Rojeva Medya, birçok muhalif gazete, dergi, ajans, radyo ve kanalın kapatıldığı bir dönemde yayın hayatına başladı. 11 Kasım günü ilk basımı gerçekleşen ülkenin günlük tek Kürtçe gazetesi Rojeva Medya, gerçeklerden taviz vermeyen bir geleneğin izinde raflardaki yerini aldı. Siyasetten topluma, toplumdan kadına, kadından dünya gündemine kadar birçok konuyu Kürtçenin Kurmancî ve Kirmanckî lehçelerinde ele alan gazete, 12 sayfadan oluşuyor. 

'KAPATMALARA DA CEVAP OLDU'

Rojeva Medya’nın, dört parça Kürdistan ve Türkiye’de gündemleşen konuları, gerçeklerden taviz vermeyen bir yayın politikası ve haber refleksi ile işlediğini belirten Gazete Editörü Evîn Buldan, şunları söyledi: "Gazetemiz gerek Türkiye’de Kürtçe günlük basım gerçekleştiren tek gazete olması, gerekse özgür ve muhalif yayın gerçekleştiren birçok gazete, dergi, ajans, radyo ve kanalın kapandığı bir dönemde yayım hayatına başlaması nedeni ile ayrı bir öneme ve yere sahiptir. Bu anlamda Rojeva Medya, muhalif basın kurumlarının kapatılmasına ya da sivil toplum kuruluşlarının kapılarının mühürlenmesine bir cevap da oldu."

'TOPLUMUN GERÇEKLİĞİNİ ONUN DİLİNDEN ANLATACAĞIZ'

Kültür soykırımına dikkatş çeken Buldan, şunları ifade etti: “Bizler Türkiye’deki en büyük kırımın dil alanında gerçekleştirildiğinin bilincindeyiz. Bu nedenle bu gazeteyi Kürtçe çıkarma ihtiyacı duyduk. Azadiya Welat’ın kapatılmasından sonra bu alanda büyük bir boşluk söz konusu oldu.  Bu anlamda dünya üzerinde yok sayılıp ezilen halkların gerçekliğine eğilmek ve Kürt toplumunun gerçekliğini onların dilinde anlayıp anlatmak için bu gazeteyi çıkardık.”

'HİÇBİR KOŞULDA VAZGEÇMEYECEĞİZ...'

Gazete Editörü Evîn Buldan, son olarak şunları dile getirdi: "Türkiye ve Kürdistan’ın birçok kentine dağıtımı yapılan Rojeva Medya’nın çıkması ile birçok okurun yüzü güldü. Basın alanında her gün artan bir baskı ve şiddetle karşı karşıyayız. İstisnasız her gün bir arkadaşımızın sırf gazetecilik görevini yaptığı için tehdit edildiğini, darp edildiğini, gözaltına alındığını ya da tutuklandığını duyuyoruz. Bu baskılarla amaçlanan, bizlere geri adım attırmaktır. Ancak unuttukları şey şu ki; bizler bedellerle bugüne gelen bir basın geleneğine sahibiz ve hiçbir koşul altında gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyeceğiz."