Sarıyıldız, Erdoğan’a Musollini’nin sonunu hatırlattı!

HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Erdoğan’ın işlediği insanlığa karşı suçların üstünü örtmeye çalıştığını belirterek, Musollini faşizminin sonunu hatırlattı.

HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, partisinin eş başkanları dahil çok sayıda vekilin tutuklanmasını ANF’ye değerlendirdi.

“Son operasyona giden iklim bir yıldır vardı” diyen Sarıyıldız, başta Cizre olmak üzere Kürdistan kentlerinde işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçları hatırlattı.

Sarıyıldız, “Son bir yılda, akla gelebilecek, her şey yapıldı. Kürdistan’da kentler yakıldı, yerle bir edildi. İnsanlar toplu halde yakıldı, belediyelere el konuldu. Yapılan seçimler inkar edildi” dedi.

Kürdistan’da yaşanan suçlara birebir tanıklık ettiğini ifade eden HDP’li vekil Sarıyıldız, “Saddam, Miloseviç, Hitler ve Musollini kendi ülkelerinde benzer suçlar işledi” şeklinde konuştu.

Kürdistan’da işlenen suçların faillerinin yargılanması için önemli çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Sarıyıldız, “Bu nedenle bizi kriminalize ettiler” dedi.

Cizre bodrumlarında işlenen vahşeti anlatan Sarıyıldız, şöyle konuştu: “İnsanlığa karşı işlenen suçların üstünü örtmekle yetinmediler, tüm Türkiye toplumunu bize düşman etmeye çalıştırlar.”

'ŞAŞIRMADIK!'

HDP’ye yönelik operasyonların böyle bir ortamda gerçekleştiğini sözlerine ekleyen Sarıyıldız, “Şaşırmadık” diye özetledi. İşlenen suçları dünyaya anlatmak için beş altı ay önce Avrupa’ya çıktığına dikkat çeken Sarıyıldız, şunları söyledi: “Buradaki çalışmalarımızda korktuklarını, hissedebiliyoruz. Avrupa Parlamentosu ve Birleşmiş Milletler’deki etkinliklerde hemen yanımızda Saray’ın memurlarını görebiliyoruz. O mekanlara kadar peşimize düştüler. Bu son gelişmeyi (HDP’li vekillerin tutuklanmasını) bekliyorduk.”

HDP’li vekillerin tutuklanmasının Erdoğan’ın ne kazar zorlandığının da işareti olduğunu ifade eden Sarıyıldız, Erdoğan’ın da tüm diktatörlerin son zamanlarında olduğu gibi, saldırıları arttırmakta çareyi bulduğunu dile getirdi.

'ERDOĞAN’IN IRKÇI PARTİ İLE KOALİSYONU'

Muhalefet diye bir şey bırakılmadığı tepkisinde bulunan Sarıyıldız, şöyle devam etti: “(Erdoğan) CHP’yi yedeğine aldı, MHP ile koalisyon yapmış durumda. MHP ırkçı, faşist, kafatasçı bir parti. Irkçı partiler patolojik sosyal vaka olarak değerlendiriliyorlar, hastalık olarak türüyorlar. Erdoğan’ın MHP ile bu denli ilişki kurması dahi onun hangi mekanizmalarla bize yöneleceğini gösteriyor.”

HDP’ye saldırı ile seçim hesabı yapıldığı gibi, daha kapsamlı bir konseptin parçası olduğunu belirten Sarıyıldız, “Bizi diktatörlüğün önünde bir engel olmaktan çıkarmak istiyor” diye vurguladı.

Erdoğan’ın tek çözüm olarak kesif bir şiddete yöneldiğini söyleyen Sarıyıldız, “Ellerinde başka araç ve argüman kalmayan diktatörler gibi şiddete yönelmiş durumda” ifadelerini kullandı. Sarıyıldız, Erdoğan’ın yargılama ile karşı karşıya kalmamak için, HDP ve tüm demokratik muhalefeti ortadan kaldırmaya çalıştığını dile getirdi.

'CİDDİ TEPKİ GELİŞMEZSE TEK TEK EVLERE GİRECEKLER'

Tutuklamalarla toplumun öncüsüz bırakılmaya çalışıldığını söyleyen Sarıyıldız, “Toplum öncüsüz kalınca, kimi dönemler yalpalıyor. HDP’nin, tam da bu noktada toplumu tekrar kendine getirmek ve örgütlemek istediği görülünce tasfiyeye yöneldiler” dedi.

HDP ile ilişki içerisinde olan farklı toplumsal kesimleri de bertaraf edilmeye çalışıldığını sözlerine ekleyen Sarıyıldız, “Ciddi bir tepki gelişmezse tek tek evlere dalacaklar. Vekillerin kapılarını kararak içeri girenlerin halka neler yapabileceğini tahmin ediyoruz.”

Kürt siyasal hareket ve Türkiye’deki demokratik çevreler öncülük etmeli. Bizim de bir an önce toparlanmamız gerekir. 40 yıllık bir potansiyel ve geleneğe sahip bir Kürt siyasal hareketi var. Hemen toparlanabilir.

'MUSOLLİNİ BENZETMESİ'

Erdoğan’ın Musul, Kerkük, Lozan ve Halep vurguları ile yeni Osmanlı arzularına da işaret eden Sarıyıldız, Musollini faşizmini hatırlattı.

Sarıyıldız şöyle konuştu: “Musollini de Birinci Dünya Savaşı’ndan sonraki yıkım ve krizden sonra ortaya çıktı ve İtalyan halkına ekonomik ve yayılmacı politikalarla Roma İmparatorluğunu canlandırma sözünü verdi. Bu ilkin cazip geliyordu ve milyonlarca insan etrafında bir araya geldi. Bu Erdoğan için de geçerli. Ama sürdürülebilir bir geçerliği yoktur. Musollini milyonları etrafında topladı ama yenilgi ve kaos kaçınılmazdı. Musollini Etiyopya’ya kadar gitti, ama katliamcı politikalarına karşı ülke içinde direnen partizanlar vardı. Ölümü de komünist partizanların elinden oldu. Baş aşağı sallandı.”

Musollini, 25 Nisan 1945’te bir Alman askeri kılığında kaçmaya çalışırken, partizan bir grup tarafından yakalanarak, metresi Clara Petacci ile birlikte kurşuna dizilmişti. Cesedi daha sonra bir kalabalığa teslim edilen Musollini, Milano’daki Piazzale Loreto’da ayaklarından baş aşağı asılmıştı.

'ERDOĞAN BÖYLE DEVAM EDERSE BİLAL’E DE YÖNELİR!'

“Tarih hiç bir zaman olduğu gibi tekerrür etmez. Biz birebir Hitler veya Musollini’dir diyemeyiz” diyen Sarıyıldız, Erdoğan’ın Musollini ve Hitler’in Ortadoğu versiyonu olduğunu ifade etti. Sarıyıldız, “Karakteristik özellikleri var. Herkesi kendilerine düşman görürler. (Erdoğan) Böyle devam ederse en son Bilal’e de yönelecektir. Faşizmin karakteri budur. Yetinmezler ve sürekli kaos hali olmasını isterler.”

'AB YAPTIRIM UYGULAMALI'

Avrupa Birliği ve Batılı hükümetlerin tepkilerini de değerlendiren Sarıyıldız, şöyle konuştu: “Avrupa hep kaygı içeren tepkilerde bulundu. Son gelişmeler karşısında çok kaygılı olduklarını ifade etti. Karşısında bu kaygıyı anlayacak bir hükümet yok. Vahşette ısrar eden bir hükümet var. AKP baskılarını bu düzeye ulaştırmışsa, Avrupa’nın söz konusu tutumunun da payı olmuştur. Daha önce de insanlar katledilmişti. Bir halk inkar edilmişti. Dolayısıyla bu söylem, ne Türkiye’nin ne de oradan başlayarak Avrupa’nın huzurunu garanti altına almaz. Bu saatten sonra böyle açıklamalarla yetinmemek, kimi yaptırımları gündeme almak gerekiyor.”

Sarıyıldız, alınması gereken somut tedbirleri şöyle sıraladı: “Türkiye her yıl demokratikleşmesi için bir milyara Euroya yakın karşılıksız yardım alıyor. Türkiye bunu demokratikleşmek için değil, savaşa yatırıyor. Bunun askıya alınması lazım. Türkiye’nin üyelik müzakereleri dondurulmalı. Avrupa diktatörlüklerden bu kadar çekmiş iken, halen lekesini taşıyor iken yeni bir diktatörle bütünleşmek istemez. Müzakere süreci de Erdoğan faşizmi bitene kadar askıya alınmalı. Ayrıca büyükelçiler geri çekilmeli.”

'CEZAEVİ BİLMEDİĞİMİZ BİR YER DEĞİL'

Erdoğan ve işlediği suçları teşhir etmeye devam edeceklerini söyleyen Sarıyıldız, “Cezaevi bilmediğimiz bir yer değil. Yıllarımızı cezaevlerinde geçirdik. Mehmet Tunçların diri diri yakılmayı göze alarak diz çökmediği bir coğrafyada, küçük kaygılar bize yakışmaz” şeklinde nokta koydu.