Kerkük’ten Rakka’ya halkların özgürlüğü için yolculuk

Üç yıl YNK peşmergeliği de yapan Şaklavan Kerkuki “YPG savaşçılığını yaparken daha fark ettim ki yoldaşlık bütün savaşçıları bir birine bağlayan en önemli duygu.” diyor.

Şaklavan Kerkuki 1986 Güney Kürdistan’ın Kerkük kenti doğumlu. Biri kız olmak üzere dört kardeşler. Aile aslen Rojhilat Kürdistan’ından. Orada yaşadıkları bir kan davası sonucu Güney Kürdistan’a göç etmek zorunda kalmışlar. Ailesinin Kürtlük özelliklerini yoğun yaşadığını belirten Kerkuki bundan dolayı da yurtseverlik duygularının güçlü olduğuna özellikle vurgu yapıyor.

Kerkük’te elektrik-elektronik bölümü okumuş ve bitirmeden YNK peşmergeliğine başlamış. 2011’den 2014 yılına kadar da peşmergelik yapmış. Peşmerge savaşçılığına da gönüllü olarak girdiğini belirten Kerkuki sebebini ise şöyle anlatıyor: “Güney Kürdistan üzerine olan saldırıları kabul edemiyordum. Peşmerge olarak Kürdistan için bir şeyler yapacağımı düşünmüştüm.”

Orada bu düşüncelerine bir çıkış olamayacağını görünce YPG saflarına katılmaya karar veriyor Kerkuki. Peşmergelikten ayrılır ayrılmaz on beş gün ailesinin yanında kaldıktan sonra Rojava Kürdistan’ına doğru yola çıkıyor. 2014 yılının Nisan ayında Rojava’ya geçiş yapıyor. Rojava’da önce Cizîr Kantonu bölgesinde DAİŞ çetelerine karşı verilen hamlelere, Tıl Hemis ve Cezaa hamlelerine, daha sonra ise Sêrêkanîyê’de operasyonlara katılıyor.

Tüm bu hamle ve operasyonlarda ise Rojava’nın iki kantonunun birleşmesi isteğini içinde her gün büyütüyor. Kerküki’nin bu istekle Komutan Rubar Qamişlo hamlesinde yerini alıyor, Til Ebyad’ın (Girê Spi) özgürleştirilmesinde bulunuyor. İki kantonun birleşmesinden sonra Kobanê kantonuna bağlı alanlarda yürütülen hamlelere, Sirin kasabasının DAİŞ çetelerinden temizlenmesi hamlesinde yerini alıyor. Şimdi yaklaşık on aydır Şehit Jiyanda taburunda görev yapıyor. Bu taburla beraber şimdi Rakka operasyonunda yerini alarak Rakka’da yaşayan halkların özgürleşmesi için en ön saflarda savaş cephesinde yer alıyor.

YNK peşmergesi olarak Maxmur ve Dakok’da savaş alanında yer alan Kerkuki geçmiş zamanın muhasebesini her zaman kafasında yaptığını ve şimdi daha mutlu olduğunun altını her konuşmasından sonra önemle vurguluyor. Gönüllü savaşçılıkla zorunlu savaşçılığın ne kadar bir birinden ayrı dünyalar olduğunun altını çiziyor.

Savaş ve özgürlük kavramlarına şimdi daha da anlam verdiğini, bunların da en önemli kaynağının insan ilişkileri ve yoldaşlıktan güç alarak yapıldığını söylüyor. Peşmerge savaşçılığı ve YPG savaşçılığını kendisi şöyle dile getiriyor: “Peşmerge savaşçılığıyla YPG savaşçılığı arasındaki en önemli farklar içerisinde taşıdığı genel insanlık sevgisi ve yoldaşına bağlılık. YPG savaşçılığı insana gurur ve onur veriyor. İnsanlık sevgisini insanlık için savaşma sevgisini daha da kuvvetlendiriyor. YNK peşmergesi olarak Maxmur ve Dakok’da da savaştım. YPG savaşçılığını yaparken daha fark ettim ki yoldaşlık bütün savaşçıları bir birine bağlayan en önemli duygu. Yaralı veya şehit bir yoldaşını kurtarmak için gözünü kırpmadan düşmanın üzerine gidiyorsun ama peşmergeyken orada yaralı ve şehitleri kurtarma diye bir şey yoktu. YPG savaşçılığının kazandırmasının en önemli nedeni bu yoldaşlık sevgisi ve bağlılığı bu da insanların daha kararlı savaşmasına neden oluyor. Beni şu an YPG saflarında tutan savaştıran en önemli güç de bu arkadaşlık yoldaşlık sevgisi.”

Rojhilat Kürdistanı’nda başlayan hayat şimdi Rakka yollarında daha önemli adımlarla yol alıyor. Kürdistani duygularla başlayan insan sevgisi şimdi daha çoğalmış ve kapsar hale gelmiş. Rakka’yı özgürleştirme hamlesinde yer almasını da böyle açıklıyor Şaklavan Kerkuki. Rakka’da yaşayan zulüm gören Arap, Kürt, Türkmen, Ermeni, Süryani halklarının acısını YPG savaşçılığında aldığı insan sevgisiyle daha fazla hisseder olduğu için Rakka operasyonunda bulunmaktan mutlu olduğunu özellikle belirtiyor.

Rakka operasyonunun ön saflarında ne kadar da Rakka’nın çocukları yer alsa da Kerkuki de onlar kadar heyecanlı. Rakka’nın çocuklarının tekrar kendi topraklarına özgür bir şekilde kavuşma istemi onda da bir o kadar yaşanıyor. Konuşmasını bitirdiğinde sorduğumuz ‘başka bir ekleyeceğin bir söyleyeceğin var mı?’ sorusuna verdiği cevap içten gelen bir sesle ‘tüm yoldaşlarıma başarılar diliyorum’ oldu. 

...