Bu çalışmanın içinde yer alan DBP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zeki Baran, kongrenin büyük bir umut yarattığını dile getirdi.

Yıllardır yapılması planlanan Kürt Ulusal Kongre'sinin girişim toplantısı 15-16 Temmuz ‘da Süleymaniye’de yapılacak. Kürdistan’ın 4 parçasından 300 kişinin katılacağı Ulusal Birlik Platformu’na siyasi parti temsilcileri, aydın, akademisyen, STK temsilcileri, kanaat önderleri ve farklı kesimlerden yer alacak. 2013 yılında Hewler’de tüm tarafların bir araya gelmesiyle ortaya çıkan çalışma bugüne kadar ertelenirken, Kürdistan Ulusal Kongre'sinin (KNK) devreye girmesiyle yeniden girişimlere başlandı.

KNK’nin daveti üzerine Güney’de gerçekleştirilen toplantıya katılacak olan DBP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zeki Baran, kongrenin gerçekleşmesinin elzem bir ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.

Güney Kürdistan’da bağımsızlık referandumu öncesi Ulusal Birlik Kongre çalışması yapılmasının önemli olduğunu söyleyen Baran, Güney Kürdistan’da yapılacak bağımsızlık referandumunu sonucunu olumlu etkileyeceğini ve meşruiyet kazandırması noktasında önemli olduğunu dile getirdi. Kürtlerin ekmek ve su gibi ulusal kongreye ihtiyacı olduğuna işaret eden Baran “bu süreçte Ulusal Kongre'nin birleşmesi için fedakarlık yapan kim olursa olsun tarihe geçecektir. Kürtlerin geleceği ve statü sahibi olması için Ulusal Kongre hayati önem taşıyor. 15-16 Temmuz’da Ulusal Kürt Kongre'nin ön çalışması Süleymaniye’de yapılacaktır. Kuzey Kürdistan’daki tüm parti, dernek, STK ve kanat önderlerin katılacağı bir etüt çalışması gibi ortak fikir tartışması başlayacaktır. Burada elde edilecek sonucun Ulusal Kürt Kongre'sinin toplanmasına sebebiyet olacaktır” dedi.

'YÜZ YIL DAHA STATÜSÜZLÜĞÜ KONUŞMA LÜKSÜMÜZ YOK'

Baran, Kürt Ulusal Kongre’sini kurulmasının neden önemli olduğunu şöyle dile getirdi: “Ulusal Kürt Kongresi 21 yüz yılda jeopolitik, siyasi bütün şartlar Kürtlerin statülerinin oluşması için elverişlidir. Artık 4 parça diye tabir edilen Kürdistan’da tep parça diye tabir edebilmemiz için bütün şartlar müsaittir. Maalesef Kürtler hazır değil. Tekrardan yüz yıl kadar Lozan’ın konuşulduğu bir süreçten geçiyoruz. Kürtler şapkasını önüne koyup düşünmelidir. Yüzyıl daha statüsüzlüğü konuşmak gibi bir lüksümüz olamaz. Bunun için ideolojimiz, inançlarımız ve düşüncelerimiz ne olursa olsun ulusal anlamda Kürtlerin çıkarlarına hizmet edecek politikalarda hepimizin bütün farklılıklarımıza rağmen ısrar etmemiz gerekiyor. Bir araya gelebilmemiz ve farklılıklarımızı tartışmamız gerekiyor. Ortak bir noktada buluşmalıyız. Bunun da tek yolu ulusal kongrenin toplanması ve kendine Kürdün ve Kürdistanlıyım diyen herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor.”

ULUSAL KONGRE'NİN OLUŞTURULMASINA HİZMET ETMELİYİZ

Ulusal Kongre ile Kürtlerin hedef tahtasına alındığını belirten Baran, “Şu an Afrin sınırına Türk devleti günlerdir yığınak yapıyor. Kürtlere hangi mesajı vermeye çalışıyorlar demekten ziyade, Kürtlerin statüsünü istediğini söyleyenlerin bunu sorgulaması gerekiyor. Kürtleri ancak Kürtler savunabilir. Dünyanın süper güçleri ile şu an Kürtler ittifak kurmuş olabilir ama kendi içerisinde birliktelik olmadığı sürece hiçbir anlam ifade etmeyecektir” diye konuştu. Kürtlerin tutum sahibi olması gerektiğini söyleyen Baran, “4 parça Kürdistan’ı tanımlamamız gerekiyor. Kürdistan diye tabir ettiğimiz zaman 4 parçayı hitap etmemiz gerekiyor. Bunun için tüm kişisel ve partisel çıkarlarımızla Kürtlerin ulusal birlikteliğine hizmet etmeliyiz. Kürtlerin ulus olarak yaşamasına ve hayata geçmesine ön ayak olacak Ulusal Kongre'nin toplanmasına hizmet etmeliyiz” dedi.

KÜRT HALKI KÜRDİSTAN'DA SİYASETİ DEVRALDI

Kongre çalışmalarının başlamasından kaynaklı umutlu olduğunu dile getiren Baran, “Artık Kürt halkı 4 parçada siyaseti devraldığını görüyoruz. Siyasi parti yöneticileri ve kanaat önderleri ne düşünürlerse düşünsünler Kürt halkı statü, birlik ve ulus sahibi olmak için kendine öncülük edenlere dayatacaktır. 21. Yüzyılda Kürtlerin en büyük kazanımları toplumun siyasi inisiyatifi ele almasıdır. Siyasi iradeye yön vermesidir. Halkların talepleri karşısında direnebilen hiçbir güç yoktur. Elinde sonun da halkın isteğinin yerine getirileceğinden zerre şüphemiz yoktur" dedi.

Kürtlerin çıkarına hizmet edecek bir gelişme olduğunda Türkiye cephesinden büyük bir tepki geldiğinin altını çizen Baran, “Sadece referandum değil. Her zaman Kürtlerin nerede kazanımı olursa Türkiye oradaki kriz çıkarmaya başlıyor. Mesela Rojava bakalım. Orada bir referandum yok. Ama kazanımları olduğu için Rojava sınırına büyük bir askeri yığınak yapıldı. Türkiye Kürtlerden korktuğu için her türlü saldırı ve pervasızlığı göstermekten çekinmiyor” diye konuştu. Kürtlerin ve Kürdistan’ın çıkarına kim ya da hangi görüşten olduğuna bakmaksızın destek verdiklerini dile getiren Baran, ulusal anlamda Kürtlerin çıkarlarına hitap edebilecek bir karar alınıyorsa o zaman ulusal anlamda tartışmaya açık tutmak gerektiğini ve ulusal bir kararlaşmaya gidilmesini doğru olacağını dile getirdi.