YENİLENDİ

Medeni Yıldırım’ın katil zanlısı berat etti

Licê’deki kalekol protestosunda askerler tarafından katledilen Medeni Yıldırım davasının tek sanığı olan er Adem Çiftçi hakkında beraat kararı verdi. Yıldırım'ın Annesi Fahriye Yıldırım, “ Kör olmuş vicdanlar için ne diyeceğim” dedi.

Amed’in Lice ilçesine bağlı Hêzan köyünde, 28 Haziran 2013 tarihinde düzenlenen kalekol protestosunda karakoldan açılan ateşle öldürülen 18 yaşındaki Medeni Yıldırım ile ilgili davanın 6’ıncı duruşması Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Hakkında “haksız tahrik altında olası kastla öldürme” suçundan 18 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan ve tutuksuz yargılanan er Adem Çiftçi duruşmaya, Kocaeli'den Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Yıldırım’ın annesi Fahriye Yıldırım'ın müşteki olarak katıldıği yakınları, HDP Amed Milletvekili Ziya Pir izleyici olarak katılırken avukatlar da hazır bulundu. Yapılan yoklamanın ardından, duruşma savcısı önceki duruşmada verdiği mütaalasını tekrarladı. 

‘BENİM ÇİĞERİM 4 SENE YANMIŞ DOĞRUYU SÖYLESİN’

 

İlk olarak konuşan anne Fahriye Yıldırım, "Her şey zaten kayıtlıdır. Adalet hiç bir zaman çözemiyor. 2 sene davanın açılmasını bekledik. Haklı haksız haksız haklı oluyor. Ben bugün oğlumun kanlı atletini getirecektim babamın hatırı için getirmedim. Her şey meydandadır. Suçlu Âdem Çirtçi'nin kendisidir. Komutan emir veriyor herkes havaya sıkarken kendisi vatandaşlara sıkıyor. Adem Çiftçi suçludur. Kendisi Kürtür, bende Kürdüm ancak ne gelirse onlardan geliyor. Benim çiğerim 4 sene yanmış doğru söylesin sabırla onu dinliyorum. Millet zarar görmesin diye ben sessiz kalıyorum. Cezalandırılmasını talep ediyorum" dedi.

 

‘OLAYIN ÜZERİ ÖRTBAS EDİLMEK İSTENİYOR’

 

Avukat Mehmet Emir Aktar davanın esasına ilişkin yaptığı savunmasında, “Olay yerinde yapılan incelemelerde olayda 27 silahın kullandığı ve bu silahların destek amaçlı olarak karakola gelen jandarmalara ait olduğu tespit edilmiştir. 4 şarjör değiştirecek kadar ateş edilmiştir. Sanık başından beri çelişkili ve tutarsız beyanlarda bulunmuştur. Mahkeme huzurunda alınan ifadesinde komutanın emriyle tetiğe bastım demiş daha sonra da tetiğe basmadığını söylüyor. Daha sonra komutanın emrine uyduğunu emre uyduğundan dolayı mı suçlu olduğunu ifade etmiştir. 1 kişinin öldüğü, 10 kişinin ağır yaralandığı bir olay sonrası 27 silahın kullanılan olayda Lice savcılığı tek bir kişi hakkında dava açmıştır. Bu da savcılığın soruşturmanın üzerini örtme ve örtpas edilmek istendiğini gösteriyor. Kamera görüntülerinde Medeni Yıldırım’ın protestocu grubun içerisinde olduğu ancak elinde herhangi bir madde bulunmadığı, grubun dışında durduğu görülmektedir. Sanığın cezalandırılmasını ve tutuklanmasını talep ediyoruz. Tanıkların anlatımları ve sanık beyanları dikkate alınarak karakol komutanı ve rütbeliler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz” diye kaydetti.

 

‘ATEŞ EDENLERİN CEZALANDIRILMASINI TALEP EDİYORUZ’

 

 Avukat Reyhan Yalçındağ ise, “ Biz sanık ve ateş edenlerin cezalandırılmasını talep ediyoruz. Olayın tanık beyanları, sanık beyanına rağmen olayın havaya ateş açmak sureti ile gerçekleştiği ön kabulü ile hareket edilmiştir.  Sanık defalarca kez komutanın emriyle vatandaşlara ateş edildiğini ifade etmiştir. Komutanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talebinde bulunmuştuk ama her seferinde talebimiz reddedildi. Fail güvenlik görevlisi ise soruşturma savcılığın tozlu raflarında bekletilecektir. 30 yıldır coğrafyamızda bunlar yaşanmaktadır.  Israrla komutanlar tanık olarak dinlenip korunmaktadır. Coğrafyamızda insanlık dışı uygulamalarda yapan ve korunan güvenlik görevlileri bu dosyada da korunuyor. Coğrafyamızda yaşam hakkını fütürsuzca ihlal eden güvenlik görevlileri hakkında adil bir yargılama bekliyoruz.  Etkili bir soruşturma yürütülmesi gerekmektedir.  Mütalaayı asla kabul etmiyoruz. Bu mahkemeden adalet bekliyoruz” diye vurguladı.

Sanık er Adem Çiftçi ise, “Ailenin gönlü rahat olsun. Medeni’yi ben vurmadım. Ben ateş etsiydim açık açık söylerdim. Vicdanım rahattır. Beratimi talep ediyorum” dedi.

 

MAHKEME: ETKİLİ SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMEDİ

 

Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkemeye, Sanık er Âdem Çiftçi’nin “olası kastla adam öldürme” suçunu işlediği yönünde deli olmadığını savunarak, gerekçe olarak da “Olay yeri inceleme tutanakları, sanık savunması, mevcut delil durumu itabariyle olay yerinde ele geçirilen boş kovan ve olay esnasında kullanılan silah sayısı, olayın özelliği CMK 225/1 hükmü uyarınca mahkeme görevinin kapsamının iddianamede unsurları gösterilen fiil ve faile ilişkin olduğu hususu, berlikte nazara alınarak, kalekol yapımı protesto için gelen kalabalığın içerisinde bulunan maktülün, sanık Adem Çiftçi’nin başında olduğu bixi  tabir edilen silahtan çıkan mermi ile vurulduğunun sabit olmadığı, bu itibarla atılı suçu sağının işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine”  hükmünü verdi. Ayrıca mahkeme,  olay ilgili raporlar, görüntüler, tanık  ve mağdur anlatımları, suç delilleri dikkate alındığında olayla ilgili “etkin bir soruşturma yapılmadığını”  tespitinde bulunan mahkeme,  “gerçek fail yada faillerinin ortaya çıkarılması amacıyla Cumhuriyet Başsbavcılığına suç duyurusunda bulunmasına” karar verdi.

Karara tepki gösteren Yıldırımın Annesi Fahriye Yıldırım, “Kör olmuş vicdanlar için ne diyeceğim. Ne savcı, ne hakim var. Hepsi boş adalet kalmamış. Sonuna kadar bu davanın takipçisi olacağım" dedi.

 

DAVANIN GEÇMİŞİ
 

Yıldırım’ın yaşamını yitirdiği ve 10 kişinin yaralandığı olay sonrasında bölgede yapılan incelemede askerlerin silahından çıkan 317 adet boş mermi kovanı bulunmuştu. Olayla ilgili soruşturma yürüten Lice Cumhuriyet Savcılığı, dosyayı “görevsizlik” kararıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Gizlilik kararı konulan soruşturmanın iddianamesi Medeni Yıldırım ölümünün 2. yılında hazırlandı. İddianamede, olayın tek şüphelisi olarak gösterilen 23 yaşındaki er Adem Çiftçi hakkında, “Haksız tahrik altında olası kastla adam öldürme” suçundan 18 yıla kadar hapis cezası ile dava açıldı. İddianamede, Yıldırım’ın otopsi raporunun hatalı olduğu ortaya çıktı. Sanık er ise iddianamede yer alan ifadesinde olay gününde silahın kurma kolunu çektiğini, ancak ateş etmediğini iddia etti. 
 

JÖH TİMİ VE KARAKOL KOMUTANI İÇİN TAKİPSİZLİK
 

Kamuoyunda oluşan yoğun tepki nedeniyle İçişleri Bakanlığı müfettişleri Ön İnceleme Raporu hazırladı. Raporda, Kayacık Jandarma Karakol Komutanı J. Ütğm Mustafa Öztürk’ün “Ateş emrini ben verdim” itirafı yer almasına rağmen, iddianamede yer almadı. Öztürk mahkameye tanık olarak çağrıldı. Davada tanık olarak dinlenen Sevim Yıldırım ve Suna Akdemir’in askerlerin sebepsiz yere ateş açtığını belirtmesi üzerine, hakimin “Madem askerler üzerinize ateş açtı siz niye vurulmadınız?” diye sorması tepkilere neden olmuştu. Kayacık Karakol Komutanı, silah kullanma emri veren Jandarma Özel Harekat Tim komutanı ve karakolda görevli askerler hakkında açılan soruşturmada da "Görevi kötüye kullanma"ve "Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" ile suçlanan iki komutan hakkında takipsizlik kararı verilmişti. Avukatlar takipsiz kararının kaldırılması için mahkemeye itiraz etmişti.
 

SAVCI 'YILDIRIM HAVAYA AÇILAN ATEŞLE VURULDU'
 

Geçtiğimiz ay görülen duruşmada davanın esası hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, Kalekol protestosunda olayların büyümesini engellemek ve kitleyi dağıtmak için karakolda görevli askerlerin havaya ateş açtığını savunarak, askerlerin havaya ateş açtığı sırada Medeni Yıldırım’ın vücuduna isabet eden mermiyle yaralandığını, hastanede hayatını kaybettiğini söyledi. Sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak somut ve inandırıcı delil bulunamadığını iddia eden savcı, davanın tek sanığı olan Adem Çiftçi’nin beraatını talep etmişti. Savcı, olay ile ilgili gerçek fail veya faillerin tespit edilmesi amacıyla Lice Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasını istemişti.