GÖRÜNTÜLÜ

'Saddam'a baş eğmedik, Erdoğan'a da eğmeyeceğiz!'

Türk devletinin Medya Savunma Alanları'nda bulunan köylere dönük hava saldırılarından zarar gören sivillerden Abdulrahman Said, yaşadıklarını ANF’ye anlattı.

Türk devletinin Medya Savunma Alanları'nda saldırdığı köylerin sakinlerinden Said, Erdoğan ile Saddam rejiminin birbirinden farklı olmadığını söyledi. Said, "Ama şu bilinmelidir ki, ne olursa olsun biz köylerimizi, topraklarımızı, dedelerimizden kalan değerleri bırakmayız" mesajını verdi.     

Türk devletinin Medya Savunma Alanları'nda bulunan köylere dönük hava saldırılarından zarar gören sivillerden Abdulrahman Said, yaşadıklarını ANF’ye anlattı. 

Türk devletinin Medya Savunma Alanları'na dönük saldırıları her geçen gün artarken, saldırılarda özellikle köylerin hedef alınması köylülerin tepkisine neden oldu.  Yıllardır saldırılarını devam ettiren Türk devleti, 21 Ağustos 2011 tarihinde Kandil'e bağlı Kortek alanında sivil bir arabayı hedef alıp aynı aileden 7 kişi katletmişti. Ayrıca 24 Temmuz’dan bu yana köylere dönük saldırılar artmış durumda. Saldırılar sonucu Kandil’de bulunan Zergelê köyünde birçok köylünün evi hedef alınmış, 7 köylü yaşamını yitirmişti.    

'SADDAM REJİMİ NEYSE, ERDOĞAN REJİMİ DE ODUR'

Garê alanına bağlı Şêranê köyü de Türk devletinin saldırılarına uğradı. Saddam rejimi tarafından köyleri zorla boşaltılan Abdulrahman Said, Türk devletinin saldırıları nedeniyle hâlâ köylerine giderken birçok zorluk ile karşılaştıklarını belirtti. Said, Saddam döneminde uğradıkları zulüm ile bugün Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın uyguladığı zulmün aynı olduğunu dile getirirken, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şêranê ve etrafındaki Sarkê, Zêwka, Kêriyê, Mezrê, Ridênya ve Yekmalê köylerinin yaşadıklarını hiç unutmuyorum.  Saddam Rejimi döneminde bu köyler zorla boşaltıldı.  Oysa bu köyler tarıma elverişliydi, tarım ve hayvancılık yaparak geçimimizi sağlıyorduk. Herkesin toprakları vardı. 1964 yılında Irak hükümeti bizi topraklarımızdan çıkardı. Direndik ancak kullanılan kimyasal silahlar birçok köylünün hayatını kaybetmesine neden oldu. Bundan dolayı köyden çıkmak zorunda kaldık. Benim de kendi ailemden beş kişi hayatını kaybetti, şu an da bir oğlum görmüyor.  Bugün aynı saldırılar Türk devleti tarafından yapılıyor.  O zaman da direndik bugün de topraklarımızı bırakmayacağız. Ne Türk devletinin zulmü ne de Saddam'ın zulmü bizi topraklarımızdan ayırabilir."

'KÖYÜMÜZÜ BIRAKMAYIZ'

Köy sakini Said gerçekleştirilen tüm saldırılara rağmen köylerini bırakmayacaklarını, tek geçim kaynaklarının köyleri olduğunu ve köylerine manevi bağlılık içerisinde olduklarını dile getirdi. Said, şunları söyledi: "Biz yıllardır bu köyde oturuyoruz. Köyümüz dedelerimizden kalan manevi değerlerle doludur. Bu bizim için çok önemli. Bizim bütün geçim kaynağımız durumundadır. Yıllardır emek verdiğimiz tarlalarımızı bırakıp gidemeyiz. Yıllardır yaşadığımız topraklarda Türk devletinin saldırılarından dolayı rahat yaşayamaz hale geldik.  Ama şu bilinmelidir ki, ne olursa olsun biz köylerimizi, topraklarımızı, dedelerimizden kalan değerleri bırakmayız.” 

'HERKES TEPKİ GÖSTERMELİ'

Şêranê köyü sakini Abdulrahman Said 24 Temmuz saldırılarında yaşamını yitiren sivillere de vurgu yaparak, son olarak şunları belirtti: "Geçen seneki saldırılarda Kandil’de birçok sivil yaşamını yitirdi.  Bu durum insanlığa sığmayan bir durum.  Kendi köyü, toprağı, ailesi ile uğraşan köylüler üzerinde bu tür saldırıları geliştirmek kabul edilemez. Köyleri bombalanan Medya Savunma Alanları'ndaki tüm köylülerin bu durum karşısında tepki göstermesi gerekir.  Ayrıca tüm dünya bu duruma 'dur' demelidir. Kürdistan ve dört parça için çağrım şudur; artık Kürtler birbirlerine karşı savaşmasınlar. Bizler de düşmanın bizleri topraklarımızdan uzaklaştırmasına asla izin vermeyeceğiz ve sonuna kadar bu duruma karşı direneceğiz.”