Hukukçulardan yıkımın durdurulması için başvuru yapın çağrısı

Hukukçular, Cizre’de “riskli alan” adı altında ev ve işyerleri yıkılan bazı kişilerin Mardin Bölge İdare Mahkemesi’ne açtığı davada “yürütmeyi durdurma” kararı çıkması üzerine harekete geçti.

Hukukçular, Cizre’de “riskli alan” adı altında ev ve işyerleri yıkılan bazı kişilerin Mardin Bölge İdare Mahkemesi’ne açtığı davada “yürütmeyi durdurma” kararı çıkması üzerine harekete geçti. Hukukçular, emsal teşkil eden karara dikkat çekerek, yıkımın durdurulması için halkın başvuruda bulunmasını istedi. 

Şırnak’ın Cizre ilçesinde soykırım saldırılarının ardından, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan bir heyetinin hasar tespit incelemeleri sonucu 6 bin evin ağır hasarlı oldu ve yıkılması yönünde rapor etti. Raporun ardından "riskli alan" denilerek bütün evler için yıkım kararı verilmişti. Yıkım için valilik ve kaymakamlığa yapılan itirazlar reddedildi. Başvurusuna karşılık alamayan Abdulrazzak Tül ve Latife Tutuş, yıkım kararının iptali için Mardin Bölge İdare Mahkemesi'ne açtığı davada haklı bulundu. Avukat Hüseyin Tül'ün üstlendiği davada, yıkım için "yürütmeyi durdurma" kararı verildi. Riskli alanların yıkımına karşı ilk defa "yürütmeyi durdurma" kararı verilmesi üzerine hukukçular halka çağrıda bulunarak, dava açmalarını istedi. 

Çalışmalarını Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) ile birlikte yürüten avukat Hüseyin Tül, evlerin hukuka aykırı bir şekilde "Riskli alan" denilerek yıkıldığını hatırlattı. Yıkım çalışmalarının tamamen keyfi bir şekilde yapıldığını aktaran Tül, yıkımın iptal edilebilmesi için yurttaşların hukuk yollarını aramaya devam etmeleri gerektiğini söyledi. 

"Riskli alan" edilen yerlerde insanların neler yapması gerektiği konusunda bilgi veren Tül, şunları söyledi: "Ağır hasar raporu her ne kadar alınmış olsa da çoğu kez az hasarlı, hatta hasarlı olmayan evlere bile yıkım kararı gelmiş. Bu tür evlerin için özelikle bu tür davaların açılması şart. Emsal teşkil ettiğinden dolayı olumlu karar oluşturacaktır. Hatta ileriki aşamada iptal davasının önünü açacaktır. Mahkeme üzerinde bir baskı aracı oluşturulabilir. Yurttaşın tabi bu anlamda bireysel olarak başvurusunu yapıp, davasını da açabilir. İsterse avukat vasıtasıyla da dava açabilir." 

MHD avukatlarından İlyas Tarım da, kararın sadece "yürütmeyi durdurma" kararı olduğunu, yıkımı durdurma kararı olmadığının altını çizerek, Cizre’de "riskli alan" ilan edilen bölgelerde devam eden yıkımın durdurulması için halkın yürütmenin durdurulması yönünde bölge mahkemelerine başvuruda bulunması gerektiğini vurguladı. Yıkım kararlarının hukuksuz olduğuna dikkat çeken Tarım, "Yıkım kararı veren heyetlerde bulunan kişilerin tecrübeden yoksun oldukları, daha yeni ve genç mühendislerin olduğu heyetlerin içirişinde yer alması gereken öğretim görevlilerinin, bu heyetler içerisinde yer almadığını tespit ettik. Ve bununla birlikte heyetlerin rastgele bir rapor oluşturduğunu gözlemledik" diye konuştu.

"Riskli alan" kararına itiraz edilmesine rağmen gerçekleştirilen yıkımın hukuki sürecin beklenmediğine işaret eden Tarım, şöyle devam etti: "Mardin Bölge İdare Mahkemesi'ne dava açtık. Yıkım kararı alınan üç ev için yürütmeyi durdurma kararı aldık. Elbette bu açıdan insanların bir nebze olsun, evlerinin yıkılmaması bizler açısından sevindirici bir durum. Ancak bu sadece yürütmeyi durdurma kararı, yıkımı durdurma kararı değil." Tarım, Cizrelilerin yıkımın durdurulması için Bölge İdari Mahkemesi'ne başvuru da bulmaya devam etmesi yönünde çağrısını yineledi.