İZLENİM

Şehitler diyarı: KOBANÊ...

Kobanê şehitliğindeyiz... Barbarlara karşı kahramanca savaşarak hayatını feda eden yüzlerce insanın mezarı burada. Şehitlik direniş örgütlerinin bayraklarıyla donatılmış.

Direnerek son mermisiyle hayatın son veren, arkadaşlarını korumak için kendini fedan eden, koruduğu sokağı terk etmeyip bedenini tanklara siper eden şehitler...

Kendini, arkadaşlarını ve topraklarını korumak için belindeki bombayı bedeninde patlatan Rêwan, Arin Mirkan ve onlarca savaşçının yoldaşları burada...

Onlar sadece Kobanê’ye, Rojava veya Kürdistan’a değil, tüm insanlığı büyük bir değer ve miras bırakmışlar...

Kobanê direnişinin anlamak için şehitliği mutlaka ziyaret etmek ve her bir kahramanın mezar taşına ayrı ayrı dokunmak gerek. Buraya geldikten bir saat sonra, ‘henüz bir bardak Kobanê suyu içmeden’ şehit düşen kahramanlar yatıyor burada...

Sınırları aşarak Kobanê’ye omuz vermek için gelip şehit düşen ve isimleri henüz öğrenilmeyen savaşçıların mezarları da var şehitlikte.

Bazı mezar taşlarının yanında çocukların babalarına yazdığı mektuplar bırakılmış.

Bazılarına şehitlere ait eşyalar.

Bazılarına anne ve babaların evlatlarına bıraktığı son hediyeler bırakılmış...

Bazılarında ise savaşçıların arkadaşlarına yazdığı şiirler, verilen sözler yazılmış...

Şehitliğe ulaştığınızda mutlaka şehit arkadaşlarının mezarını ziyaret eden gazileri görürsünüz...

Kobanê Şehitliğinde şimdi büyük bir müze yapılıyor. Şehitliğin yapımındaki eksikliklerin tamamlanması için çalışmalar sürüyor.

...

Kobanê merkezinde ise savaş ve direnişin izleri olduğu gibi duruyor. Adım attığınız her yerde bir direniş hikayesi anlatılıyor. Direnişin yoğun olduğu bir iki mahalle müze olarak tasarlanmış. Şehit düşen savaşçılara ait eşyalar korunma altına alınmış. Müze çalışması bir ekip tarafından yapılıyor.

Kentin diğer mahallelerinde ise evler önemli oranda onarılmış durumda. Daha önce belirlenen bazı yerlerde bir kısım inşaat yapılmış ancak şimdilik durmuş durumda. Kobanê’de hayat savaşa göre örgütlenmiş durumda.

Türkiye sınırında zaten duvar örülmüş ve sınır kapısı gidiş gelişlere kapatılmış durumda. Kobanê’ye geri dönüşler ise devam ediyor. Daha önce buradan güç edenler haftada iki gün kapıdan geri dönebilirler. Dönenler hiç bir eşya getiremiyor. Kobanê’den çıkıp Türk tarafında geçmek ise Türk devleti tarafından engelleniyor.

Cezire kantonu ve son olarak Minbic yolunun açılması halkın zorunlu ihtiyaçlarını gidermesine önemli oranda katkı sağlamış durumda. Günlük temel ihtiyaçlar sağlanabiliyor. Kanton yönetiminin verdiği bilgilere göre, halkın yüzde 70’i geri dönmüş durumda. Kobanê kent merkezinde şuan 50 bin civarında kişi yaşıyor. Çevre köylerle birlikte Kobanê nüfusu 100 bine ulaşmış durumda... Kentin elektrik ve su sorunu önemli oranda çözülmüş durumda. Ancak telefon ve internet çok sınırlı. Okullar açık, eğitim imkanlar dahilinde yapılıyor.

Kentin en önemli sembolü olan Miştenur tepesi ise, daha çok güvenlik için kullanılıyor. Miştenur’un bir tarafında Suruç ovası, diğer tarafında ise Kobanê ve çevre köyleri bulunuyor. Burada, daha önceki tecrübeler de gözetilerek çeşitli güvenlik tedbirleri alınıyor.

Arin Mirkan’ın şehit düştüğü Miştenur tepesinin diğer yamacında ise bir anıt yapılacak.

Kobanê’de her aileden mutlaka bir şehit var. Bazı ailelerde iki-üç şehit var. Küçük bir yerleşim yeri olması itibariyle herkes birbirini tanıyor. İnsanlar arasındaki manevi bağ doğal olarak savaştan sonra oldukça gelişmiş ve Kobanê aslında bir şehir olmaktan ziyade, artık binlerce insanın üye olduğu büyük bir ‘aile’ olmuş durumda.

Kobanêliler, bu kentin artık sadece kendilerine ait olmadığını anlatıyorlar. ‘Burası kendine insanım diyen herkesi evidir’ diyorlar. Buraya gelip şehit olan diğer savaşçıları anlatıyorlar. Kobanê’nin insanlığın ortak bir değeri olduğunu biliyorlar, bunun farkındalar ve bu şekilde yaşıyorlar.

IŞİD çetelerinin 25 Haziran 2015’te Türk devletinin desteğiyle kentte yaptığı katliam Kobanê’de acısı hiç bir zaman bitmeyecek bir yara bırakmış. Bazı çocukların anne ve babaları, bazı anne ve babalanın çocukları gözleri önünde vahşice katledilmiş. Ve bu insanlar şimdi burada yaşıyorlar. Bu katliamda yaşamını yitirenler için ayrı bir şehitlik yapılmış. Katliamda 300’e yakın sivil katledildi. Ancak kent halkının neredeyse tümü bu vahşete tanık oldu. Bu acı Kobanêli her insanın yüzünde okunuyor...

DAİŞ ve Türk devletinin sızma ve saldırılarına karşı güvenlik tedbirlerine çok önem veriliyor. YPG/YPJ’nin yanı sıra, Asayiş, Hêzên Parastına Cewheri ve Erka Xwe Parastinê Askerleri kentin giriş ve çıkışları başta olmak üzere, her yerde görev başındalar.

Kanton yönetimi ise daha önce kullandığı binayı kısmen onararak kullanıyor. Yer ve imkan olmadığı için tüm bakanlıklar iki binada yerleşmiş durumdalar. Neredeyse şehirdeki tüm sorunlarla ilgileniyorlar.

Şehirdeki TEV-DEM yönetim, kadın ve gençlik kurumları, Şehit Aileleri Kurumu, Heyva Sor ve diğer kurumların çalışmaları ise aralıksız devam ediyor. Hemen hemen herkes bir kurum veya komiteye üye olmuş durumda. Kurumlar arası koordinasyon ise günlük olarak sağlanıyor.

Burada insanlar Kuzey Kürdistan ve Rojava-Kuzey Suriye’de devam eden savaşı yakından takip ediyorlar. Kürtlere dayatılan savaşın bilincinde oldukları için, içinde bulundukları koşullar ne olursa olsun, dışardan herhangi bir beklenti içerisinde değiller. ‘Kaderimiz birbirine bağlı, zaferimiz ortak olacak’ diyorlar...

Kobanê’ye yönelik saldırıların Türk devleti tarafından IŞİD eliyle yapıldığını unutmamışlar ve sürekli anlatıyorlar. Bu gerçekten hareketle, Türk sınırını bir nevi ‘IŞİD sınırı’ olarak görüyorlar. Kobanê’ye geri dönüp burada yaşamaya devam edenler bu tehdidi ve tehlikeyi bilerek gelmişler.

Kobanê halkı, sergilenen direnişin dörtte birinin ancak anlatılabildiğini düşünüyor. Kobanê’nin basın-yayında henüz yeterince anlatılmadığını, burada yaşanılanların onlarca belgesel, film ve kitaba konu olabileceğini söylüyorlar. Ve bu direnişin anlatılmasını istiyorlar.

Konuştuğunuz herkesin anlatacağı onlarca kahraman, yüzlerce kahramanlık hikayesi var... Bir noktaya kadar dinleyebiliyorsunuz. Onlar da bir noktaya anlatabiliyorlar. Sonra kelimeler gelip düğümleniyor boğazlarına...

Ama Kobanê gördüğü acı ve vahşete esir düşmemiş. Buradaki direniş ve kahramanlığın onuruyla ayakta ve kendilerine selam veren herkesi selamlıyor...

...