'Karadeniz Dağ Çocukları'ndan Mazlum Volkan...

17 yıllık dağ serüvenin yolcusu olan Mazlum Volkan (Yakup Tokay), 1980 yılının kışında Siirt’in Baykan ilçesinin Girtiga köyünde yurtsever bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir.

17 yıl omzunda silah, sırtında umut dolu çanta; kimi yerde dağ yamaçlarından, kimi yerde sarp kayalıklardan, derin vadilerin içinden, bazen de kent ve kentlerdeki karakol ışıklarının düştüğü ovalardaki patika yollardan geçen yolun yolcusu olarak özgürlüğe peşi sıra yürüdü. 

Dile kolay, 17 yıllık dağ yürüyüşü. Karı, yağmuru, çamuru ve yağmur damlaları, kar taneleri gibi mermi, bomba parçaları, kazan bombaları, roket mermilerinin sağanağı altında geçen bir yaşam. Her anı, her saniyesi, her salisesi kavga ile dolu geçen 17 yıllık bir gerilla yaşamı. Bu yaşam, 1999 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan şahsında başlatılan Uluslararası Komplo'nun ardından Kürt özgürlük saflarına katılan, 4 Mayıs 2011 yılında Kastamonu eyleminin tek tanığı Mazlum Volkan’ın yaşam hikâyesidir. Ateşin ve yıldızların bekçiliğini, özgürlüğün yoldaşlığını yaparak geçirdiği gerilla yaşamına, acı tatlı binlerce anıyı sığdırdı. Mücadele arkadaşlarının hayatında silinmeyecek izler bıraktı. Bu izlerin başında, tek başına Kastamonu’dan Dersim’e uzanan 90 günlük yaşam serüveni, iradesi ve mücadele azmi geliyordu. 

KÖYLERİ YAKILINCA ÖZGÜR DAĞLARA YÖNELİR

17 yıllık dağ serüvenin yolcusu olan Mazlum Volkan (Yakup Tokay), 1980 yılının kışında Siirt’in Baykan ilçesinin Girtiga köyünde yurtsever bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Mazlum Volkan'ın yaşamı, 1992 yılında Türk devletinin Kürdistan’ın köylerine yönelik başlattığı köy yakmalarla değişir. 1992 yılında Kürdistan’dan göç ettirilen birçok yurtsever aile gibi Türkiye metropollerinden İstanbul’a göç eder. İstanbul’da birçok yurtsever çevre ile ilişkilenir, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan şahsında Kürt halkının hedeflendiği Uluslararası Komplo’nun ardından yönünü Kürdistan dağlarına çevirir. 1999 yılının Ağustos ayında Kelareş’ten gerilla saflarına katılan Mazlum Volkan, temel eğitimi bu alanda gördükten sonra 2003 yılına kadar Kandil alanında gerilla mücadelesine aktif bir şekilde katılır. Ardından 17 yılının tamamını gerillacılığa adar; sırasıyla Kandil, Dersim, Koçgiri, Karadeniz, Metina alanlarında kalır. 

KASTAMONU EYLEMİ

Volkan, 2003 yılında Dersim alanına geçer. 2004'te ise Koçgiri alanına, belli bir süreden sonra tekrar Dersim alanına geçer. 2008'te de Karadeniz alanında gerillacılık yapmaya başlar. Karadeniz koşullarını bilmediklerinden dolayı kış üstlenmesi için Dersim alanına geri dönerler. 2009'da geri dönmemek üzere Karadeniz alanına geçerler. 2011 yılına kadar burada gerillacılık yapan Volkan, 4 Mayıs 2011 tarihinde Türkiye’nin o dönem Başbakan olan, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın konvoyuna yönelik gerçekleşen eylemde yer alır. Eylemde Erdoğan’ın aracına eskortluk yapan polis aracı hedeflenir. Gerçekleştirdikleri bu eylemi 2013 yılında ANF’ye verdiği bir mülakatta anlatan Mazlum Volkan, asıl amaçlarının Erdoğan’a siyasi ve askeri cevap vermek olduğunu belirterek, şunları söylemişti:

“Erdoğan’ın Kastamonu’da miting yapacağından haberimiz vardı. Bunun için Kastamonu’ya giden yolu keşfettik. 4 Mayıs gününün sabahı 5 kişilik gurubumuzla Kastamonu yolu üzerinde pusu attık. Hem koşulların uygun olmamasından hem de Tayyip Erdoğan’ın Kastamonu mitinginde savaş çığırtkanlığını bildiğimizden dolayı sabahın erken saatlerinde yoldan geçen askeri araçlara yönelik eylem gerçekleştirmek istemedik. Erdoğan’ın bu savaş çığırtkanlığına cevap olmak için mitingden dönerken eylem yapmak istedik. Bu amaçla yerimizi alarak konvoyun gelmesini bekledik. Siyasi soykırım operasyonlarından dolayı konvoyda bulunan polislere yönelik eylem gerçekleştirmeyi hedeflediğimizden dolayı eskortluk yapan polis aracını hedef aldık. Şoför ölürken araç da imha oldu. Amacımız siyasetçiler değildi. Tayyip Erdoğan’a siyasi ve askeri cevap vermekti.”

'HAYALET TİMLERİ!'

HPG Basın İrtibat Merkezi'nin (HPG BİM) çıkardığı “Karadeniz Dağ Çocuklarının İzleri” kitabını kaleme alan Şiyar Dersim ise, kitabında Kastamonu eylemine ve Karadeniz gerillacılığına ilişkin şunlara yer verir: 

"Kastamonu’da da o hayalet timleri yeniden belirmişti. Bu sefer, daha batıda ortaya çıkmışlardı. Daha öncesinde Orta ve Doğu Karadeniz’de eylemler yapan bu hayalet timleri artık Batı Karadeniz’e ulaşmış ve üstelik Başbakan’ın yakınına kadar gelmişlerdi. Hayalet gibi en umulmadık anda belirip, sarsıcı eylemler yapan ve bir anda nereye kaybolduğu belli olmayan bu gerillalara karşı tedbir almak, darbelemek için devletin güvenlik ve istihbarat birimlerinin yoğun bir hareketliliği olmuştu. Her yerden profesyonel birimleri ve ekipleri hazırlayıp onların bulunduğu alanda faaliyete sokmuşlardı. Artık Karadeniz’in her yerinde hayalet gibi hareket eden gerillaların izlerini arıyorlardı.” 

90 GÜNLÜK SERÜVEN

4 Mayıs 2011 tarihinde Kastamonu eyleminin tek tanığı olan Mazlum Volkan, Erdoğan’ın mitingine yönelik gerçekleşen bu eylemden sonra yaşanan çatışma sonrası birlikte hareket ettiği gerilla grubundan kopar. Tek başına 90 günlük Dersim’e uzanan yol serüveni başlar. 90 günün her gününü büyük zorluklarla geçiren Mazlum Volkan için Şiyar Dersim, Karadeniz Dağ Çocuklarının İzleri kitabında şu satırlara yer verir: “Her dokunuşta titreyen bir ağaç gibiydi. Şiddetli rüzgârlara direnen ve devrilmemek için toprağına sımsıkı sarılan yalnız ağaçlar gibi, hasretle, acılarla ve zorluklarla yüklü bir yolculuğa dayanmıştı. Gözyaşlarından, yolculuklarda biriken alın terinden beslenen toprak ağacın kılcal damarlarına kadar gözyaşlarını ve alın terini ulaştırmıştı. Kana kana toprağından beslenmiş, onun kollarına kendini bırakmıştı.”

'FEDAKARLIKLARLA DOLU BİR PRATİK...'

Kastamonu eyleminden sonra gerillanın 2013 yılındaki geri çekilme sürecinde Medya Savunma Alanları'na dönen Volkan, AKP hükümetinin Kürt halkına karşı topyekûn saldırılarına cevap olmak için 2015 yılında tekrardan Dersim'e doğru yol alır. 4 yıl sonra tekrardan Karadeniz yollarına düşen Mazlum Volkan, yıllar sonra buluştuğu bu coğrafyada birçok eylemde aktif rol oynar. Türk devletine ağır kayıplar verdirir. Anı anına eylemle geçen gerillacılıkta 30 Eylül 2016 günü Ordu’da Türk ordusu ile yoğun bir çatışmaya girer. Yaşanan bu çatışmada Karadeniz’in amansız gerillası yaşamını yitirir. Halk Savunma Merkez Karargâh Komutanlığı, ardından şu mesajı yayımlar: "Direniş geleneğini Mazlum Doğan’ın ruhundan alan, pes etmeyen ve eşsiz bir mücadele yürüyüşünü ortaya çıkaran Mazlum yoldaş, Dersim ve Karadeniz’de zorluklarla örülmüş bir gerilla pratiğini düşmana karşı üstün başarı çizgisinde militanca göstermiştir. Fedakarlıklarla dolu amansız bir mücadele pratiğine kendini adamıştı."

...