Sabah saatlerinde abluka altına alınarak boşaltılmak istenen Alipaşa ve Lalebey mahallelerindeki yıkıma tepki amacıyla oturma eylemi yapan HDP milletvekilleri yaptıkları açıklamayla eyleme son verdi. Açıklamaya Sur sakinleri, HDP milletvekilleri Sibel Yiğitalp, Ziya Pir ve İmam Taşçıer, Sur Platformu bileşenleri katıldı. Açıklamada ilk olarak konuşan Sur’un Yıkıma Hayır Platformu Eş Sözcüsü Büşra Cizrelioğulları, 28 Kasım 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağını hatırlatarak, “O dönem yıkılmayan evler ‘kentsel dönüşüm’ adı altında bugün yıkılıyor. Baskı ve zor aygıtlar kullanılarak, halk evlerinden göç ettirilmek isteniyor” dedi.

İNSANLAR EVDEYKEN YIKIM YAPILIYOR

Alipaşa ve Lalebey mahallelerinin bariyerlerle çevrilerek evlerin boşaltılmasına tepki gösteren Cizrelioğulları, “Halk evine giremiyor. Sokağa çıkma yasağı olmamasına rağmen, yasak uygulaması ile karşı karşıyayız. Mahalleli evini terk etmek istemiyor. Sur’a aidiyet hissediyorlar. Sur hiçbir zaman bu kadar yıkıma uğramadı. İş makineleri ile yıkımlar yapılıyor. Boş evler durduğu halde, insanlar evde iken kepçeler ile yıkım yapılıyor” diye konuştu.

DÖRT AYDIR MÜCADELE EDİYORUZ

Sur’un yıkımına karşı başlattıkları eylem ve etkinlikler kapsamında resmi makamlara bulundukları taleplerin karşılıksız kaldığını ifade eden Cizrelioğulları, devamla şunları söyledi: “Sur halkının yıkımın durdurulması talebi var, bu talep bizim de talebimizdir. Dört aydır yıkımı durdurulması için mücadele ediyoruz.”

ORTAK MÜCADELE GEREKLİ

İlçede 103 gün süren sokağa çıkma yasağı sırasında yıkıma maruz kalan evlere ait enkazın Dicle Nehri’ne atıldığını ve halkın kendilerine ait eşyaları enkazlar arasında aradığını hatırlatan Cizrelioğulları, “Alipaşa ve Lalebey halkının sesine ses olalım” diyerek Amed halkına yıkıma karşı ortak mücadele çağrısında bulundu. Cizrelioğulları, devlet ve hükümet yetkililerine ise yıkımı durdurulması istedi.

ÇETELEŞMİŞ POLİTİKAYLA KARŞI KARŞIYAYIZ

Halkın evlerinin boşaltılarak göçe zorlandığını söyleyen HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp ise “Yıkımın içerisindeyiz, insan evinin zorla yıkıldığı evlerin arasındayız. Bu kadar çeteleşmiş ve her şeyi ranta çeviren bir politika ile karşı karşıyayız. Arkasında hiçbir iz bırakmadan Sur’u betonlaştırmak istiyorlar. İnsanların iradesi dışında, geleceğini ve tarihini yok etmenin, hangi hukuki, ahlaki ve vicdani yönü var. Sadece o gün için para kazanan aileler, evlerinin eşyaları dışarı atılıyor. İnsanlar nerede yaşayacak, devlet demek bu mudur? Kamu güvenliği adına, bunu yapıyorlar. Kamu güvenliği kimin için sağlanıyor? Halk için mi? Müteahhit için mi?” diye sordu.

BU ÇOCUKLAR YIKIMI UNUTMAYACAKLAR

İçişleri Bakanlığı’nın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı ardından yaptığı “Operasyon bitti” açıklamasına dikkat çekerek devam eden Yiğitalp, şunları söyledi: “Halen 6 mahallede yasak devam ediyor, burada da yasak ile rant yürütülüyor. Bu çocuklar yıkımı gördüler, unutmayacaklar. Çocukların tercihi ne olacak, nasıl güvenecek? Başbakan ve Cumhurbaşkanı sivil halka bunu yapamaz. Halkın yaşam alanları atalarından kaldı. Kimsenin hakkı yok. Israrla ve inatla; bu yıkımı durdurmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Binlerce yıllık insanlığın getirdiği tarihi topraklardır. İnsanların emeğine, geleceğine ve tarihe sahip çıkalım. Konya için tepki gösteren tarihçiler, Sur’a da sahip çıksınlar.”

Diyarbakır Valiliği ile randevu talebinde bulunan heyet, yapılacak görüşme ardından yıkıma karşı yürütülecek eylem ve etkinlikler hakkında açıklamada bulunacak.