Mardin'in Nusaybin ilçesinden Mezopotamya Ovasından yaylalara çıkmak için yola çıkan koçerler, 'özel güvenlik bölgesi' tehdidi ile karşı karşıya. Koçerler, haftalar sonrası ulaşmayı hedefledikleri Hakkari, Şırnak ve Van yaylalarında kendilerini 'yasak'ların beklediğini söylüyor. 

Kuzey Kürdistan'da devam eden çatışmalı ortam nedeniyle kentler, ovalar ve yaylalara 'yasak bölge' tanımı getirilerek insansızlaştırılmaya çalışan coğrafyada günlük yaşam zorlaşıyor. Binlerce yıldır Kuzey Kürdistan'ın Serhat, Botan ve Behdinan yaylalarında koyun besleyerek günümüze kadar gelen koçer kültürü tehlike altında. Mardin'in Bagok etekleri ile Mezopotamya Ovasında kış mevsimini geçiren Koçerler, Nisan ayının son günlerinde Van, Hakkari ve Şırnak'ta bulunan yaylalara gidiyor. 

Nusaybin'in Baksiyane bölgesinden yola çıkan Koçerler, Marinos ve Berçelan yaylalarına doğru yol almaya başladı. Nusaybin'den Hakkari yaylalarına haftalar sonrası ulaşabileceklerini dile getiren Koçer Ahmet Timor, 'yasak bölge' nedeniyle zor günlerin kendilerini beklediğini şu sözlerle anlattı: "6 aydır Nusaybin'in Baksiyanê bölgesinde kalıyoruz. Şimdi bahar geldi ve yaylalara çıkmamız gerekiyor. Ancak Nusaybin'e gitmek yasak, Nusaybin'den uzaklaşmak istediğimizde hemen yanı başında bulunan Bagok Dağı da 'yasak bölge', şimdi Marinos Yaylasına kadar gideceğiz ve oralarda 'yasak bölge' ilan edilmiş. Ama biz bu yasakları dinlersek on binlerce koyunumuz telef olacaktır. Biz Koçer bir halkız, koçerlik dışında hiç bir iş yapamayız. Devlet 1990'lı yıllarda bile hem ova, hem şehir, hem de yaylalara aynı anda yasak getirmemişti. Biz şehre gidemiyoruz, Ova'da yaz mevsiminde hayvancılık yapabilme olanakları yoktur, Yaylalar da yasaklıdır" diye konuştu.

Yayla yasaklarına rağmen 'özel güvenlik bölgesi' ilan edilen bölgelere gitmekten başka şanslarının olmadığını dile getiren Hüsnü Yakut, on binlerce koyunun gidebileceği yerin olmadığını dile getirerek, "Devlet Kürt sorunu çözmediği gibi bu coğrafyada binlerce yıldır yaşayan insanları da farklı yöntemlerle sürmek istiyor. 10 bin koyun ile 2 gün önce yaylalara çıkmak için yola çıktık. Bunca hayvanın otlanacağı meralar belli ve kendi yaylalarımıza çıkamazsak tüm hayvanlarımız telef olacak. 1990'lı yıllarda koçerlik yapmamıza nasıl engel olduysalar şimdide devlet aynı yöntem ile hayvancılığı bitirmek istiyor. Artık bizde farkındayız, devlet kontrollü çiftlikler üzerine zengin insanların bu işi yapmasını istiyor. O nedenle Koçerlerin ata mesleğini terk etmeleri için her türlü yöntemi deniyorlar" dedi.