Maraş'ta Alevi topluluğunun yoğun olarak yaşadığı Terolar bölgesine AKP tarafından demografik yapıyı değiştirmek, Alevilere göç ve soykırımı dayatma amacıyla AFAD eliyle yapılmak istenen ve çetelerin yerleştirileceği kampa karşı başlatılan direniş 34'üncü gününde devam ederken direnişte olan Aleviler, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) eşbaşkanları ve beraberindeki heyet tarafından ziyaret edildi. DTK Eşbaşkanları Hatip Dicle ve Leyla Güven tarafından gerçekleştirilen ziyarette KJA üyeleri, HDP-DBP Antep eşbaşkanları ve yöneticileri, Maraş Yaşam Platformu üyeleri de yer aldı. Direnişin sürdüğü Sivricehöyük Mahallesi'ne (Aşağı Terolar) gelen DTK heyeti ve beraberindekiler, direnişçiler tarafından zılgıt ve sloganlar ile karşılandı. Aşağı Terolar Cemevi'nin önünde açılan çadırda direnişçilere hitap eden DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, direnenlere Amed'ten selam getirdiğini söyledi. 

'AKP'NİN KÜRT HALKINA KARŞI KAPSAMLI BİR SALDIRISI VAR'

Direnişçilere destek vermek adına Terolar'da bulunduklarını dile getiren Dicle, AKP'nin son aylarda ortaya çıkan faşizan yüzü ile birlikte tüm Türkiye'de olduğu gibi Maraş'ta da AKP'nin faşizan politikalarının dizginlerinden boşalmış halka yönelik saldırı kampanyasının devam ettiğinin altını çizdi. AKP tarafından bir bütünen Kürt halkına karşı kapsamlı bir saldırının olduğunu vurgulayan Dicle, "Biz tarihimizden çok iyi biliyoruz. Şeys Saidlerden, Seyid Rızalardan, Ağrı isyanlarından biliyoruz ki, bu halk Türk halkıyla eşitlik ve kardeşlik temelinde hakları uğruna mücadele ettiğinde devlet tarafından saldırıya uğruyor. Özellikle Kürt Alevi halkımızın yaşadığı bölgeler başta Dersim olmak üzere devlet tarafından 1925 Şark Islahat planından bu yana özel bir uygulamaya tabi tutuldu. Bu plan gereği bu bölgelerin zaman içerisinde insansızlaştırılması ve bölgenin demografisiyle oynanarak buraların kendilerinin biçimlendirdiği gibi tek tipçi ırkçı anlayışa göre biçimlendirmeye çalıştırlar. Ama bu güne kadar halklarımızı direnişi ile bu planlar boşa çıkarıldı" dedi.

'ZAMANA YAYILMIŞ ETNİK TEMİZLİK HAREKETİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ'

Diz çöktürmeye ve biat ettirmeye dönük yapılan saldırı anlayışına Kürtlerin hiçbir zaman boyun eğmediğini ifade eden Dicle, Terolar'da bir ayı aşkın süredir devam eden direnişin bunun en bariz örneği olduğunu söyledi. Dicle, Alevilerin yaşadığı coğrafyada yapılmak istenen kampın adeta Alevilerin ve yaşam alanlarındaki coğrafyalarında ekolojik dengenin kalbine hançer gibi saplanacağını vurguladı. "Sadece bağrımıza bir hançer saplamıyorlar, coğrafyamızı, ekolojimizi yeşilliğimizi de yok ediyorlar" diyen Dicle şöyle devam etti: "Biz bunların sebebini çok iyi biliyoruz. Başta devlet güçleri olmak üzere insanların bu toprakları boşaltmak için nasıl komplo teorilerini devreye koyduğunu çok iyi biliyoruz. Zamana yayılmış etnik temizlik hareketi ile karşı karşıyayız. Suriye'deki savaşın asıl kışkırtanlardan birisi AKP hükümeti ve onun yönetimindeki devlet organları olduğu tüm dünya tarafından bilinen bir gerçekliktir. Bunların DAİŞ, El-Nusra gibi barbar terör çeteler ile nasıl bir ittifak yaptığı bugün dünyanın da gözü önünde yaşanan bir olaydır. Bu nedenle halkımızın buradaki duyarlılığını herkesin anlaması gerekiyor. Biliniyor ki, burada kurulan bir kamp buraların tümüyle boşaltılması yolunda belki ilk sinsi adımdır. Bir de bunu insanı bir maske altında saklamaya çalışıyorlar."

'IRKÇILAR TOPRAKLARIMIZDA AT KOŞTURAMAYACAK'

Ezilenler ve sömürülenler bütün halklar olarak hiçbir halka düşman olamayacaklarını dile getiren Dicle, "Suriye'den gelen halk o anlamda tepkimizi çekemez. Ama buradaki sinsi plan Dersim ve 78 Maraş Katliamı'na bakıldığında çok iyi niyetli insani bir çabanın ürünü olarak gerçekleştirilmeyeceğini, bilakis o baştan beri köyleri boşaltan, bölgelerin nüfusunu değiştirmeye yönelik güdülmüş bir çabanın parçası olduğu anlaşılıyor. Bu nedenle direniş var. Bu nedenle bu direnişi selamlıyoruz ve diyoruz ki, başaramayacaklar. DAİŞ çetelerinin gelip bizi bu topraklarda bizleri sökemeyeceklerini kamplarını kursalar dahi binlerce yıldır kök saldığımız bu topraklardan bizleri sökemeyeceği gerçeğini onlara kavratacağız. Alevi toplumun direnişi ile biz bu oyunu bozacağız, bozmak zorundayız. Aksi takdirde dedelerimizin, nenelerimizin kemikleri bile bizden hesap soracakları. Bu nedenle tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Bizler ezilenler birlik ve beraberliğimiz sürdükçe bizler bu tür sinsi planları boşa çıkartacağız. Irkçıların kafalarında sinsi projeler olduğu ve istedikleri gibi at oynattıkları bir meydan olmaktan çıkartacağız" şeklinde konuştu. 

'TOPRAKLARIMIZI ASLA TERK ETMEYECEĞİZ'

Dicle'nin ardından konuşan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven de, kadınların öncülük ettiği direnişi selamlayarak, Mezopotamya coğrafyasında geçmişte bu yandan egemenlerin hep kirli oyunların oynadığını dile getirdi ve bu konseptin AKP eliyle yapılmak istenildiğine dikkat çekti. Güven, topraklarını asla terketmeyeceklerini belirterek, inadında burada kalmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Burada yapılacak bir kampın Kürdistan'da yapılan katliamlardan ve 78 Maraş Katliamı'ndan farksız olmadığını dile getiren Güven, "Sur'da, Cizre'de, Nisêbîn'de, Silopi'de nasıl direndiysek; Terolar'da da direnmeye devam edeceğiz. Sizler yalnız değilsiniz. Sizin sesiniz dünyanın her yanına ulaştı. Özgür basın ile tüm sesinizi duyurdunuz. Herkesin yüreği burada atıyor. Bu güne kadar ne elde ettiysek bedel ödeyerek elde ettik. Eğer tekrar bedel ödemek gerekirse tekrar bedeli ödemeye hazırız. AKP'nin DAİŞ zihniyetinden farklı olmadığını iyi biliyoruz. DAİŞ Ortadoğu'da nasıl bir sistem kurmaya çalışıyorsa AKP'de aynı sistemi kurmaya çalışıyor. Meclis başkanı bizzat kendi ağzıyla itiraf etti. Bunu onlara yaptırmayacağız. AKP düştü düşecek" dedi.