Mehmet Sincar Davası: Katil sistemin kendisidir, devlettir

Amed'de düzenlenen toplantıda, Mehmet Sincar Davası'nın zaman aşımına uğratılmak istendiği belirtilerek, "Katil devletin kendisidir" denildi.

Batman’da 4 Eylül 1993'te katledilen DEP Milletvekili Mehmet Sincar’ın 6 Eylül'de Amed'deki 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davasının duruşmasına ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi binasında basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Sincar’ın eşi Cihan Sincar, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Mardin Milletvekili Pero Dündar, HDP Hukuk Komisyonu üyesi Serhat Eren ve İHD Şube Başkanı Abdullah Zeytun katıldı.

'HEDEF GÖSTERİLEREK KATLEDİLDİ'

İHD Şube Başkanı Abdullah Zeytun, Sincar'ın katledildiği döneme değinerek, "İnsanlığa karşı suçların işlendiği bir zamandı ve hedef gösterilerek katledildi. Kendisinin de binlerce insanın da davası etkisiz yürütüldü. Hakiki bir yargılama sürmedi. Dava dosyası Mart ayı itibariyle savcılığa verildi, aradan 6 ay geçmesine rağmen henüz bir mütalaa sunulmadı. Türkiye de zaman aşımı durumu var. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı uygulanmaz. Evrensel hukukta bu kavramlar mevcut" dedi.

'KATİL SİSTEMİN, DEVLETİN KENDİSİDİR'

Sincar'ın eşi Cihan Sincar, 28 yıldır davanın peşinde olduklarını ve katilin bir kişi olmadığını belirtti. Sincar, “Katil Tansu Çiller ve daha birçok isimdi. Katilleri elbet bir gün ortaya çıkacak. Türkiye'de adalet yok. Adalet olsaydı, zaman aşımı olmazdı. Katil sistemin kendisidir, devlettir. Onlar halklarının kahramanlarıydılar. Onurları, halkları için vardılar. Bizim başımız dik ve onları sonsuza dek sahipleneceğiz. Devlet de bilsin herkes bilsin; Siz suçlusunuz" diye konuştu.

'KÜRTLERİN KATİLLERİNE CEZA YOK!'

HDP'li Meral Danış Beştaş ise Sincar davasına değinerek, cezasızlık politikasının sürdüğüne dikkati çekti. Beştaş, “Katiller ortaya çıkmadı. Partiler değişse de Kürtlerin katillerine dair cezasızlık politikalarına dair söz birlikleri devam etti. Dünün Tansu Çiller’i, Demirel'i bugünün Bahçeli’siyle aynı iradeyi sürdürüyor” dedi. Beştaş, “Meclis tarihinde çok önemli bir komisyon vardı, Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu. O süreçte iyi işler yaptı. 897 sayfalık bir rapor yayınladı. 908 faili meçhul cinayet kayda geçti. Devlet sırrı kavramlarını kabul etmeyeceklerini söylediler. Asıl faillere işaret ettiler. Devlet içinde gizli bir örgütün olduğunu, siyasi iradenin sorumluluk almadığını, buna göz yumduğunu belirtti. Koruculuk sisteminin son bulmasını istiyorlardı. 1995 yılında kurulan bu komisyonun raporu önemli bir belge niteliğinde, fakat bugün hükümsüz. 2002’de iktidara gelen AKP bu cinayetlerin üzerine gideceğini söyledi, fakat bırakın üstüne gitmesini yeni cinayetler ortaya çıkardı ve eski suçları da aklamaya gönüllü oldu” ifadelerini kullandı.

ZAMAN AŞIMI UYARISI

Tüm iktidarlar döneminde bu tür davaların zaman aşımına uğratıldığını söyleyen Beştaş, "Sincar’ın katledilmesinden 24 saat geçmeden ‘failleri yakaladık’ açıklaması yaptılar. Devamında dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar tarafından ‘işi batırdılar, biraz susalım’ cümleleri sarf edildi. Bu cümleler, bugüne kadar cezasız bırakacağının özetiydi. Failler hala yakalanmadı. Cihan Yıldız müebbet hapis cezası aldı. Müebbet ceza almasına rağmen avukatın başvurusu üzerine serbest bırakıldı. Bu davada da failleri ortaya çıkarmama, gizleme, suçu örtbas etme durumuyla karşı karşıyayız. 6 Eylül'de duruşma yapılacak ve zaman aşımı tehlikesi var. Savcı hala mütalaa vermedi. Yargıtay tarafından onaylanmış bir belge var, AİHM kararı var ama savcı vermedi. Cezasızlık ve zaman aşımı katilleri korumak için özel bir zırha bürünmüş durumda" şeklinde konuştu.

 Beştaş, iktidarın bu tür davalarda her zaman iki seçenek sunduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Ya zaman aşımı ya cezasızlık. Bu karar Kürtleri öldürmek için yol verilen kararlar. Bu ülkede öldürenler ceza almıyor. Milyonlarca delil varken failler cezalandırılmıyor, aksine ödüllendiriliyor. Kürt siyasetçileri katledenlerin aklı bugün rehin alma ile sürdürülüyor. Katileri ve onları koruyanları tanıyoruz. Bugünkü tehditleri bize hiçbir etki etmeyecek, mücadeleyle hep birlikte kazanacağız. Sincar, bizim demokrasi şehidimiz sır bütün Türkiye yurttaşlarının milletvekilidir. Başka bir partinin vekili olsaydı en kısa sürede yakalama çıkarılırdı. Sincar sahipsiz değildir."