Van'da sömürgeci keyfiyet

Van’da son günlerde sokak ve caddelerin ismi değiştiriliyor. Özellikle İpekyolu ilçesinde sokaklara, 'Ordu', 'Emniyet', 'Cezaevi', 'Osman Çavuş' gibi isimler verildi.

Van’da son aylarda Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatı üzerine harekete geçen Türk kayyumlar ve onlara bağlı güvenlik bürokrasisi bir konsept dahilinde Türk Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın ‘millileştirme’ talimatını hayata geçiriyor.

Van’da tüm cadde ve sokaklara bayrakların asılması, tarihi binalara, devletten beslendiği de ölümünden yıllar sonra belgelenen Türkçü şair Necip Fazıl Kısakürek’in isminin ardından cadde ve sokaklara verilen yeni isimler dikkat çekiyor. Van’ın tarihi ve kültürel dokusuyla hiçbir ilgisi olmayan Türk-İslamcı semboller sokak isimleri olarak karşımıza çıkıyor. Van’ın İpekyolu Caddesi'nde sokaklar Emniyet, Ordu, Cezaevi, Meçhul Asker, Osman Çavuş, Şeyh Şamil gibi isimlerle kirletildi. Bu isimler de dizili rakamlarla seri halinde tüm sokaklara verildi.

HDP Van Milletvekilleri Lezgin Botan ve Bedia Özgökçe Ertan, yapılanları ANF'ye değerlendirdi.

ÖZGÖKÇE: DEVLET HAFIZASINI DAYATIYOR

HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, Kürt halkının hafızasının silinmek istediğini belirterek, şunları söyledi: "Cadde, sokak, mahalle, köy isimlerinin bu şekilde değiştirilmesi bilinçli bir devlet politikasıdır. Sokak isimleri o sokağa, kente dair bir tarihi, hafızayı anlatmalı. İsimler o kentin kimliğidir, tarihiyle ilgilidir. Ancak bu isimler, devletin güvenlikçi politikasıyla örtüşüyor. 100 yıllık inkar, imha ve hizaya getirmenin güncellenmesidir. Gerçek hafızayı silip devletin hafızasını yerleştirme politikasıdır. Hafızalarda karakol, asker, silah devletin gücünü temsil eden semboller olacak. Devletin Kürt'e yaklaşımı hep silahla olduğu için sokaklarda bile bunu görüyoruz. Roboskî, Ehmedê Xanî, Orhan Doğan ve Uğur Kaymaz heykel ve anıtlarını yıkmaları da bu politikanın bir parçasıdır."

ZEYDANOĞLU: TRAVMA GÜNCELLENİYOR

HDP PM Üyesi Özgür Zeydanoğlu'na göre; Kürtlerin 40 yıllık mücadelesinin sonucunda oluşan kimlik bilincini, hafızasını yok etmek ve yerine devletin asimilasyon ve katliam politikasını yeniden yerleştirmek isteniyor. Kürtlere tarihte yaşatılan travmayı bir kez daha hatırlatmak, hafızalarında canlı tutmak amacıyla sokaklara bilinç bir politikayla asker ve karakol isimleri veriliyor. Devletin klasik Kürt politikası güncelleniyor.

BOTAN: KAYYUMLAR REJİM KOMİSERİDİR

HDP Van Milletvekili Lezgin Botan ise kayyumların sıradan Belediye Başkan Vekili olmadıklarını ve Kürt illerinde devletin 1930’lu yıllarda uyguladığı politikaları yeniden hayata geçirmek gibi bir misyona sahip olduklarını vurguladı. AKP ve MHP koalisyonunun, 1925'lerde başlayan tekçi devletin mirasından beslendiğini anımsatan Botan, 'Türkçü ve Sünni' bir şef olan Erdoğan yönetimindeki Türk devletinin kayyum olarak atadığı memurlarının birer 'komiser' olduğunu söyledi. Botan, şöyle devam etti: "İşte son örneğini yaşadık. Yeni atanan Vali ilk iş olarak Van’da 108 kişiyi gözaltına aldırdı. Gayet bilinçli bir biçimde ırkçı-militarist bir politika hayata geçirilmiştir. Van’da cadde ve sokaklara verilen isimler de bunun ürünüdür.”

KÜLTÜREL SOYKIRIM DA YAPILIYOR

Kürtlerin hafızasında katliamların diri tutulmaya çalışıldığını, devletinin sopasının hayatın her alanında gösterildiğini kaydeden Botan, "Bu ırkçı-militarist dayatma, ayna zamanda kültürel soykırım operasyonudur. Ancak şunu da unutmayalım; aslında acziyetin sonucudur, 1930’larda dahi başarılı olmayan bu tür yöntemler bugün hiç başarılı olamaz” şeklinde konuştu.

Van’daki STK’ların sessiz kalmasını da eleştiren Botan, şunların altını çizdi: "Bakınız, isimler Türkçe de olabilir ama toplumların ortak hafızasında olumlu çağrışımı olmalı. Bizim hiç mi şairimiz, sanatçımız yok? Mesela neden Yaşar Kemal değil de asker, paşa ismi ısrarla veriliyor. Tüm STK’ları duyarlı olmaya davet ediyoruz.”

ÇEV-DER: BÜYÜK SAYGISIZLIK

Konuyla ilgili konuşan Çev-Der Başkanı Ali Kalçık ise burada yaşayan insanlar, topluluklar, kimlikler yok sayılarak devletin klasik Kürt refleksine uyan isimlendirmeler yapıldığını ifade ederek, "İnsanlar emniyet, ordu, asker, çavuş gibi kavramlarla sindirilmeye çalışılıyor" dedi. Van'a ve insanına büyük bir saygısızlık yapıldığını kaydeden Kalçık, şunları ekledi: "Bizim bir kültürümüz; alimlerimiz, şairlerimiz ve sanatçılarımız var. Kentin dinamikleri baskılanarak yok ediliyor. Kendi egemenliğini, otoritesini sağlamaya çalışan militarist bir yöntem.”