Urfa'da savcı gözetiminde işkence taciz ve tecavüz-ÖZEL

Urfa'nın Ceylanpınar ilçesinde polislerce gözaltına alınarak bir mağara götürülen M.D’ye savcının gözetiminde işkence yapıldı ve tecavüz edildi. Gözaltına alınan bir diğer kişi olan M.N.Y de İHD’ye cinsel ve fiziki işkence şikayetinde bulundu.

AKP/Saray'ın devreye koyduğu kirli savaş konsepti çerçevesinde Kürt halkını ve özgürlük mücadelesini sindirmeye dönük yapılan gözaltı ve tutuklama furyası kapsamında işkence, şiddet ve baskıya dair pilot bölge olarak seçilen kentlerin başında gelen Urfa'da gözaltına alınan siviller insanlık dışı uygulamalar ile karşılaşıyor. Temmuz 2015'ten bu yana 1500'ü aşkın kişinin gözaltına alındığı ve 500'ü aşkın kişinin ise tutuklandığı Urfa'da özellikle gözaltı süreçlerinde yaşananlar OHAL uygulamalarının devrede olduğu 80 ve 90'lı yıllarda yapılan işkenceleri geride bıraktı. Vahşet boyutunda olan ve Urfa'ya özel konumlandırılan kontra bir çete grubu tarafından başta Ceylanpınar olmak üzere Viranşehir ve Suruç ilçelerinde gözaltına alınan sivillere işkence, taciz ve tecavüz edildiği ortaya çıktı. Yaşananlar ise, İHD Urfa Şubesi'ne yapılan başvurular ile gün yüzüne çıktı.

GÖZALTINA ALARAK MAĞARADA TECAVÜZ ETTİLER

Ceylanpınar'da gözaltına alınan 20 yaşındaki M. D.'nin gözaltında yaşadıkları ilişkin başvurduğu İHD Urfa Şubesi başvuru formunda yer alan beyanları Türkiye'de gözaltı sürecinde yaşanan insanlık ayıbını gözler önüne seriyor. Şu anda tutuklu bulunan M.D. Ceylanpınar'da gözaltına alındığında bir mağaraya götürüldüğünü ve götürüldüğü mağara içinin tam teşkilatlı, donanımlı işkence malzemelerinin olduğu bir olduğunu belirtiyor. M.D. mağarada elektrikten tutunda Filistin askısına kadar birçok işkence yönteminin olduğu dile getiriyor. Gözaltına alınarak mağaraya götürüldüğünde başına demirden bir kovanın geçirildiğini söyleyen M.D., başını bu kovadan çıkaramadığını ve taciz ve tecavüze uğradığını anlatıyor. Mağarada ayaklarının inşaat telleriyle bağlandığını ve ellerinden koltuğa kelepçelendiğini söyleyen M.D., "Taciz, tecavüz ettiler. Beni çırılçıplak soydular. Makatıma cop soktular. Beni bir koltuğa oturttular. Ayaklarımı inşaat telleriyle bağladılar. Ellerimi koltuğa kelepçelediler. Karın boşluğuma, göğüs kafesime joplarla, yumruklarla çalıştılar" diyerek yaşatılan çirkinliği rapora yansıttı.

TALİMATLAR CEYLANPINAR SAVCISINDAN

Devamla yaşatılanları anlatan M.D., ellerinden bağlanarak bir kuyuya bırakıldığını belirterek, İHD'nin başvuru  formunda şunları dile getirdi: "Üzerime işediler. Penisini çıkarıp yalamamı istediler. Bütün bu emirleri savcıdan aldılar (Ceylanpınar savcısı) sesinden tanıdım. Yüzümü sarı, kırmızı, yeşil bir bezle bağlamışlardı. Baygın haldeydim. Bir ara hafifçe bezin altından baktım. Savcıyı ve yanında iki korucuyu gördüm. Koruculardan biri Kürtçe konuşuyordu. Göbekli saçının ortası keldi, etrafı vardı. 170-175 boylarındaydı. Diğeri Arapça konuşuyordu. Ama Kürtçe'de konuşuyordu. Kısaydı. 150-160 boylarındaydı. Ağzıma bezleri ayaklarıyla sıkıştırıyorlardı. Bir tane dişimi pense ile patlattılar. Yaklaşık 3 gün Ceylanpınar'da tutuldum. Ne su ne yemek verdiler. Sonra Urfa'ya getirdiler. Hastaneye gözlerim kapalı olarak getirip götürüyorlardı. 500 Yataklı Devlet Hastanesi'ne gittiğimizde doktor 'Bunu ne hale getirmişsiniz. Nasıl ayakta duruyor' deyince polisler doktora kızdılar. Polislerin; 'Nasıl tutuyorlar böyle doktorları Urfa'da' dediğine şahit oldum. Hastane içerisinde doktorun yanına giderken, beklerken ellerinde bir cop vardı, sürekli vuruyorlardı. Her saniye her dakika vuruyorlardı. 'Boş bırakmayın' denmişti."

POLİS İNTİHAR ETMESİ İÇİN SİLAH VERDİ

Urfa TEM Şube'de 3 gün tutulduğunu ve her daim işkence gördüğünü belirten M.D., "Bir defa bana su verdiler. Kaldığım süre boyunca. Bana 'Seni avukat görüşüne götüreceğiz' dediler, dövdüler. İkinci sefer yine dediler. 2-3  saat arayla gittim yine dövdüler. İşkence ettiler. 3. defa geldiklerinde ben kendi isteğimle avukat istemediğimi söyledim. Gece vaktiydi. Önce kendi aralarında Hacı Lokman Birlik'e yaptıklarını 'Buna da yapalım' dediler. Ve sonra aşağı götürdüler. Ayaklarımdan bağladılar. Bende inandım o sırada yapacaklarına ve silah çektiler kafama dayadılar. Sonra hakaret ederek 'al, kendi kendini öldür' dediler. Silahı avucuma koydular. Daha sonra hemen kaçıp kapıyı kapattılar. Ben de bunca olan bitenden sonra ölsem daha iyidir dedim. Zaten o sırada yaşayan bir ölüydüm. Ben de kafama sıktım. Ancak silahın içerisinde kurşun yoktu" diyerek yaşadığı insanlık dışı uygulamaların aktarımında bulundu.

ÇUKURA ATILARAK GÖMÜLDÜ, TEM'DE İSE TECAVÜZ EDİLDİ

Yine aynı şekilde Ceylanpınar'da gözaltına alınan 22 yaşındaki M.N.Y. de tutuklu bulunduğu cezaevinden yaşadıklarını İHD'ye yaptığı başvuru ile dile getirdi. M.N.Y., 21 Temmuz 2015'te Ceylanpınar'da gözaltına alındığını ve gözaltına alındıktan sonra başıma çuval geçirilerek Viranşehir-Urfa arasında kırsal bir alana götürüldüğü aktarımında bulunuyor. M.N.Y.'nin cezaevinde avukatı ile yaptığı görüşmede verdiği ifade ve İHD Urfa Şubesi başvuru formuna geçirilen tutanak şöyle: "21.07.2015 tarihinde Ceylanpınar'da gözaltına alındım. Bu gözaltından sonra başıma çuval geçirilerek Viranşehir-Urfa arasında kırsal bir alana götürüldüm. Burada çıplak bir şekilde dikenli arazide sürüklendim. Sürükleme bittikten sonra sırtımda kalas kırıldı. İstedikleri ifadeyi vermediğimden dolayı beni bir çukura atıp üzerime toprak attılar. Tam anlamıyla gömüldüm. Burada bayıldıktan sonra gözümü açtığımda TEM'deydim. Burada da hem cinsel hem de fiziksel işkence gördüm."

 

...