KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Kızıldere direnişinin yıl dönümü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.  KCK, “Niksar Kızıldere direnişinin 44. Yıldönümü vesilesiyle Mahir Çayan ve 9 arkadaşının şahadetleri önünde saygıyla eğiliyor, onların demokratik Türkiye ve özgür Kürdistan özlemini mutlaka gerçekleştireceğimiz sözünü bir daha veriyoruz” dedi.

Kızıldere şehitlerinin özgürlük mücadelesinin en temel moral değerlerinden olduğunu ifade eden KCK, “Onların özgürlükçü, demokratik militanlık ve fedailik çizgisi özgürlük mücadelemizde yaşatılmaktadır. Önder Apo, Kızıldere şehitlerine ilk sahip çıkan ve onların devrimci mücadelesini pratikleştiren ilk devrimcidir. Kızıldere şehitlerine sıkıyönetim koşullarında ilk eylemle sahip çıkan Önder Apo olmuştur. Kızıldere Direnişine sahip çıkan okul boykotu nedeniyle 7 ay kaldığı cezaevinden çıktıktan sonra hemen Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Ankara’da gençliği örgütlemede öncülük yapmıştır. Düşünce ve tutumuyla bu devrimcilerin çizgisini sürdüreceğini ortaya koymuştur” diye belirtti.

KCK açıklamasında “Önder Apo yaşamı ve mücadelesi boyunca Mahirlerin, Denizlerin ve İbrahimlerin özlemini gerçekleştirmek için çalışmıştır. Onların mücadele çizgisini yaşatmak için her saniyesi nefes nefese yürütülen bir mücadele içinde olmuştur. Bu yiğit devrimcilerin devlete ve sisteme karşı devrimci duruşlarının sönmemesi için Kürdistan devrimiyle Türkiye demokratik devrimini ortaklaştırma çabasını kesintisiz sürdürmüştür. Mahirlerin, Denizlerin ve İbrahimlerin özlemini Kürdistan devriminde somutlaştırmak isteyen Haki Karer ve Kemal Pir’in yoldaşı olarak Türkiye'deki devrimci mücadelenin gelişmesi için her türlü desteği vermiştir. PKK öncülüğündeki Kürdistan Özgürlük Hareketi bu çizgisini bugüne kadar sürdürmüştür. En son oluşturulan Halkların Birleşik Devrimci Hareketi de Kızıldere şehitlerinin anısına bağlılığın gereği gerçekleştirilmiştir” denildi.

KCK, devamla şu hususlara dikkat çekti:

“Bugün Türkiye'de 12 Mart faşizminden daha faşist, daha zalim bir iktidar bulunmaktadır. AKP iktidarı, Türkiye'deki tüm devrimci demokratik dinamikleri ezme saldırısı yürütmektedir. Mahirlerin, Denizlerin, İbrahimlerin yarattığı devrimci demokratik birikimin kökünü kazımak istemektedir. 12 Mart ve 12 Eylül saldırılarını tamamlayıp oligarşik faşist iktidarlarının önünde hiçbir demokratik gücün kalmamasını hedeflemektedir.

Böyle bir iktidar karşısında Türkiye'nin ve Kürdistan'ın tüm demokratik ve devrimci güçlerine düşen görev, Kızıldere devrimcilerinin yarattığı mücadele birliğini bugün gerçekleştirmektir. Hem Halkların Birleşik Devrimci Hareketini daha da büyütüp geliştirmek, hem de geniş bir demokrasi hareketi oluşturarak AKP faşizmini yenilgiye uğratmak görevi önümüzde durmaktadır. AKP faşizmini yenilgiye uğratmadan Türkiye halklarının özgür ve demokratik geleceğinin önü açılamaz. Kızıldere şehitlerinin anısı tüm devrimci demokrasi güçlerine böyle bir mücadele çağrısı olmaktadır.

Mahirlerin, Denizlerin, İbrahimlerin, Kemallerin ve Hakilerin çizgisinde 1970’li yılların devrimci ruhu yaratıldığında AKP iktidarının ayakta kalması mümkün değildir. Şu anda tam da Mahirlerin, Denizlerin, İbrahimlerin, Hakilerin, Kemallerin devrimci ruhunun ortaya konulması zamanıdır. AKP'nin yarattığı Türkiye ve Kürdistan gerçeğinde böyle bir devrimci demokratik mücadeleyi geliştirme imkanları fazlasıyla ortaya çıkmış ortaya çıkmıştır. Eğer onlara bağlılık doğru anlaşılır ve pratikleştirilirse, bu coğrafyada devrimci demokratik mücadelenin gelişme zemini ve dinamikleri bulunmaktadır.

AKP iktidarı demokratik Müslümanlar dahil tüm halkımız üzerinde faşist otoriter, zalim bir iktidar haline gelmiştir. Bu temelde geniş bir demokrasi cephesi kurulduğunda AKP faşist iktidarına karşı zafer kesinleştirilmiş olacaktır. Bu temelde tüm demokrasi güçlerini, güçlerini birleştirmeye ve AKP iktidarına karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.”