu biz Kürtler olunca fazla görülüyor” dedi.

Güney Kürdistan'da gerçekleşen referandumun bir partinin kararı olarak gerçekleştiğini ancak oylamadan sonra bunun bir halkın kararı olmaya başladığını ifade eden Ebdurrahman, “Güney Kürdistan halkının siyasi parti ve hükûmet ile örgütlerine ilişkin çok sayıda ve sert eleştirileri var. Eleştirileri hizmet, yönetme, gelir dağılımı, yürütme diğer parçalarla ilgili olmama konusundadır. Halk artık tek parçayı değil dört parçayı düşünüyor. Buna göre yaklaşmayan siyasetimizi eleştiriyor” diye konuştu.

'ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLI DEĞİL'

Ebdurrahman, Erdoğan ve Bahçeli'nin Kürtleri tehdit etme ve Kerkük’teki Türkmenleri kışkırtma üzerine yaptıkları konuşmaları değerlendirirken, şu ifadeleri kullandı:

“Erdoğan mezhepçi siyaset yapıyor. Onun gibi yapan daha başka parti ve örgütler de var. Kürtler Erdoğan ve Bahçeli’nin tehditlerine karşı elleri bağlı bir şekilde beklemezler elbette. Kürtler eski ve '90’lı yılların Kürtleri değil. Erdoğan ve Bahçeli'nin Kerkük ve Güney Kürdistan'a ilişkin konuşma ve tehditleri çok kaba olacak ama uluma diye nitelendiriyorum. Kürtleri ve Kerkük ile Kerküklüleri tehdit etme onların haddine düşmemiş. Aynı şahıslar Kerkük Kürdistani değil, Kürt şehri değil diyorlar. Kerkük birçok halk ve ulusun bir arada yaşadığı Kürdistani bir şehirdir. DAİŞ’i Kerkük ve Kürtlerin üzerine sürdüklerinde kim korudu? Bu kişiler gibi milliyetçi, ırkçı kişilerin sözlerinin peşine takılmayacağız. Onların yetiştirdiği, kışkırtmak istediği milliyetçi ve ırkçı gruplar gibi düşünmüyoruz. Onların bu düşünceleri çağa aykırıdır. Erdoğan Rojava, Kuzey Suriye ve Güney Kürdistan düşmanlığını yapıyor. Bunu her zaman da yaptı. Hiçbir zaman da dost olmadı."

“Erdoğan da milliyetçilik yapmak için Bahçeli'yi arkasına almış ve milliyetçilik, ırkçılıkta yarışmaya girmiş. Bu yüzden ne içeride ne dışarıda hiçbir değeri kalmamış” değerlendirmesinde bulunan Ebdurrahman, şöyle devam etti: "Dünyanın hiçbir yerinde bunların konuşmaları dikkate alınmıyor. Hiç kimse onları ciddiye almıyor. Kimsenin ciddiye almadığı bu kişilerin İTC’ye ülkücü göndereceğiz sözlerine kim inanır. Gizli bir şekilde çete olarak gönderebilirler. Biz de bu konuda oldukça duyarlıyız.”

'BİR ARADA YAŞAMA PROJEMİZ KESİNTİYE UĞRADI'

Ebdurrahman, YNK olarak her zaman halklarla birlikte ve kardeşçe yaşama projesine sahip olduklarını söyledi. Ancak dış güçleri gizli ve kışkırtıcı politikaları sonucu bu projelerinin kesintiye uğradığını söyleyen Ebdurrahman, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Yaşadığımız birçok acıyı unutmak, yaralarımızı sarmak, halklarla bir arada barış içinde yaşamak isterken 2013 yılından bu yana dış güçlerin örgütlemesi ile yapılan saldırılarla bir nefes bile alamadık. Kentte patlamalar yaptırıldı. Irak’ın Dicle ordusu geldi. DAİŞ bölgemize musallat edildi. Bunlarla halklar arasındaki çelişkiler körüklenmek istendi. O yüzden Kerkük her zaman patlamaya hazır bir bomba haline getirildi.”

Heşdi Şabi güçlerinin son günlerdeki tehdit ve saldırılarına ilişkin Ebdurrahman, “Bu güçler resmi güçler değil, gayriresmi güçlerdir” dedi.

Referandum öncesi bu güçlerle bir sorun yaşamadıklarını, sonrasında ise tehdit ve kimi yerlerde de saldırılarının başladığını söyleyen Ebdurrahman, “Bunların bazı merkezlerden koordine edildikleri anlaşılıyor" diye ekledi.

Kerkük’te son iki günde yaşanan duruma ilişkin ise Ebdurrahman, “Merkezi hükûmet ile bir savaşımızın çıkacağını düşünmüyorum. Ama İran, Türkiye gibi dış güçlerin tahrikkeri, kışkırtma ve karıştırmaları sonucu Kerkük'te istenmeyen çatışmalar yaşanabilir” ifadelerini kullandı.

'ERDOĞAN VE BAHÇELİ PROVOKASYON PEŞİNDE'

Erdoğan ve Bahçeli'nin Kerkük’te bir provokasyon peşinde olduklarını belirten Ebdurrahman, şöyle konuştu:" İTC merkezleri yada Türkmenlerin herhangi bir yerinde patlamalar olursa ya da herhangi bir üyelerine yönelik saldırılar gelişirse, şaşırmayacağız. Çünkü bunu Türkiye'nin, MİT’in kendisi yapacak ve Kürtlerin üzerine atacaklar. O yüzden biz oldukça duyarlı ve dikkatli davranıyoruz.”

MİT’in Kerkük ve Güney Kürdistan’da güçlü olduğuna dikkat çeken Ebdurrahman, şunları söyledi:

“MİT’nin Güney Kürdistan ve Kerkük’te çalışmaları çok yoğun. Kerkük’teki İTC ve diğer parti ve örgütlerin içindekilerin büyük bir çoğunluğu MİT elemanlarıdır. Türkiye, Irak, Kerkük, Kuzey Suriye ve Suriye genelinde yaşayan tüm Türkmenler için büyük bir tehlikedir. Türkmenlerin kendi ülkelerinin iyi yurttaşları olmalarını engelliyor. Türkiye’den olmasa ülkelerinin iyi güzel birer yurttaşı olurlar. Ama Türkiye bunu engelliyor. Bu yüzden yaşadıkları ülkelerle sorunlar yaşıyorlar. Türkmenleri diğer halklarla düşman haline getiriyor. En başta biz Kürtleri onların düşmanı olarak gösteriyorlar. Bu da Erdoğan, AKP ve Bahçeli'nin yanlış, ırkçı, kötü sonuçları olabilecek kirli siyasetleridir. Elbette bütün Türkmenler öyle değil. Şii Türkmenler Türkiye’nin bu kirli siyasetini iyi biliyorlar. O yüzden bu siyasetle hiçbir şekilde ilişki kurmuyorlar. AKP, Erdoğan, Bahçeli’nin üzerinde oynadığı Türkmenler Sünni Türkmenlerdir. Onların da tamamı bu politikaları benimsemiyor. ”

'KDP MİLLİYETÇİLİĞİ GELİŞTİREREK ZEMİN SUNUYOR'

AKP, Erdoğan ve Bahçeli'nin bu kirli siyasetine Kürtler içinden zemin sunan milliyetçi yaklaşımların olduğunu belirten YNK Kerkük Dış İlişkiler sorumlusu Hoşyar Ebdurrahman, “Kürtler içinde de bunu körükleyen milliyetçi zihniyette olanlar var. Bunlar da Erdoğan ve Bahçeli'nin milliyetçiliği körükleme, halkları karşı karşıya getirme politikalarına zemin sunuyor. Milliyetçilik yapan Kürtleri köksüz olarak kabul ediyorum. Kürtlerdeki milliyetçiliği körükleyen, öncülüğünü yapan da KDP’nin kendisidir” diye konuştu.