KCK Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komitesi, AKP/Saray'ın Kürt halkının belediyelerini hedef almasına ilişkin açıklama yaptı.

Yazılı açıklamada, "AKP faşizmi Kürdistan'da halkın öz yönetim ilanlarına cevap olarak, savaş politikalarını devreye koymakta, katliam ve soykırım uygulamaları ile Kürt halkını sindirerek, mücadelesinden alıkoymanın hesaplarını yapmaktadır. Kürdistan coğrafyasını tarihi ve kültürel değerleriyle birlikte yok etmeyi, sömürgeci uygulamalarının hayat bulmasını hedeflemektedir" denildi.

'HALKIMIZ KURUMLARINI SÖMÜRGECİLERE BIRAKMAYACAK'

Açıklamanın devamında şu ifadelere de yer verildi:

"Türkiye’de; Kürdistan şehirlerini tarihi, kültürü ile birlikte yok eden, insanları diri diri yakan ve sömürgeci politikalarını kabul etmeyen, buna karşı direnin herkesi cezalandıran, kurumsallaşmış faşizm uygulamaları ile halklarımız karşı karşıyadır. Milletvekillerin dokunulmazlıklarını kaldıran, askere-tecavüzcü, katliam çetelerine dokunulmazlık sağlayan başka bir hükümet örneği görülmemiştir. AKP-Erdoğan, seçimle görev başına gelen belediye yönetimlerini, boyun eğmediği için, tutuklamak, görevden almak, baskı yaparak sindirmek ve darbe ile belediyelere el koymak istemektedir. 
Her platformda demagoji yaparak %52 ile seçildiğini, halkın iradesini esas aldığını söyleyen Erdoğan, %80’ler, 90’larla seçilmiş, Kürt halkının örgütlü iradesini temsil eden milletvekillerini ve belediye eşbaşkanlarını yok hükmünde saymaktadır. Kendi iktidarı için anayasayı ihlal eden sömürgeci zihniyet Kürt halkının meşru mücadelesi söz konusu olduğunda hukuku kendi faşizan politikalarının gerekçesi yapmaktadır. Tüm bu uygulamalar gösteriyor ki, Türkiye’de halkın iradesine karşı bir darbe dönemi yaşanmaktadır. 
Kürt halkı, kırk yıllık mücadele deneyimi ve örgütlü halk iradesi sonucu AKP faşizmine yenilmedi, Erdoğan diktatörüne teslim olmadı. Halkımız bugün de kendi kurumlarını sömürgeci rant çetelerine bırakmayacak, sahip çıkacaktır. Bu teslim alma ve soykırım politikalarına geçmişte nasıl ki boyun eğmemişse bugün de örgütlü halk duruşuyla ve büyük bir özgürlük bilinciyle saldırılara karşı koyacak, değerleri, iradesine ve belediyelerine sahip çıkacaktır. Halkımız, toplumun üzerinde egemenlik kuran iktidara dayalı meşru olmayan, yabancı ve sömürgeci yönetimlere izin verilmemelidir. Demokratik ulus perspektifine dayalı özyönetim sistemini örgütleme ve inşa etmeye daha aktif katılmalı, halkın kurumları haline gelen Demokratik Komünal belediyelere sahip çıkmalıdır. 

'BÜYÜK DİRENİŞ VE BİLİNÇ GEREKİYOR'

AKP’nin soykırım ve sömürgeci uygulamalarına, ekolojik yaşam, tarih ve kültür bilinciyle karşı durmak insanca yaşamak isteyen herkesin görevidir. Öz yönetime dayalı özgür yaşam büyük bir direniş, eylem, bilinç ve örgütlülük gerektirmektedir. Bunun için Kürt halkı ve tüm demokrasi güçlerinin dayanışma içinde ve ortak mücadele hattını oluşturması hayati önemdedir. Ve faşizme karşı en ileri düzeyde örgütlemenin tam zamanıdır."

'SONUÇ ALANA KADAR MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM'

KCK Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komitesi, halka ve demokrasi güçlerine ise şöyle seslendi: "Başta değerli Kürdistan halkı olmak üzere, tüm halklarımızı ve demokrasi güçlerini, 'irademe ve belediyeme dokunma' diyerek AKP faşizmine son verinceye dek tüm kentlerde, kasabalarda, köylerde demokratik kurtuluş ve özgür yaşam ruhuyla direnişi geliştirmeye ve sonuç alıncaya kadar mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz."