Nusaybin’de YPS güçlerinin çekilme açıklamasına rağmen saldırlarını sürdüren Türk devlet güçleri Nusaybin’i ağır silahlarla yakıp yıkmaya devam ederken, Nusaybin’de binlerce sivil halen devlet güçlerinin katliam tehdidi altında. Mardin’de bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) Eğitim-Sen ve Mardin Tabip Odası temsilcileri YPS’nin çekilmesine rağmen devam eden saldırların son bulmasını ve bağımsız heyetlerin savaş suçlarını yerinde incelemesini istedi.

Mardin’deki sivil toplum örgütü temsilcileri Av. Erdal Kuzu, Av. Aslan Orman, Berivan Tuncer ve Kadri Baysal, YPS’nin çekilme açıklamasına rağmen devan devlet saldırılarına ilişkin ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.

“YASAK KALKMALI, SAVAŞ SUÇU İŞLEYENLER YARGILANMALI”

Av. Erdal Kuzu- Mardin İHD Şube Başkanı: İHD olarak Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözülmesi gerektiğini ifade ettik, ancak devletin Kürt sorununda savaşı dayatan akıl dışı politikalarına tanık oluyoruz.

Şehirlerin ortadan kaldırılması, şehirlerde çatışmaların yoğunlaştırılmasının topluma veya bu sorunun çözümüne katkı sunmayacağını hepimiz biliyoruz. Nusaybin ilçesinde çatışan silahlı güçlerin çekildiğini açıklamasından sonra Nusaybin’deki saldırı ve sokağa çıkma yasaklarının derhal kaldırılması gerekiyordu, fakat bugüne kadar halen bu yasak ve saldırılar devam etmektedir. Şehirlerin bu şekilde çatışma alanı haline getirilmesi ve bunun halen güvenlik gerekçesi ile açıklanmasının bir dayanağı bulunmamaktadır. Zaten en başından sokağa çıkma yasağının kanunsuz ve dayanaksız olduğunu ifade etmiştik.YPS açıklaması ardından Nusaybin’de yasağın bir an önce kaldırılarak, acilen bağımsız heyetlerin Nusaybin’e giderek yaşananları incelemesi gerekmektedir. Yaşananların kamuoyu tarafından bilinmesi için çatışma alanlarının açık tutulması gerekiyor. Hiçbir engelleme olmadan Nusaybin’de yaşanan ağır insan hakları ihlalleri gözler önüne serilmeli ve bu konuda kamuoyu bilgilendirilmelidir.

Nusaybin’de yaşanan savaş suçlarının faillerini koruyacak yasalar çıkartmak yerine bu faillerin bir an önce yargı önüne çıkarılması gerekiyor. Yasal hiçbir dayanağı olmayan bu yasağın bir an önce kaldırılması gerekmektedir, bunun devam ettirilmesindeki kasıt orada yaşanan savaş suçlarının kamuoyundan gizlenmesi ve delillerin yol edilmesidir.

“AMAÇ İŞLENEN SAVAŞ SUÇLARINI GİZLEMEK”

Avukat Aslan Orman -Mezopotamya Hukukçular Derneği Temsilcisi: 14 Mart’dan itibaren Nusaybin’de sokağa çıkma yasağı ve saldırılar gerçekleşiyor. Bu yasak ve saldırıların hiçbir insani ve hukuki gerekçesi yoktur. Bizim hukukçular olarak çatışma alanlarında iki türlü görevimiz vardır; Birincisi proaktif görev, bu görevimiz yasağın hukuka aykırı olduğu ve kaldırılması gerektiğini ifade etmek yönünde idi. Ancak devlet buna bir bütün olarak buna karşı çıktı ve bu yasak yaklaşık üç aydır devam ediyor. Orada çatışmanın bittiğini çatışan YPS güçleri kamuoyuna deklare etti. Bu noktadan sora artık devletin saldırı ve yasakları sona erdirmesi gerekmektedir. Bundan sonra bizim içinde reaktif görevlerimizi yerine getirmek kalıyor. Biz bu anlamda orda yaşanan hak ihlallerinin tespit edilmesi için devlet güçlerinin bu saldırı ve yasakları kaldırmasını istiyoruz. Devlet güçleri burada güvenliğin sağlanmadığı şeklinde gerekçeler öne sürüyor ancak orada güvenliği bozan, yıkım gerçekleştiren tek gücünde devlet güçleri olduğu ortadadır. Bu anlamda devlet güçlerinin yasak ve saldırıları sona erdirmemesinin tek nedeni burada yaşanan savaş suçlarını gizlemektir.

“CİDDİ SAĞLIK İHLALLALERİ YAŞANIYOR, DEVLET GÜÇLERİ ÇEKİLMELİDİR”

Berivan Tuncel- Mardin Tabip Odası Eş Başkanı: Mardin Tabip Odası olarak sağlık hakkının en temel hak olduğunu bilincindeyiz, Nusaybin ilçesinde yaklaşık üç aydır devam eden sokağa çıkma yasakları ve saldırılar boyunca çok ciddi sağlık ve insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Bugün gelinen aşamada Nusaybin’de bulunan YPS güçleri çekildiklerini açıklamış olmalarına rağmen halen saldırı ve yasakların devam ettiğini görüyoruz. Bu bir ablukadır, bu ablukanın kaldırılması gerekmektedir. Yaz ayları ile birlikte insanların su ihtiyaçları artmaktadır, salgın hastalık riski artıyor, bu nedenle bir an önce Nusaybin’de ablukanın kaldırılması ve insanların temel insani ihtiyaçlarını karşılaması gerekmektedir.

“SUR VE CİZRE BENZERİ SAVAŞ SUÇLARI GİZLENMEK İSTENİYOR”

Kadri Baysal- Eğitim-sen Mardin Temsilcisi: Nusaybin’de yapılan saldırıların amacı tırnak içerisinde, halkın huzurunu sağlamak olarak açıklandı. Ancak gelinen aşamada Nusaybin’de ortaya çıkan tablo bu saldırıların huzur sağlama operasyonları olmadığı ortaya çıkmış oldu. Tersine Nusaybin yakıldı yıkıldı ve hiçbir insanın burada can güvenliği kalmadı. Yaklaşık iki haftadır YPS güçleri çekildiklerini açıkladıkları halde halen devam eden saldırı ve yıkım da burada amacın huzur ve güvenlik olmadığını başka bir açıdan ortaya koymuştur. Bu yasak ve saldırının devam etmesinin nedeni oradaki savaş suçlarının gizlenmesidir. Yayınlana görüntülerde Nusaybin’in üçte ikisinin yakılıp yıkıldığı ortaya çıkmıştır, insanların yaşam alanları ortadan kaldırılmıştır. Yıkımın yaşandığı ve altı mahalleye tekabül eden alanların etrafının tel örgülerle kapatıldığı duyumunu aldık. Tel örgülerle alanın kapatılması burada yaşanan savaş suçlarının üstünü örtmeye dönüktür. Anlaşılan o ki, Sur ve Cizre’de yapılanların benzeri Nusaybin’de uygulanmış. Uluslararası kurum ve kuruluşların gelerek Nusaybin’de yaşanan savaş suçlarını yerinde incelemesini istiyoruz.