Ferec: Halkın kurdu olursan halktan destek alamazsın

Yazar Letîf Feteh Ferec, Güney Kürdistan'daki yönetimin halk desteğini giderek yitirdiğini söyledi.

Güney Kürdistan'daki referandum sürecine ilişkin konuşan yazar Letîf Feteh Ferec, Güney Kürdistan'daki yönetimin geride kalan 26 yılda halkı çok yaraladığını belirterek, "1991'den bu yana halkın kurdu olundu. Eğer halkın kurdu olursan halktan destek alamazsın" dedi.

Güney Kürdistan'da KDP'nin başlatmış olduğu referandum sürecine ilişkin ANF'nin sorularını yanıtlayan yazar Letîf Feteh Ferec, referandumdan başarı elde etmenin tek yolunun halkın güvenini kazanmak olduğunu söyledi.

Halkın referandumun mevcut siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunların perdelenmesi için kullanıldığını düşündüğünü kaydeden Ferec, Güney Kürdistan'ın geride kalan 26 yılında yönetimin halkı yaraladığını dile getirdi.

-Güney Kürdistan'a bir referandum süreci var ve şu anda yoğun bir propaganda süreci var? Siz referandumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Referandumun Kürdistan Bölgesi'nin bağımsızlığı için yapıldığı iddia edilse de ben o görüşte değilim. Ben hala referandumun Kürt halkının kendi kaderini tayin etmesi için yapıldığına ikna olmuş değilim. Mesûd Barzani'nin de buna ikna olduğunu sanmıyorum. Burada referandum iç sorunlara karşı bir argüman olarak kullanıldığı daha yaygın bir kanaat.

-Bu kanaatın oluşmasının nedenleri nelerdir? Neden böyle bir kanaat var?

Bizim ülkemizde adaletsizlik, sistemsizlik, faili meçhuller ve particilik var. Bizim gördüklerimizi ABD, Avrupa ve Arap ülkeleri de görüyor. Burada eğer bağımsızlık isteniyorsa önce Goran'ın, YNK'nin büyük bölümünün, Yekgirtû'nun, Komela'nın veya hatta KDP'nin içinden bir kanadın 'gelin önce bu mevcut sorunlarımızı çözelim sonra bağımsızlık diye dünyanın karşısına çıkalım' demesi gerekiyor. Bizim önce iç sorunlarımızı halletmemiz gerekiyor.

-Güney Kürdistan halkı bağımsızlık mı istemiyor.

Unutmadan söylemeliyim bir de tartışmalı bölgeler meselesi var. Kerkük'te, Şengal, Saidîye, Xaneqîn, Qeretepe ve daha birçok bölgenin statü sorununu çözmemiz gerek. Sorunuza gelecek olursak, dünyayı ve komşu ülkeleri bu referandumun Irak merkezi hükümeti ile pazarlık yapmak için kullanılmadığına ve Kürt halkının gerçekten bağımsızlık istediğine ikna etmemiz gerekir. O zaman ciddiyetle ele alınır. Daha 1930'lı yıllarda Güney Kürdistan halkı bağımsızlık için dilekçe yazmıştı. Şimdi bu kadar yıldan ve yaşanmışlıktan sonra kalkıp da bağımsızlık referandumu gibi senaryolarla halkı kandırmak ayıptır. Bizim söylediğimiz budur. Yoksa bu halk özgürlüğü için raperîne kalktı, yüzbinlerce şehit verdi. Eğer daha iyi bir noktaya varacaksak halk niye istemesin? Ama gelinen aşamada bu yönetim o güveni vermiyor.

-Neden güven vermiyor?

Şimdi Barzani de Erdoğan ve Putin'in tarihi kendileriyle başlatma gibi eğilimlerinden esinlenerek Kürdistan tarihini kendisinde başlatmak istiyor. İyi de bizim 26 yıldır Güney'de bir iktidarımız var. Bu geçen 26 yılda ne yaptık? Gazeteci öldürdük, farklı sesleri kıstık, delileri bile öldürdük, insanları kırmızı ve sarı elbise giydi diye birbirlerini öldürdüler.

Referandumun bir araç olarak kullanıldığını mı düşünüyorsunuz?

Bugün yapılmak istenen referandum Kürdistan Bölgesi'ndeki hırsızlık, yolsuzluk, talan, petrol hırsızlığı ve sistemsizliği örtmek için kullanılan bir perdeden başka bir şey değil.

Seçimlerin yapılması gerekiyor. Ama bunlar karşımıza çıkmış 'devlet ilan edeceğiz, seçimleri sormayın' diyorlar. Evet demeyen cahş olur diyorlar. Hayır diyen hain olur demeye getiriyorlar. Oysaki hain işgalcilerin tanklarını Kürdistan'a getirendir, hain halkın maaşlarını ödemeyenlerdir, hain hırsızlık yapanlardır. Kendileri refah içinde yaşıyor ama halkın ekmeği yok, elektiriği yok. Biz ekmek yok diyoruz onlar pasta yiyin diyorlar. Bu kadar halktan uzaklaşmış bir yönetim var işte. Kendileri Serê Reş'te oturmuş ama halkın Kifrî'de, Kerkük'te nasıl yaşadığından haberleri yok.

-Peki ne yapmak gerekir?

Önce halk arasına ayrım koymamaları gerek. Hewlêr'e ne gözle bakılıyorsa Süleymaniye'ye, Kerkük'e diğer yerlere de o gözle bakılmalı. Koltuk sevdasında olmadıklarına halkı ikna etmeleri gerekir. Şimdi Dr. Yusif Mihemed'i kabul etmiyoruz diyorlar. Neden? Bizi ikna edin kabul edelim. Yani demek istediğim bu keyfiyetçiliğe son vermek gerek. Halkının kurdu olmazsan halk da seninle birlikte olur. 1991'den bu yana halkın kurdu olundu. Halkın kurdu olmaktan vazgeçmek gerek. Halkı bu kadar yaralarsan senin yanında olmaz. Bu kadar net.

-Size göre sağlıklı bir referandumun koşulları nasıl oluşur?

Eğer Barzani, Talabani, Cemil Bayık, o bu şu diğer parti ve örgütlerin sesini bir yaparsan zaten sonrası kendiliğinden gelir. Bunları birbirine yakınlaştıracak politika da ulusal birliktir. Bunun da bir şartı var. Kimse ben ağalığa beyliğe devam edeceğim demeyecek. Halk, kendisi için mücadele ettiğini gördüğü andan itibaren peşinden gelir. Nasıl ki ihanetin olmaması, hırsızlığın olmaması, talanın olmaması için bir kamuoyu gerekiyorsa, referandum için de başka şeyler için de bir kamuoyunun oluşturulması gerek. Bunu yapacak olan şey de partiler üstü bir yapının olmasıdır. O zaman her parti de yanlış yaptığında kendisini uyaracak bir yapının olduğunu bilerek dikkat eder.