GÖRÜNTÜLÜ

Gélo İsa: KDP ‘açlıkla terbiye‘ ve göçertme politikası uyguluyor

PDKS merkez komite üyesi Gélo İsa, KDP’nin Türkiye ile eş güdümlü olarak sınır kapılarını kapatıp Rojava halkını teslim almak istediğini ancak bunu başaramadığını belirtti.

Ajansımıza açıklamalarda bulunan PDKS merkez komite üyesi Gélo İsa, Rojava’da KDP destekli ENKS’nin artık Rojava halkıyla bir ilgisi kalmadığını belirtti. Gélo İsa, bölge halkını hedef alan saldırıların dış güçlerin çıkarlarına hizmet ettiğini, dış güçlere hizmet eden güçler içinde ENKS’nin de bulunduğu belirtti.

Suriye Ulusal Koalisyonu (SUK) çetelerinin de Suriye halklarının çıkarlarına hizmet etmediğini belirten Gélo İsa, Rojava-Kuzey Suriye’ye yönelik saldırılarının asıl amacının bölge halkının ortak yaşam isteğini ve birliğini perçinleyen Rojava-Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistem modelini zayıflatmaya yönelik olduğunu vurguladı.

Gélo İsa, bu güçlerin ilerleyen günlerde QSD’nin Minbic, Cerablus ve Bab bölgesinde olası ilerlerlemesinden kaynaklı olarak çelişki ve çatışma ortamı yaratılmak istendiğini, bu uygulamalar içerisinde bulunan bu güçlerin bölge halkı ve Kürt halkının meşru haklarının elde etmesini engellemek istediğini ifade etti.

İsa, çete gruplarının bölgede yüzyılların kardeşlik umutlarının hayat bulmasını ve Rojava-Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistemi’nin gelişmesini istemediğini, SUK çetelerinin özü itibariyle Arap milliyetçisi ve radikal dinci olduğunu, bu nedenle de bu kesimlerin Rojava-Kuzey Suriye halklarının haklarını tanıyamayacaklarını söyledi.

Kimi uluslararası ve bölgesel güçlerin bölgede çözüm modelinin geliştirilmesi ve halkın huzur esenlik içerisinde yaşamasını istemediğini bunların başında da Türk devletinin geldiğini belirten Gélo İsa, AKP/Erdoğan ‘ın kendisini Osmanlı’nın ‘yeni Sultanı’ olarak gördüğünü bu nedenle Suriye’de DAİŞ ve SUK çetelerine destek verdiği kaydetti.

ENKS üyelerinin Rojava halkıyla bir bağlatısı kalmadığını, Rojava dışında Türkiye ve Güney Kürdistan’da ya da Avrupa’da yaşadıklarını dile getiren Gélo İsa, Rojava-Kuzey Suriye’de yaşayan halkların iradesinin güçlü olduğunu ve bu iradenin başarısı için PDKS olarak üstlerine düşen görevi yerine getireceklerini söyledi.

ENKS Selahaddin Eyyubi ve Rojava Peşmergeleri adı altında Kürtlerin yaşadığı mahalle, köy, kasaba ve kentlere saldırıyor. Siz PDKS olarak bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

ENKS siyasi hiçbir gücü olmayan bir yapı. Rojava Peşmergeleri adlı grup ise esasen Barzani ve KDP’ye direkt olarak bağlı olan ve bütün perspektifleri Barzani ve KDP’den alan bir oluşum.

ENKS’nin ilk kuruluş amacına ters düşen yaklaşımlar içerisinde olduğu çok açık bir şekilde görülmektedir ki Rojava’yı ve Kürt halkı korumak gibi bir tavır içerisinde olmamıştır. Bu yönlü hiçbir plan ve proje ortaya koymamıştır ENKS.

Rojava’da amansız bir mücadele verilirken ENKS, İstanbul ve Riyad’da 5 yıldızlı otellerde konaklıyor ve sadece ve sadece açıklamalar ile yetiniyordu. ENKS amansız mücadelenin verildiği dönemlerde bununla da kalmayarak Kürt halkının Rojava devrimi ile birlikte elde ettiği tarihsel kazanımları karalamak ile yetiniyordu.

ENKS bu karalama kampanyalarını bırakarak Rojava devrimine yönelik saldırılara ortak olmuş ve Kürt katliamlarına imza atmaya başlamıştır. Örneğin ENKS’ye bağlı yapıların Suriye Ulusal Koalisyonu (SUK) ile hareket ederek Şex Meqsud mahallesinde Kürt halkına yönelik saldırılarda başrol oynamaya başlamıştır.

ENKS’nin de dahil olduğu SUK çetelerinin saldırıları sadece Şex Meqsud mahallesi ile de sınırlı değil tabi. ENKS’ye bağlı silahlı grup kendisini ‘ Selahaddin Eyyubi Torunları ‘ adlı altında birleşerek Efrin ve Ezaz hattında Kürt halkına ve diğer halklara saldırıyor ve katlediyor.

Barzani ve KDP’nin Rojava’ya yönelik uyguladığı bu politikalar yeni değil. Barzani ve KDP, Rojava devrimin başından bu yana bu tür insanlık dışı uygulamalara imza atıyor.

Bu aslında bilinçli bir politikanın ürünü olarak yapılıyor. Bu politikalar ile Rojava halkının iradesi kırılmak isteniyor. Hem de kendisini Kürt olarak tanımlayan bir lider ve partisi tarafından. Daha önce Türk devleti ile ortaklaşarak sınır hatlarına hendek kazdılar. Tıl Hasıl ve Tıl Eran gibi alanlarda DAİŞ ve SUK çetelerinin katliamlarını akladılar.

Bildiğiniz gibi Türk devleti Şubat ayında Kobané – Suruç arasında bulunan Mürşitpınar sınır kapısını geçişlere kapattı. Türk devletinin hemen akabinde Barzani ve KDP’si de Semelka sınır kapısını kapattı. Rojava’ya dönük bu ağır ambargoyu nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Sizin de bildiğiz ve takip ettiği gibi defalarca Barzani ve KDP Semelka sınır kapısını kapattı. Ancak hiçbir şekilde Rojava halkının iradesini kıramadılar, teslim alamadılar. Şubat ayında Türk devletinin Mürşitpınar sınır kapısını kapatmasının hemen ardından Barzani ve KDP’de Semelka sınır kapısını kapattı.

Rojava’da tesis edilen huzuru sınır kapılarını Sêmalka, Mürşitpınar sınır kapılarını kapatarak bölgeyi kıskaç altında tutatarak halkı açlıkla terbiye etmeye veya göç ettirmeye çalışarak irademizi kırmaya çalışmak istemektedirler. Var olan krizli süreci daha da derinleştirmek istemektedirler.

Devrim süreçlerinde insan açlığı, işkenceyi, zindanı ve ölümü de göze alabilir. Bizler bu zorluklara rağmen direnişçi yaşamımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Böylesi uygulamalara karşı asla boyun eymeyeceğiz. Bana göre gelinen aşamada Kürt halkının boyu eğme durumu kalmamıştır.

Direniş hep var olacaktır. Elbette açlık bir zorluktur fakat, düşman siyasetinin kazançlı olması en büyük acıdır. Hali hazırda sancılı geçen günlerimiz olabilir ancak Suriye’de yeni bir süreci başlatmak için haklarımızı korumak en önemlisidir. Halkımız yeni bir sistemle yani demokratik federal sistemin tüm bölgede pekiştirilmesiyle acılarını da unutacaktır.

Yani özetle Türk devleti, Barzani ve KDP’si bu politikalar ile bir kez daha Rojava devrimini boğmak ve tasfiye etmek istediklerini ortaya koydular. DAİŞ ve SUK çeteleri ile yapamadıklarını bir kez daha kendileri yapmak istiyor. Tüm Kürt halkı bunun bilincinde olmalı.

Eğer Barzani ve KDP bu söylenenlerin aksini iddia ediyorsa ilk olarak amasız bir şekilde Semelka sınır kapısını Rojava halkının hizmetine açmalıdır.

ABD ve Rusya’nın arasında Suriye konusunda anlaşma olduğu yönünde bilgiler yine Şehba bölgesine yönelik kirli planların güncellenerek devrye koyulduğu yönünde de bilgiler var. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz ?

Suriye halkları 2011’de özgürlük, adalet ve değişim sloganı ile barışçıl gösteriler ortaya koydu. Ancak mevcut rejimin bu barışçıl gösterilere karşı uyguladı şiddet, dış mücadeleleri açık hale getirdi ve bugün 6 yıldır devam eden bir iç savaş sonucu ortaya çıkardı.

Bölge üzerinde çıkar hesapları olan güçlerin başarısızlığı ve onlar adına vekaleten savaş yürüten grupların başarısızlığı sonucu ortaya çıkan yenişememe durumu tüm bu güçleri mevcut krize çözüm bulmaya itti.

Ancak bu güçlerin ajandasında Suriye’deki savaşın sonlanması için herhangi bir planı yok. Zaten planları olsa da bu Rojava ve Suriye halklarının çıkarları doğrultusunda olmayacak, kendi çıkarları doğrultusunda bir plan ve proje ortaya konulacaktır.

Suriye ve Halep özelinde ABD ve Rusya arasında varılan ateşkes anlaşması da yine bu kapsamda değerlendirilebilir.

Ayrıca ABD ve Rusya arasında varılan ateşkes anlaşmasına daha saatler kala Şex Meqsud mahallesine yönelik SUK ve ENKS çeteleri tarafından ağır saldırıların başlatıldığını, bu saldırılar sonucunda onlarca insanımızın katledildiğini, yüzlercesinin yaralandığını da unutmamak gerekir.

Son olarak halka ve ENKS’ye çağrınız nedir ?

Rojava-Kuzey Suriye ‘de yaşayan tüm halkların el ele vermesi Rojava-Kuzey Suriye Federasyonunu daha fazla sahiplenmesi gerekmektedir. Çünkü bölgemiz ve halklarımız üzerindeki saldırı ve tasfiye girişmleri var.

Bu saldırı ve tasfiye girişimleri özellikle de Rojava-Kuzey Suriye Federasyonu ilanı ardından yoğunlaştı. Herkes bunun bilinci ile hareket etmeli mevcut saldırı ve tasfiye girişimlerini boşa çıkarmamız gerekiyor.

Rojava devrimin kalıcılaşması için, özgür ve demokratik bir gelecek için tüm askeri ve sivil kurumlarda yer almalı ve halkımızın hizmetinde olmalıyız.

ENKS’nin kuruluş amacı ve o süreçte yaşanan tartışmalara uygun olarak hareket etmesini bekliyoruz. ENKS izlediği politik tavırlar nedeniyle genel bir özeleştiri vermesi, birilerinin kucağından çıkmasını kendi özüne dönerek halkının hizmetine girmesini istiyoruz.

...