GÖRÜNTÜLÜ

PKK'nin yaşam ve savaş tarzı: Efsanevi Komutan Agît

Komate, “PKK’nin yaşam tarzı savaş tarzıdır. Ben Mahsum arkadaşta bunu gördüm" direyerek, Kürt halkı ve özgürlük hareketi için önemli olanın Agît'in yolunu iyi anlayarak izinden gitmek olduğunu belirtti.

Kürt halkının efsanevi Komutanı Agît'in mücadele arkadaşı Gürcan Komate, “PKK’nin yaşam tarzı savaş tarzıdır. Ben Mahsum arkadaşta bunu gördüm" direyerek, Kürt halkı ve özgürlük hareketi için önemli olanın Agît'in yolunu iyi anlayarak izinden gitmek olduğunu belirtti. Komate, "Eğer bugün gerilla ve halk bir olmuşsa Türk askerlerinin Botan’da dolaşmaması gerekiyor" diye de kaydetti.
 
Kürt Halk Önderi'nin "Bir kez söyledim. Gitti ve yaptı" dediği, Kürt Özgürlük Mücadele tarihine unutulmayacak bir şekilde not düşen 15 Ağustos Atılımı'nın baş mimarı efsanevi Komutan Agît'in (Mahsum Korkmaz) yaşamına tanıklık eden Gürcan Komate, şahadetinin yıl dönümünde PKK'nin öncü ve efsanevi komutanını ANF'ye anlattı.
 
Komutan Agît komutasındaki gerilla gurubu ile Kürt Özgürlük Mücadelesi'nin tarihinde 15 Ağustos 1984'te Siirt Eruh'ta gerçekleştirdiği atılım ile iz bırakırken, yaşamının canlı şahitlerinden Gürcan Komate, “PKK’nin yaşam tarzı savaş tarzıdır. Ben Mahsum arkadaşta bunu gördüm" diyerek adeta Komutan Agît'in yaşamı özetliyor. Komutan Agît dönemindeki örgütlenme ile savaş tarzının birebir olduğunu ifade eden Komate, bunu da en iyi yapan kişinin Komutan Agît olduğunu kaydetti. Komutan Agît'de yaşam bulan felsefe ve mücadele tarzının kaynağı ve dayanağının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve PKK'nin öncü kadroları olan Kemal Pir ve Mazlum Doğan ile yaptığı arkadaşlıktan geldiğini söyleyen Komate, Komutan Agît'in yaşamdaki ilişkilenme ve duruşunun hem halk hem de yoldaşları üzerinde büyük etki yarattığını dile getirdi. Komutan Agît'in yaşamda hiçbir şekilde bir ayrımcılık yapmayan biri olduğunu ve her şeyi bir paylaşım temelinde ele aldığını söyleyen Komate, "Yaşamının her anı onun için bir eğitim anı demekti. Biliyordu ki yaptığı eylemlerin temel gücü ve direniş kaynağı aldıkları ve verdikleri eylemlerdir.  Bunun içindir Agit arkadaşın eylemlerinin çoğunluğu büyük başarıyla sonuçlanmıştır” diye belirtti.
 
‘AGÎT İÇİN SONUÇ MUHAKKAK BAŞARI GETİRMELİYDİ’
 
Komutan Agît'in her imkan ve koşullu göz önünde bulundurarak harekete geçen biri olduğunu dile getiren Komate, Komutan Agît'in savaş tarzına ilişkin ise şunları dile getirdi; “Çok kez bir araya geldik ve görevler nedeniyle ayrıldık. Genelde eylemlerde bir araya geliyorduk ve eylemlerini de koşullar ve imkanlar temelinde her zaman örgütlemekteydi. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesaplamaktaydı. Temel başarısının bir diğer noktası da budur. Başarıyı yakalayan eylemlerin eylem olarak nitelendirilebileceğini vurgulardı. Yani sonucun muhakkak başarı getirmesini amaçlardı. Komutan Agît Kürt halkı için unutulmaz bir komutandır. Halk onu çok severdi. Her yaştan her kesimden insanla paylaşıma girebiliyordu. Bu ilişkilenme tarzı halk üzerinde büyük bir etki yaratıyordu. Agit arkadaş cesareti ve duruşu ile halk arasında tanındı. Bundandır ki, Kürt çocuklarına o günden bu güne Agît isimleri koyuluyor. Agît arkadaş Kürt halkı ve özgürlük hareketi için büyük bir değer ve mücadelesini sonuna kadar başarıya ulaştırmaya odaklanmış bir öncü kişilikti.”
 
‘BÜYÜK DİRENİŞLERİN VE BÜYÜK KAYIPLARI YAŞANDIĞI BİR SÜREÇTİ’
 
Kürt halkının gönlünde taht kuran Komutan Agît'in 28 Mart 1986 yılında bir keşif sırasında pusuya düşmesi ve yaşamını yitirmesini anlatan Komate, o güne ilişkin ise şunları paylaştı: “1985 ve 86 yıllarında Mart ayı bizim için çok farklı geçti. Hareket olarak da Mart ayının son haftasını Kahramanlık Haftası olarak da ele almaktayız. Bizim için hem çok büyük direniş eylemlerinin olduğu hem de büyük ve de anlamlı olduğu kadar ağır gelen şehadetler de yaşanmıştır. O yılları o dönemi ne kadar anlatsam da yetersiz kalacaktır. Nasıl pusuya düştük nasıl şehit düştü elbette tarihi ve unutulmaz bir gündü. 1986'da biz 34 arkadaştık ve orada bir arada bulunup eylem yapmak bizim için büyük bir heyecan taşıyordu. Gabar’da eylem sonrası bir yerde toplanmıştık. Onun hissiyatı çok güçlü idi. O gün de öyle idi. Pusuya düşmeden önce de 'Eğer pusuya düşersek şu noktaya bu noktaya gidelim ya da orada buluşalım' diye arkadaşları uyarıyordu. Normalde askerler gece hareket etmekten korkarlardı. Bunda Agît arkadaşın tarzı çok etkiliydi. 
 
Gece saat 1-2 sıralarıydı. Pusuya düştük. Uzun ve ağır bir süre devam etti bu. Ancak ne olup bittiğini nasıl sonuçlandığını bilmiyorduk. O zaman Agît arkadaşın sesini duydum. 'Herkes geri çekilsin' diyordu. Agît arkadaş da o gece yaralanmış ve şehit düşmüştü. Biz birkaç gruba bölünmüştük. Bazı arkadaşlar belirlenen yerlere ulaşmış biz bazı arkadaşlarda yaralı arkadaşları başka bir yere götürmüştük. Diğer günün akşamına kadar mevzilenmiş bir durumda bekledik. Akşam saat 18:00’da arkadaşlar radyo dinliyordu. 28 Mart saat 19:00’da TRT Radyo'sunda verilen haberlerde verildi. O akşam o saatte biz çok etkilendik. Bu saatten sonra ne olacak arkadaşlar nasıl bizi yönlendirecekler çok zordu...”
 
‘ONUN TAKİPÇİLERİ BOTAN’DA ASKER BIRAKMAMALI’
 
Efsanevi Komutan Agît'in mücadele arkadaşı Komate, son olarak bu günün başarısının Komutan Agît'i iyi anlayarak ve takipçisi olarak elde edildiğini ifade ederek, “O günlerin üzerinden neredeyse 30-35 yıl geçti. Ne kadar anlatsam da yetersiz kalacaktır. Kürt halkı ve özgürlük hareketi için önemli olan onun yolunu iyi anlayıp izinden gitmektir. Eğer iyi anlaşılmazsa başarı da yakalanamayacaktır. Eğer bugün gerilla ve halk bir olmuşsa Türk askerlerinin Botan’da dolaşmaması gerekiyor. Son olarak kanımızın son damlasına kadar Agît yoldaş şahsında tüm şehitlerimizin bize bıraktığı yolun takipçisi olacağımızın sözümüzü tekrardan yineliyoruz” diye konuştu.